Kod Adı: Bay Sapık [Wattys2016 Kazananı]

-34- Gazamız mübarek olsun

Medya: Bukrenin saçı 

Bukreden

Kalbim ağzımdayken neler olduğunun hala farkında değildim. Poyraz'ın elleri bedenimi keşfe çıkarken, benim de gözlerim kapanmıştı. Tecrübeli dokunuşları en hassas bölgelerimdeydi ve beni kendimden çıkarıyordu. Kendimden geçmiş bir haldeyken Poyraz bir anda durdu ve boynuma bir öpücük bıraktı. O öpücük bir anda irkilip kendime gelmemi sağladı. Gözlerimi kocaman açıp ellerini benden uzaklaştırıp duvara yaslayan Poyraz'a baktım. Durmuştu ve bu da benim işime gelmişti. Bir anda onu omuzlarından itekledim. "Ne yapıyorsun?" sesim fısıltı gibi çıkmıştı çünkü sıklaşan nefeslerimden dolayı konuşamıyordum.

"Sakin ol"

"Sen..." deyip devamını getirmek istedim ama olmadı.

"Korktun değil mi? Sinirlendin de..."

"Deli misin ben sandım ki..." derken sözümü kesip "Sana bir deneme kabininde sahip olacağımı mı düşündün?" diye sordu.

"Evet!" diye bağırdım. Gerçekten de öyle düşünmüştüm ve korkmuştum.

"Merak etme o kadar da değil yani, sadece korkup sinirlenmen için yaptım" derken çok pişkindi. "Kırmızı sütyenlerin intikamıydı!" Yüzüne okkalı bir tokat patlatmamak için kendimi o kadar zor tutmuştum ki.

"Poyraz gerçekten çok sinir bozucusun" deyince "Bende seni seviyorum güzelim" dedi. Kabinden çıktıktan sonra giyinmeye başladım. Daha demin yaşadığım sinir bozucu durumdan dolayı ellerim titriyordu, resmen benden intikam almıştı ve ben ona boyun eğmiştim. Sonra birden aklıma regl olduğum geldi. Ben bu haldeyken bana zaten dokunamazdı ki, ben resmen kendi kendime gelin güvey olmuştum. Dediği şeyler kalbimin daha hızlı atmasına sebep oluyordu. Kabinden çıkınca Poyraza bakındım.

Kasiyerin olduğu yerdeydi ve kasiyer kız ona kıkırdıyordu. Allahtan Poyraz gayet ciddiydi ve kıza pas vermeyi geçtim bakmıyordu bile. Ah sevgilim yaptığın intikam planına rağmen kızamıyorum sana. Yanına gidince poşetleri bana verip "Güzelim yemek yiyemeyeceğiz toplantı saati yaklaştı" deyince "Yemeyelim de zaten!" dedim. Kızamıyordum ama bu yaptığı terbiyesizliği hemen affedeceğim anlamına gelmezdi. Dediğim şey üzerine gözlerimin içine baktı. Pişman olmuştu bu çok belliydi. Daha sonra alnımdan öpüp "Özür dilerim" deyip benden ayrıldı. Bende konuyu uzatmayıp "Beni kuaföre bıraksana ya" deyince sırıtıp elimdeki tüm poşetleri aldı ve yürümeye başladı. Bende arkasından onu takip ederken uzun bir süre onu arkasından inceledim. Takım elbise üzerine çok yakışmıştı ve ayrıca dev gibi vücudunu ortaya çıkarıyordu. Omuzları arkadan çok güzel duruyordu ya da mükemmel sırtı. Bacakları en az benimkiler kadar güzel gözüküyordu ve kalçası da oldukça biçimliydi. Bu vücudu spor sayesinde kazanmış olmalıydı. Hızlıca yürüyüp ona yaklaştım.

Arabaya bindikten sonra arabasını çalıştırdı ve bende o ara Poyraza ne soracağımı hatırlamaya çalıştım. Yaptığı intikam oyunundan sonra beynim sıfırlanmıştı. "Poyraz senden nefret ediyorum yok ya valla nefret ediyorum" Poyraz susunca daha çok sinirlendim. "Poyraz!"

"Ne?" diye bağırınca olduğum yerde zıpladım. "Ne Bukre? Senin aksine ben özür diledim"

"Ben niye özür dileyecekmişim ya?"

"O çok zeki aklını zorla bir bakalım yavrum. Acaba sen neler yaktın?" Kırmızı Sütyen! Gerçekten bu adamın bazen sütyen faşisti falan olduğunu düşünmüyor değilim.

Gülerek "Ya senin bu kırmızı sütyen takıntın ne Poyraz?" deyince o korkunç yüz ifadesi aniden silinip gülerek "Sanane kızım, senin kullandığın bütün kırmızı sütyenlere bayılıyorum" dedi ve arabayı aniden durdurdu.