-64- Yakıyorum İzmir'i bu gece! (DH Ortak Bölüm 3)

102K 4.1K 1.2K
                                    

"Bana bir şey olursa sadece senin karın değil ayrıca – Vedat ağabeye döndü- Vedat Bey'in kızı da ölür" Bukre! Siktir. Adamı öldürmemek için kendimi zor tuttum. Bukre ile aramızda olanları öğrenirlerse hiç iyi olmazdı. Zaten Vedat Ağabeyin zaafı olarak biliniyordu, birde işin içine ben girersem anında öldürmeye çalışırlardı. Sakinliğimi korumaya çalıştım. Masanın altındaki elim yumruk haline gelmişti. Bu yüzden açmıyordu demek ki telefonunu. Ah be Bukrem! Ah be kırmızı sütyenlim...

Vedat ağabey benim yapmak istediğimi yaptı. Belinden silahını çıkarıp havaya ateş etti. Sonra adama doğrulttu. "Benim şakam yok Bülent!" diye bağırdı. "Ölmek istemiyorsan adam ol it herif!"

"Bana bağırma!" diye bağıran Bülent'e "Adamlarına söyle serbest bıraksınlar kızları" dedim sakin bir sesle.

"Kuzenine söyle sözleşmeye imzalasın" dedi ve ardından Demir'in önüne bir dosya attı. Demir önüne atılan dosyayı eline alıp inceledi. Sonra içinden bir kağıt çıkarıp "İmzalanacak kağıt bu kağıt mı?" diye sordu Bülent'e. Yok artık, sakın imzalama Demir!

Bülent başıyla onaylayınca Demir birden kağıdı yırttı. "Al sana imza!" Parça haline getirdiği kağıdı Bülent'e doğru atıp "Dişi diş kana kan!" dedi. "Şimdi siktir git. Ama buradan çıktıktan sonra attığın her adımda dikkatli ol. Çünkü karımı buluncaya dek her an her yerde karşına çıkabilirim!"

Gülerek "Beni kovuyor musun?" diyen Bülent'e "Siktir git!" diye bağırdım.

"Eğer buradan gidersem Poyraz o kızları öldürmeye giderim"

Tam cevap verecek masada oturanlardan biri "Onları öldürdüğünde yaşama şansının olmadığı biliyorsun değil mi?" diye sordu.

"Her türlü ölecek" diyen Vedat Ağabey hak verircesine Bülent'e göz kırptım.

Bülent Akdağ çıkışı doğru yürüyüp "Eğer ölürsem yanımda birini de götürürüm" dedi ve mekânın kapısından çıktı.

Masadakilere dönüp "Hiç tereddüt etmeyin bu adam ölecek" dedim ve masadan kalkıp Vedat Ağabeyin yanına gittim. Eğilip kulağına "Ben çocuklarla iletişime geçeyim, burasını da siz halledin" dedim. Başıyla onaylayınca mekanın kapısına ilerledim. Çıkarken telefonumu adamdan aldım. Direk Sinan'ı aradım.

"Toplantı çok çabuk bitmiş" diyerek açan Sinan'a direk "Adamı öldürmeyin o bize canlı lazım" dedim ve kapadım. Arabaya ilerledim. Kerem beni görmüş olmalı ki arabadan çıkıp "Ne oldu?" diye sordu. Arabaya binip oturdum. "Hirayla Bukreyi kaçırmış! O adam bize canlı lazım"

"Ne?!"

"Sırf Demir imzalasın diye Hirayı kaçırmış. Ama baktı Demir'in arkasında biz varız Bukreyi de kaçırmış"

"İmzalaması için Vedat ağabey de baskı uygulasın diye Bukreyi de kaçırmıştır" deyince "Olabilir ama Demir imzalamadı aksine savaş ilan etti" dedim.

"Kulağa zevkli geliyor" deyip sırıtan Kerem'e "Adamın bütün malını mülkünü, imalathaneleri, şirketi kısaca her şeyinin listesini istiyorum. Hemen Kerem!" deyince başını sallayıp arabadan çıktı.

Kerem gidince sinirden hala yumruk halinde olan elimle avuç içime yumruk attım. Her attığın yumruk elimi değil kalbimi acıtıyordu.

 Her attığın yumruk elimi değil kalbimi acıtıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kod Adı: Bay Sapık [Wattys2016 Kazananı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin