-36- İşte bu bardağı taşıran son damlaydı.

96.5K 4.7K 138
                                    

Medya: Poyraz

Poyrazdan

Önümüzü kesenlerle işim bittikten sonra arabaya yöneldim. Bir kaç tehdidimden sonra korksalar bile diklenmeye devam ettiler. Bende en sonunda sıkılıp birine kafa atıp yere serilmesini sağlayınca arabama yöneldim. Aptalların adam akıllı muhabbetleri yoktu ki kalayım. Kimin adamları olduklarını bilmiyordum ama öğrenmem kolay olurdu. A tabi cezalarını kesmekte öyle!

Arabaya ilerlerken Bukreye baktım. Kafasını eğmiş ayaklarına bakıyordu. Acaba duymuş muydu konuştuklarımızı? Ne diyecektim ki şimdi? En iyisi doğruları söylemekti. Arabaya binip Bukreye bakmadan çalıştırdım. Ani bir hareketle ters çevirip ara sokaklardan birine girdim. Her zaman en iyisiydi ara sokaklar.
Araba o kadar sessizdi ki Bukrenin nefes alışverişlerini sayabiliyordum. Denizi görünce aramızdaki sessizliği bozup "İnmek istiyorum" deyince arabayı durdurdum. Arabadan inip banklardan birine oturdu. Kalbim sıkıştı bir an. Acaba anlatsa mıydım her şeyi? Mahalleyi, mafyalığı...

Ama ya benden korkup kaçıp giderse? İşte buna dayanamazdım. Arabadan çıkıp oturduğu banka ilerledim. Banka oturduğumda "Tek geceliğin için bu kadar zahmete gerek yok" dedi. Duymuştu her şeyi.

"Açıklamama yapmama izin verecek misin?" diye sorduğumda başını sallayıp "Daha bir kaç saat önce nasıldık, şimdi nasılız! Bana bir açıklama yap, lütfen sevdiğim adamı kaybetmek istemiyorum. Beni tek gecelik olarak düşündüğünü sanmıyorum ama bir haltlar karıştırdığının farkındayım" dedi.

"Eğer seni değersiz göstermeseydim benim canımı yakmak için seninle uğraşırlardı" dedim direk açık açık.

"Peki değersiz miyim yani senin gözünde?" diye sorunca "Hayatımda ki tek değerli şeysin Bukre" dedim. Ki öyleydi, hayatımdaki tek değerli şey artık oydu. Ve ben o tek değerli şeyi kaybetmekten korkuyordum. Hem de deli gibi!

"Neden önümüzü kestiler?" diye sorunca umursamazca omuz silkip "Zengin olmak zor" dedim.

Zor olan zengin olmak değil, zor olan Vedat Saraç'ın veliahdı olmak. Vedat ağabeyin hiç çocuğu yoktu. Mafya veliahdı olarak beni seçmişti.

Düşüncelerimden ayrılıp Bukreye baktığımda onun da bana baktığını fark ettim. "Ne?"

Afal afal bakıp gülümsedi. "Yakışıklısın... Yani şey... Çok yakışıklısın"

Gülerek "Beni böyle şımartma alışırım" deyince "Sende beni mi şımartsan hani, güzel olduğumu söyleyebilirsin mesela" dedi.

"Valla kusur bakma ben yalan söylemem" dedim.

Banktan kalkıp gülerek "İşte bu bardağı taşıran son damlaydı" diye bağırdı gülerek. Onu belinden yakalayıp banka geri oturttum ve kafamı boynuna gömdüm. İşte bu koku benim huzurumdu. Ben ki cehennemlik insan cennetin kokusuna hasret kalıyordum. Bukre benim belki de hiç gidemeyeceğim cennetimdi.

O BENİM CENNETİMDİ.


Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kod Adı: Bay Sapık [Wattys2016 Kazananı]Where stories live. Discover now