-45- "Güvercin uçu verdi"

111K 4.5K 1.4K
                                    


Medya: Saraç Malikanesi!

Poyrazdan

Kerem kaşlarını çatıp "Ne alaka?" diye sordu.

Gözlerimi devirip "Şuan sevgilinin nerede olduğunu biliyor musun?" diye sordum.

"Evinde, uyuyordur diye mesaj atmıyorum"

"O değil canım sen uyuyorsun! Bardalarmış!"

"Hassiktir!" Sinirle yumruğunu sıktı. "Haberin yok mu senin şirket uçaklarının hepsi bakımında"

Bir bu eksikti dedim içimden. "Bana ne! Bana git bir yerden uçak bul, uçak bulamıyorsan kanat bul!"

Aniden odaya dalan Arda kesti konuşmamızı. " Çok kötü bir şey olmuş, Vedat Ağabey vurulmuş. Kurşun tam köprücük kemiğiyle göğsü arasına denk gelmiş. Şuan evde doktor ameliyat ediyormuş"

Yumruklarımı sıktım. Böyle bir durumda Ankara'ya gidemezdim!

Kısa bir sürede Saraç malikânesine geldik. İçeri girecekken Kerem "Allahtan göğsüne denk gelmemiş" dedi. Bende buna şükrediyordum. Korumalardan Vedat'ın sağ kolu olan Tahir'in nerede olduğunu öğrendim. Hemen zemin kata indik. Zemin kat bir nevi hastane gibiydi. Ameliyathanesi, yoğun bakımı her şeyi vardı. Saraç malikânesinde kurşunun nereden geleceği belli olmazdı.

Tüm çete zemin kata inince Tahir'le karşılaştık. Hemen Tahir'in yakasına yapışıp sertçe duvara ittirdim. "Lan! Vedat ağabey vurulurken sen neredeydin! Bizim niye geç haberimiz oluyor"

Kerem araya girip elimden Tahir'i kurtardı. "Sakin ol Poyraz!"

Tam ağzımı açmış bir şey diyecektim ki ameliyat kapısından doktor çıktı. Hepimiz doktorun yanına gittik. Anıl hemen lafa atlayarak "Durumu nasıl?" diye sordu.

Doktor ağzındaki ameliyat maskesini çıkarıp Vedat ağabeyin durumu hakkında bilgi verdi. "Şuan durumu iyi yoğun bakıma alınacak. Verilmiş sadakası varmış ki kurşun göğsüne denk gelmemiş. Şimdilik uyanmasını beklemekten başka bir şey yok ben tüm gece başında duracağım"

Duyduklarıma bir nebze sevindim. Arkamdaki duvara yaslanıp düşünmek için alnımı kaşıdı. Bunu yapan cezasını çekmeliydi. Çeteme bakıp "Siz benimle gelin" dedim. "Tahir sen ağabeyin yanında kal"

Merdivenlerle yukarı çıkarken Sinan "Ne yapacağız?" diye sordu.

"Yapanı bulup cezasını vereceğiz!"

Vedat Ağabeyin odasına girince "Sinan, Arda ve Anıl; siz yapanı bulun. Kerem sen benimle burada kal" diyerek emirler yağdırmaya başladım. Herkes zaten neler yapacağını biliyordu ki emirlerimle harekete geçmişlerdi.

Odadaki koltuklardan birine kendimi atıp sesli bir şekilde ofladım. "Tüm korumaları arka bahçeye topla!"

Kerem korumaları toplamak için gittikten sonra Vedat Ağabeyin odasının en nadir parçası olan kum torbasına ilerledim. Vedat Ağabey her sinirlendiğinde yaptığı gibi boks eldivenleri falan giymeden kum torbasını yumruklamaya başladım. Barda Bukreye bakan tüm erkekleri düşündükçe daha şiddetle vurdum. Cebimde çalan telefonumun sesini duyunca durdum. Arayanı görünce şaşırdım. Gece saat üç olmuştu hala uyumamış mıydı? "Efendim?"

"Eve geldim, haberin olsun diye bir de seni merak ettiğim için aradım"

"İyi yapmışsın"

"Sesin yorgun geliyor, git sen de eve uyu"

"Uyuyacak durumda değilim, işim başımdan aşkın"

"Peki"

Kısa bir süre sessiz kaldılar bu sessizliği Bukre bozdu. "Seninle uyumaya alışmışım hiç uyuyasım yok"

Kod Adı: Bay Sapık [Wattys2016 Kazananı]حيث تعيش القصص. اكتشف الآن