-18- Şu siyah dantelli sütyen

150K 5.9K 706
                                    

Bölüm Şarkısı: Annie lennox- I Put A Spell On You


Aylin Hanım bizi gayet iyi karşılamıştı. Benim için hazırlanan odaya çıkmıştım. Bir an önce uyumak istiyordum. Malum dün sabaha karşı uyumuştu. Yatağa kendini attı. Yorganı bile üzerine çekmeden başını yastığına koydum. Gerçektende uyumak istiyordum fakat aklına yaptığım rezillikler gelince uykum kaçıyordu. Yavaş yavaş kendimi uykuya teslim ettim.

Poyraz'dan

Annemle sohbet ettikten sonra babamdan gelen telefonla onun çalışma odasına doğru yol aldım. Bu sene üniversiteyi bırakmıştım. Aynı şeyler Kerem içinde geçerliydi. İkimizde şirket meraklısı değildik. Kerem ve ben şirketi iyi yönetir, geliştirirdik. Birbirimizle geçinirdik fakat işin içine Ebru girince herkes tereddüt ediyordu. Allahtan Ebrunun şirketle bir alakası yoktu. En fazla imza işlerinde olurdu. Babam, şirketle ilgili kararlarıma saygı duyar, güvenirdi. Odasına girip masanın üzerinde olan dosyaları inceldim ve yeniden babamla telefon görüşmesi yaptım. Hızlıca odadan çıkıp salona döndüm. Koltuklardan birine yayılırken telefonumun çalmasıyla, cebimde çıkardım. Arayanı görünce ilk açmakta tereddüt etsem de Ebruyla uğraşmak istemiyordum. "Efendim?"

"Poyraz, neden telefonlarımı açmıyorsun?"

"İşim vardı" deyip ofladım.

"O işin yoksa Bukre miydi? Anıl ağzından kaçırdı hastanedeymişsiniz, ne oldu geberemedi mi?"

" Kimsin sen!? Kendini ne sanıyorsun kızım?"

"Poyraz, tamam canım. Nerdesin buluşalım, seni çok özledim" Ulan bir de utanmadan!

"İşim var" dedim ve telefonu yüzüne kapattım. Bak yine sinirlendirdiler beni!

Konsolun üzerinde yıllanmış viskilerin arasından Medley's markalı viski gözüme çarptı. Yerimden kalkıp viskiyi bardağa koyup kafama diktim. Yeniden... Yeniden!

Viski sinirlerimi yatıştırmıştı. 'Noldu geberemedi mi sürtük?' demişti bide. Bukreye demişti! Bukre deyince ne yapıyordu ki bu kız? Odasın da olmalıydı. Bacaklarım kendiliğinden merdivenlerden yukarı çıkınca olayı idrak edebilmiştim. Annemin onun için hazırlattığı odanın kapısının önüne gelince ilk açmakta tereddüt ettim. Ama sonra içimde aniden oluşan refleksle içeri girdim. Odanın kapısını ani bir refleksle açmıştım fakat sonra birden yakalanma hissi bürünmüştü içime. Bukre kendini yatağa atmıştı, yorgan veya başka bir şey yoktu üzerinde. Üşüyor olmalıydı. Yatağın etrafında dolanıp Bukrenin yanına yatağın ucuna oturdum. Elim istem dışı yanağını okşamıştı. Daha sonra dudaklarını, saçlarını... Daha sonra Bukrenin üzerine yorganı örttüm. Üşüyor olmalıydı. Kıpırdanmaya başlayınca, yakalanmaktan korkmuştum. Aniden yataktan kalkıp kapıya doğru yürüdüm.

-SAAT: 16.00-

Bukre'den

Odadan çıkıp merdivenlerden aşağı indim. Daha fazla odada kalırsam ayıp olacak diye düşündüm. İlk önce mutfağa doğru yürüdüm. Su içsem iyi olacaktı. Mutfağa girdiğimde kırk yaşlarında bir kadın yemek yapmaya çalışıyordu. Biraz yaklaşıp "Su alabilir miyim?" diye sordum.

Kadın ilk önce bana bakıp gülümsedi. Daha sonra bardağa su koyup bana uzattı.

Gülümseyip "Teşekkür ederim" dedim.

Mutfaktan çıktıktan sonra salona doğru ilerledim. Salona girdiğimde Aylin Hanım koltukta oturup bir yandan kahve içiyor diğer yandan da dergilere göz gezdiriyordu. "Merhaba" deyince beni gördü ve dergileri bıraktı.

Kod Adı: Bay Sapık [Wattys2016 Kazananı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin