-29- O KİMSEDEN KORKMAZ!

133K 5.3K 499
                                    

Bukreden

Kimi zaman insan mutluluğun dozunu abartıyor, kimi zaman ise korkuyu, öfkeyi ve mutsuzluğu abartıyor. Hiçbir zaman mutluluğun dozunu abartan taraf olmamıştım. Aslında bakarsanız abartamadım... Çünkü tam mutluyum derken en ufak bir konuda sorun çıkıyor ve yine mutluluğum elimden alınıyordu. Mesela şuan ki gibi!

"Peki, anne" sesim zor çıkmıştı. Yine tam mutlu oldum derken annemden gelen haberle sinirlenmiş, üzülmüş aynı zamanda da birazcık sevinmiştim fakat sinir ve üzüntü beynimde o kadar ağır basıyordu ki o birazcık olan mutluluğu hissedemiyordum. Ne demek 'Ediz senin yanında İzmir de biraz kalabilir mi?' Bu sadece benim için değil tüm İzmir için işkenceydi. Hiç istemesem de kabul etmiştim. Hem de Aslıya sormadan. Ama Aslının bir problem yaratacağını düşünmüyordum.

"Anne ben şimdilik tamam diyorum ama biraz düşüneyim. Hem ne demek okuldan uzaklaştırma almış?"

"Yine yapmış yapacağını! Bir ay uzaklaştırma cezası aldı. Ben de düşündüm senin yanına gelsin bir konuşun, onu sen adam edersin. Sana nasıl düşkün biliyorsun" diyerek isyan etti. Edizle birbirimize ne kadar gıcık olsak da aynı zamanda da deli gibi de severdik. Beni deli gibi kıskanırdı, isterdi ki hayatımda ki tek erkek o olsun ama bu konu birazda benim erkeklere karşı ön yargısından da dolayıydı. Ediz hiçbir zaman yanımda bir erkek görmediği için görmeğe korkar olmuştu. Ondan başka bir erkekle ilgilenmem fikri bile onu küçükken deli ederdi. Büyüdükçe bu korku kıskaçlığa dönüşmüştü ama nedense bu kıskançlık ben İzmir'e gelince azalmıştı.

Telefonu kapatıp masamıza geri döndüm. Şuan nerde miydik? Aslı, Kerem, Poyraz ile birlikte sahil kenarında bir cafe de kahvaltı ediyordum. Masasındaki yerime ilerlerken Kerem ile muhabbet eden Poyraz beni görünce göz kırptı. Ah hadi ama...

Bugün zaten utanma kotamı fazlasıyla aşmıştım. Nasıl mı? Sabah Poyrazı sadece havluyla görmüştüm ve üstüne Poyraz onu giydirmemi istemişti. Bilerek yapmıştı, sırf onu azarlıyım diye ama yine de çok utanmıştım. En kötüsü de Mickey Mouse'lu pijamalarımla Poyraz dalga geçmişti. Tam Poyrazla odadan çıkarken Arda, Anıl ve Sinan karşımıza çıkmıştı. Kocaman evin içinde "Yenge!" ve "Mickey Mouse'lu pijamalarını nerden aldın?" diyerek alay etmeleri sinirime dokunmuştu.

Masadaki yerimi alırken muhabbetin ne olduğunu pek anlayamamış direk yemeğime yönelmiştim.

Poyrazın da aniden telefonu çalınca o da yerinden kalkıp uzaklaştı. Aradan bir dakika sonra geri geldi. Geldiği gibi "Kerem bizim kalkmamız lazım" dedi. Bir şey mi olmuştu acaba?

Kerem de bir an da ayağa kalktı. "Tamam, hadi kalkalım. Kızlar kusura bakmayın"

Aslı ve Kerem konuşurken bende Poyraza bakmadan "Bu iki oldu Bay Sapık!" deyince Poyrazda "Bunların acısını çıkarman için elimden gelen her şeyi yapacağım" diye çıkıştı.

Poyrazlar gittikten sonra Aslı bir şeyler anlatmıştı.

Daha fazla dayanamayıp aniden "Aslı, Azgın Şempanze İzmir'e gelecek" deyiverdim.

Aslının gözleri büyüdü. "Ciddi misin?" yüzü o kadar ifadesizdi ki ne diyeceğimi bilemediğim için kafamı 'Evet' anlamında salladım. Aslı aniden kahkaha atıp " Azgın Şempanze İzmir'e geliyor ha?" dedi.

Ah, evet Azgın Şempanze! Aslı'yla genellikle Ediz'e 'Azgın Şempanze' veya 'Çapkın Ergen' derdik.

"Maalesef ki, okulda bir şeyler yapmış. Uzaklaştırma almış bir de! Annemde benim yanıma yolluyor..." derken Aslı sözümü kesip "İyi yapıyor, Ediz'i bir tek sen adam edersin" dedi. Dalgınca başımı salladım.

Kod Adı: Bay Sapık [Wattys2016 Kazananı]Where stories live. Discover now