-40- Hiç beklenilmeyen vahşi barışma!

131K 4.7K 647
                                    

Medya, bölüm şarkısı: Cem adrian- Kurtar Beni (Egenin söylediği şarkı)


Gözlerimi araladığımda olduğum yere baktım. Bir haftadır gözlerimi her açtığımda gördüğüm şeyleri gördüm. Demek ki kumarhanedeydim. Tam bir haftadır eve gitmiyor kumarhaneden çıkmıyordum ki kimse çıkmamı da istemiyordu. İçkili halimle ne olacağı hiç belli olmazdı. Aralıksız içki içiyor bir yerlerde sızıyordum. Sızmadığım zamanlarda ise birilerine sataşıp duruyor, kavga çıkartıyordum ki sebepsiz yere birçok adamımı hastanelik etmiştim. Çete de ki herkes artık bana laf etmiyordu. Etseler yiyecekleri dayağa biliyorlardı. Sızdığım koltuktan kalktım. Laphroaig markalı viski şişesinden sızmadan önce içmiştim. Geriye kalanı kafama dikip kapıya doğru adım attım. Odadan çıkınca koridorlardan ilerleyip kumar oynanan bölüme girdim. Bar tezgâhına yaklaşıp görevliye Jack Daniels'ı işaret ettim ve "Şunu bana ver" dedim. Görevli dediğimi yapıp viski şişesini verdi. Elimdeki viskiden yudumlayıp kendi odama doğru yürüdüm. Başım deli gibi dönüyordu ve gözlerim ağırlaşıyordu. En sonunda zorla bulduğum kapıyı açıp içeri girecekken dengemi kaybedip yere kapaklandım.

Sinan yardımıma koştu. "Ağabey iyi misin?" Ardından tüm çete başıma üşüşmüştü. Herkes bir haftadır pert bir halde olduğumu biliyordu. Keremde Sinan'a yardım edip beni yerden kaldırıp koltuğa oturttular. Koltuğa oturunca "Arda yerdeki viski şişesini ver" dedim. Arda gözlerini devirip dediğimi yaptı.

Viskimi yudumlarken Sinan, Kerem, Arda ve Anıl birbirlerine baktılar. Ne bakışıyorlar bunlar? Sinan Kerem'e bakıp kafasını salladı. Ne oluyordu lan! İki kolumdan da tutulmuş ittiriliyordum, pardon taşınılıyordum.

Anıl benim bir kolundan tutuyordu. "Hayvan gibi cüssesi var anasını satayım. Şuna ayılınca söyleyelim de azcık kilo versin be!" En sonunda beni bir arabanın arka koltuğuna oturttular. Bir yanımda Arda diğer yanımda Anıl. Önde şoför koltuğunda Kerem hemen yanında da Sinan oturuyordu.

Ağırlaşan gözlerimi açtım. "Nereye gidiyoruz?"

Anıl sinsice gülüp "Gidince görürsün" dedi.

Aradan geçen dakikalardan sonra araba durdu. Herkes arabadan çıktı. Ben hariç! Başım fena dönüyordu. Sinan beni tutarak arabadan çıkarttı. Sonra bulduğu ilk yere attı. Acıyla inledim. Gözlerimi açıp etrafıma baktım. Uçurumun kenarındaydık. "Ne yapacağız lan burada?"

Sinan sırıtıp suratıma yumruk attı. "Ah ne mi yapacağız? Seni eşek sudan gelinceye kadar döveceğiz" deyip bir tane yumruk daha geçirdi suratıma. Elimi patlayan dudağıma götürdü. Ne yapıyorlardı bunlar?

Sinan birkaç adım geri gidince ayağa kalktım. Tabi kalkmamla yere kapaklanmam bir oldu. Anıl bana yaklaşıp "Ağabey ayılınca bunun intikamını almazsın değil mi?" dedikten sonra suratıma yumruğu yapıştırdı.

Yere boylu boyunca uzanınca Arda karnıma bir tane tekme geçirdi. "Alışıksındır sen böyle durumlara"

Acıyla inledikten sonra "Ayıldığımda hepinizin ebesini ağlatacağıma emin olabilirsin!" diye bağırdım.

Kerem beni yumruklarken "İlk sen bir ayıl eski haline geri dön de sonra gel beni mi Sinan'ımı becerirsin bilemeyeceğim" dedi.

Kerem'in yeniden yumruk atacak elini tutup Kerem'e kafa attım. Tamam, sarhoş olabilirdim. Ama sarhoş olduğum hepsine karşılık vermeyeceğim anlamına gelmezdi.

Aradan geçen bir saatte hepimiz perttik.

Kerem'dan ağır bir yumruk yiyince sertçe yere düştüm. Kalkamayacak kadar yorgundum. Burnumdan, patlayan kaşımdan ve dudağımdan kanlar akıyordu ama bu umurunda değildim. En son benden yediği tekmeyle yerde boylu boyunca yatan Anıl "Lan bu kadar dayak yedik umarım ayılmışsındır" dedi.

Kod Adı: Bay Sapık [Wattys2016 Kazananı]Where stories live. Discover now