-28- Sadece konu sarmadı

121K 5.1K 426
                                    

Medya: Ediz


Ediz'den (Bukre'nin kardeşi)

Dersin ortasında olmamıza rağmen sınıfça ölmüş durumdaydık. Kitaplarım dışında her şeyimin olduğu çantamdan orta boy, yumuşacık olan yastığımı çıkarıp sıranın ortasına koydum. Zaten tek başıma oturduğum için gayet rahattım. Başımı yastığıma koymadan önce arkamdaki asosyal Ezgiye dönüp "Kız zil çaldığımda uyandır beni!" diye çıkıştım. Bu kızı sinir etmek hoşuma gidiyordu... Aslında bakarsan ben bütün kızları sinirlendirmeyi severim. Gözlerimi usulca kapattığımda sınıfta hoca tarafından dedikodumun yapıldığını duyabilecek kadar şuurum yerindeydi. Sonrası ise bikinili kızlar...

Rüyamda bikinili kızlar tarafından havuza atılırken yastığım çekilmesiyle küfrederek gözlerimi araladım. Karşımda gördüğüm tiplerle vücudumu dikleştirerek sırama yayıldım. "Ne var?"

Okulumuzun sürtüklerinden biriyle aynı sınıfa giden çocuk "Koçum sende izin kâğıdı varmış" diyince sert bir şekilde "He var? Ne yapacaksın?" dedim.

"Bana lazım da" Ah! Müdürün yanında çalışan stajyer kızı ayartıp her ay müdürün odasından izin kağıtları alıp gelene geçene dağıttığım doğrudur. Ben cevap vermeyince çocuk "Ne kadar istersin?" diye ekledi. Ne kadar isterim? Yakın arkadaşlarıma sevap niyetine dağıtıyordum fakat bu dangalağa karşılıksız günahımı dahi vermem!

Boğazımı temizledim. "Üç tost, bir kola, iki çikolata, bir açma"

Çantamdan izin kâğıtlarını çıkarıp çocuğa döndüm.

Çocuk elimden kağıtları çekecekken "İstediklerim gelmediği sürece dokunamazsın" dedim. O ara elinde kantin poşetleriyle gelen çocuğu görünce izin kâğıtlarını verdim. Çocuk sırıtıp "Sağ ol" deyince gayet cool bir şekilde elimi havaya kaldırıp "Ah, sorun değil" dedim. Çocuklar da sınıftan çıkınca fark ettim ki sınıfta sadece ben vardım. Sıramın üzerine bırakılmış poşetleri kokladım. "Oh tostum, ah çikolatalarım, bebeklerim" Tostumu, hamburgerimi yedikten sonra çikolatamı elime alıp sınıftan çıktım. Ah karşı duvardaki kız okula yeni mi gelmişti yoksa ben bu derece seksi bir kızı gözümden mi kaçırmıştım. Kıza göz kırpıp koridor da yürümeye başladım. Bu okulun en çok sevdiğim yönü kısa etekleriydi. Karşıdan gelen sarışına göz kırpıp yanına ilerledim. "Buse?"

Kız gözlerini devirip "Selenay!" dedi. Hadi ya?

Sarı saçlarıma ellerimi daldırıp en tatlı bir şekilde "Ben seni nerden tanıyorum ya?" diye konuştuğumda kız sinirlenip "Ediz! Aynı sınıftayız gerizekalı!" deyince dudak büküp "Bende diyorum bu kız neden çirkin! Sipastik!" deyip yanından ayrılıp tam koridorda ilerleyecektim ki zilin çalmasıyla aklıma sınıfta bıraktığım yemekler geldi. Sınıfa doğru ilerlerken hala adını bilemediğim kız aynı şu yeni kız hala duvardaydı. Sınıftan içeri girerken bana dil çıkartan Selenayı da gördüm. Ah keşke görmez olaydım! Yarım bıraktığım kolayı elime alıp içerken hocanın içeri girmesiyle anladım ki ders fizikti. Ah! Ölüm!

Aradan on beş dakika geçtikten sonra iki eliminde zor tuttuğu başım, açık ağzım ve bayık gözlerimle hocaya bakıyordum. Çok sıkıcıydı, anlamak için on beş dakika hiç pozisyon değiştirmeden hocaya bakıp dinliyordum fakat aynı dili konuşmuyor gibiydik. Elimi kaldırınca hoca bana bakıp "Ediz?" dedi. Dudaklarımı ıslatıp "Çıkabilir miyim?" deyince "Tuvalete mi gideceksin?" dedi.

"Yo, hayır. Sadece konu sarmadı" deyip sıramdan kalktım. Arkamdan duyduğum bağırışları umursamayıp sınıftan çıktım. Şimdi en iyisi spor salonuna gitmek ama ondan önce bir kızlar soyunma odasına gidip "Ah, yanlışlıkla girdim" diye cırlayabilirdim. Ah kesinlikle mükemmel bir fikir! Koridorda ilerlerken müdürü görmem ile arkamı dönüp başka tarafa yürümem bir oldu. Ah, hayır hiç müdürle uğraşacak bir zamanda değilim. Arkamdan "Ediz?" diye bağırmasına rağmen durmadım. Koşarak yanıma gelmeye çalışınca bende koştum ve bana yaklaşamadı. En sonunda kendimi spor salonuna atınca yerimi kaybettirdiğimi fark ettim. "Oh be" Sinsice gülüp salondan çıkıp kızlar soyunma odasına ilerledim. Kapının önüne gelince sırıtmam daha da yayıldı. Kapıyı açıp içeri dalınca kızların hepsi çığlık attı. Onlarla birlikte bende tabi! "Ah! Kızlar yanlışlıkla girdim" derken yüzüme gelen sütyenle sustum. Bu beni aşardı. Kızlar birlik olup beni odadan atınca bağırarak "Yazıklar olsun kızlar" deyip arkamı dönmemle müdür tarafından yakamın tutulması bir oldu. Ah hadi ama!

"Ben de sizin sınıfınıza geliyordum Ediz Bey!" 'Bey' dediğine göre baya kızmıştı. Çekiştire çekiştire beni odasına götürünce elinden kurtulup koltuklardan birine yayıldım. "Müdürcüğüm? Ne oldu da böyle sinirlendiniz?"

Müdür de karşımdaki koltuğa oturup "Bugün öğrendim ki bir öğrencim stajyerimi ayartıp odamdan izin kâğıtlarımı alıp arkadaşlarına dağıtıyormuş!" dedi.

Hocayı anlamıyormuş gibi yapıp "A? Kim müdürcüğüm o?" deyince daha da sinirlenip "Ediz anneni çağırdım, geliyor! Bu sefer elimden seni kimse alamaz!" dedi.

İşte şimdi harbi kimse beni elinden alamazdı!

İşte şimdi harbi kimse beni elinden alamazdı!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kod Adı: Bay Sapık [Wattys2016 Kazananı]Where stories live. Discover now