-16- Ayh! Ölüyorum. İmamı çağırın!

123K 6K 472
                                    

Bukre'den

Poyrazla kahvaltı ettiğimiz günden itibaren hiç görüşmemiştik. Ne bir mesaj, ne bir arama. Gözlerimi öksürerek ve boğazlarım da ki acıyla açtım. Su belki boğazımdaki yanmayı ya da acıyı dindirirdi. Etraf karanlıktı. Telefonumu elime alıp saate baktım, sabah beşti. Gözlerimdeki yanma, başımdaki ağrı, boğazlarımdaki acı ve halsizliğim yüzünden ayağa kalkamadım. Mutfağa gidip su içmem gerekti. Sesli bir şekilde öksürmeye devam ederken yüzümü yastığa gömdüm. Öksürüğüm geçince yavaşça yataktan kalkıp mutfağa doğru yol aldım. Mutfağa girdiğimde ışığı açıp sürahiye doğru yürüdüm. Bardağa su koyup içtim. Boşalan bardağa yeniden su doldurdum, ışığı kapatıp kendi odamın yolunu tuttum. Bir daha uyanırsam mutfağa gelmekle uğraşmazdım. Yatağa yattığımda ilk sıcak bastı fakat daha sonra çok üşüyüp yorganıma sarıldım. Son bahardı fakat havalar soğuk değildi. Nereden çıkmıştı bu üşüme? Üşümekten çenem titreye titreye uykuya daldım.

-SAAT: 12.00-

Gözlerimi Aslının sesiyle açtım.

"Canım iyi misin?" Boğazımda hissettiğim ayrı ile ağzımı açamadım fakat başımı hayır anlamında salladım. Gözlerim yandığı için yeniden kapadım. Yorganıma daha çok sarıldığım anda alnımda Aslının elini hissettim. "Bukre!" Üzerimdeki yorgan çekildi. "Yanıyorsun kızım sen"

"İyiyim, yorganımı ver"

"Sana hemen ilaç getiriyim bekle" deyip odadan çıkarken bende öksürmeye başladım. Öksürüklerimin yarısını kafamı yastığa gömerek devam ettim. Elinde bir sürü hapla içeri giren Aslı alnıma yeniden dokundu. "Al bunu iç, ateşin düşsün. Bende Keremi arayayım, bugün sinemaya gidecektik iptal edeyim" Elindeki ilacı aldım ve yuttum.

"İyiyim ben, git sen"

" Ateşin kim bilir kaç derece? Havale falan geçirirsin maazallah"

Poyraz'dan

Salonda çocuklarla oturmuş muhabbet ederken Keremin telefonla konuşarak içeri girmesiyle aklıma Bukre geldi. "Tamam Aslı, sorun değil. Sen Bukrenin yanında ol. Başka bir gün sinemaya gideriz" dedi ve telefonu kapatıp koltuğa yayıldı.

"Kerem bir sorun mu var?" Sen Bukrenin yanında ol derken?

"Aslıyla sinemaya gidecektik ama Bukre hastalanmış. Aslı da iptal etti"

"Nesi varmış?"

"Ateşi varmış" dedi. Ayağa kalkarak Keremi de ayağa kaldırdım.

"Kerem, Aslıyla planınızı iptal etmeyin. Ben bakarım Bukreye" dedim. Hepsi bana gözlerini büyüterek baktılar. Sonuçta insanlık ölmedi.

Bukre'den

Aslın odasına gideli on dakika olmuştu. Hiç iyi değildim. "Aslı! İmamı çağır, ölüyorum galiba" Gözlerim yandığı için kendiliğimden ağlıyordum.

Bir anda boynumda hissettiğimle elle irkildim fakat Aslı olduğunu bildiğim için hiçbir şey yapmadım. Eller boynumdan uzaklaşıp alnıma değince Aslının eli olmadığını fark ettim. Çünkü hiçbir kızın eli böyle olmazdı. Gözlerimi aniden açtığımda gördüğüm kişiyle çığlık attım. Tabi çığlığın yarısında öksürmek zorunda kaldım. Öksürüğümden kurtulunca "Sen nasıl girdin?" diye sordum. Poyraz ellerini yanağıma değdirdiğinde acayip hissetmiştim kendimi.

"Bence daha önemli bir soru var! Ateşinin kaç derece olduğunun farkında mısın? Havale falan geçirmeye meraklısın galiba" deyip üstümdeki yorganı çekti.

Kod Adı: Bay Sapık [Wattys2016 Kazananı]Where stories live. Discover now