Bölüm 1 - 04 / AİLE

534 60 32
                                    

"Aile dediğin sevgi, bağlılık ve dayanışma duygusu demekti."

Sonraki birkaç ay içinde Edwin'le birbirimize daha önce kimseye açılmadığımız kadar açıldık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonraki birkaç ay içinde Edwin'le birbirimize daha önce kimseye açılmadığımız kadar açıldık. Ben ilk defa birine babamı, bize yaşattıklarını ve sadece bundan önceki hayatımı değil, Margaret ve Peter ile yaşadıklarımı da yavaş yavaş anlatırken Edwin'de aynı şeyi yaptı. Annesi, abileri ve kuzenleriyle birlikte kocaman sevgi dolu bir ailesi vardı. Onlardan bahsederken gözlerinde gördüğüm sevgi, sesinde duyduğum bağlılık hep kendim için hayalini kurduğum şeylerden biriydi.

İçimde taşıdığım ve zamanla omuzlarıma birer yük gibi binmiş her şey onunla paylaştıkça hafifliyor, kendimi yanında çok daha rahat hissetmeme sebep oluyordu. Çünkü artık biliyordum ki Edwin beni sadece görmüyor; tanıyor, anlıyor ve bir dostun diğerini sevebileceği şekilde seviyordu. Ancak kalbimdeki o nefret ve kini ne yaparsam yapayım bir türlü üstümden atamadığımı biliyordum. İçten içe yaralarım bir şekilde hala kanıyordu tek farkı o acıyı çekerken artık yalnız olmadığımı hissetmemdi.

Edwin biseksüel oldğunu söylediğinde, "Aman Tanrım! İşte şimdi seni çok kıskanıyorum." diye karşılık vermiştim.

Bana ikinci bir kafam daha çıkmış gibi bakarken, "Bir düşünsene, hayatının aşkını bulabilmek için benim gibi sıradan bir heterodan iki kat daha fazla şansın var." diye açıklamıştım durumu. "Kızlarla olmuyorsa, aradığını erkeklerde bul. Bir mucize olurda erkeklerin nesli tükenme aşamasına gelirse nasıl olsa kızlar var." diyerek ona göz kırpmıştım.

Bir an için söylediklerimi düşünürken gözleri kısılmıştı. Sonra alaycı bir bakış atıp, "Erkeklerin nesli tükenirse bunu nasıl yapacağım?" diye sordu.

"Emin değilim aslında... Ancak takma kafana siz hamaböcekleri gibi hep bir şekilde hayatta kalmanın yolunu bulursunuz. Hem tükenirse demedim tükenme aşamasına gelirse dedim."

Sesinde yapmacık bir içerlemeyle, "Teşekkür ederim." demesine sırıtarak karşılık verdim.

Edwin orta gelirli bir ailenin üç oğlundan en küçüğüydü. En büyük abisi Mark ile arasında on beş, bir diğeri olan Anthony ile ise on yaş fark vardı. Beklenmedik, sürpriz bir bebekti. 

Abilerinin adını duyunca bir kahkaha atmaktan kendimi alamamıştım. "Sanırım ailen Mark Anthony'yi seviyor." dememe gözlerini devirerek karşılık vermişti.

"Bu durumda eğer bir kız olarak doğsaymışsın adın kesinlikle Jennifer olurdu biliyorsun değil mi?" diye sorduğumda tiksinerek yüzünü buruşturdu. "Mark ve Anthony'nin abilerimin ismi olduğunu düşünürsek bu çok hastalıklı bir düşünce Scary."

"Bunu bana değil, annenlere açıklaman gerekirdi." 

"Neyse ki bir kadın değilim." deyip sırıtarak, "Yani kısmen..." diye eklemişti. "Üstelik adam şu an Shannon De Lima ile evli biliyorsun değil mi? Hatta Jeylo'da hayatının aşkıyla nihayet evlendi." 

İntikam KırmızısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin