Bölüm 2- 06 / YARIŞ

375 54 21
                                    

Dudaklarınadokunmadan önce, kalbine dokunmak istiyorum ve vücudunu fethetmeden öncesevgini fethetmek istiyorum

Ertesi sabah uyandığımda gece geç yatmış olamama rağmen kendimi neredeyse hiç olmadığım kadar enerjik ve dinlenmiş olarak kalkarken buldum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ertesi sabah uyandığımda gece geç yatmış olamama rağmen kendimi neredeyse hiç olmadığım kadar enerjik ve dinlenmiş olarak kalkarken buldum.

Cary'nin odada yankılanan horultuları olmadığına göre hala gelmediğini anlamak için yatağına bakmama bile gerek yoktu. Sarhoş cazibesinin bir parçası olarak ne zaman içse tüm katı uyutmayacak şekilde horlardı. Daha da önemlisi aramızdaki anlaşmaya göre eğer gece dönmeyeceksek; birbirimize kiminle olduğumuzu, nereye gideceğimizi haber veren bir mesaj atmalıydık ki olur da organ mafyası ya da insan kaçakçılarının eline düşersek geride kalanımızın intikam almak için elinde delilleri olsun. Hatta Cary durumu bazen fazlasıyla abartıp, bana geceyi geçireceği çocukların resimlerini de gönderebiliyordu. Benimse bu anlaşmanın şartlarına uymam gereken tek bir sefer bile olmamıştı. Sadece bir ilişkim olmuştu o da Patrick'di ve sevgilimdi. Geceyi onunla geçirmeye başlamadan önce zaten Edwin ve Cary neredeyse sabıka kaydına kadar hakkında her şeyi biliyorlardı.

Telefonumu kontrol ettiğimde Cary'den gelen iki mesaj olduğunu gördüm. İlki gittiği kulüpteki ortamı çektiği kısa bir videoydu. Arka fonda deli gibi çalan müzikle birlikte etrafta delicesine dans eden çılgın bir insan kalabalığı vardı. Telefonun kamerasını sonunda kendisine çeviriyor ve "Gece daha yeni başlıyor! Eve gitmek istediğinden emin misin? İstersen buraya gelebilirsin." diye bağırıyordu. Bakışları muhtemelen arka arkaya yuvarladığı tekilalarla puslanmış, yanakları dans ederken harcadığı eforla kızarmıştı. Ancak mutlu görünüyordu. Kendi kendime sırıtarak diğer mesajına geçtim. Bir çocuğun resminin altında adresi, telefonu ve hatta hangi bölümde okuduğu yazıyordu. En azından geceyi keyifli bir şekilde geçiren bu kez sadece Cary değildi. Aramızda mutlu sona ulaşmış olan sadece o olsa da, ben de en azından Patrick'le birlikte olduğum üç yıl boyunca asla olamadığım kadar tahrik olarak geçirmiştim geceyi. Bu bile benim için bir şeydi.

Hızla kıyafetlerimi değiştirip, bu kez üstümdeki kazağı bir daha aynı şeyi yapmamak üzere çıkartarak bir kez daha kirli sepetinin en altına tıkıştırdım ve koşu kıyafetlerimi giydim.

Su yeşili crop sporcu sutyeni ile onunla takım atleti ve taytı bana Cary'nin ablası Kimberley'in doğum günü hediyesiydi. Kendi paramla asla alamayacağım kadar kalitelilerdi. Üstelik bir değil tam üç takım birden göndermişti ki sürekli yıkama derdiyle uğraşmayayım. Bir süre ciddi ciddi müziği bırakıp bir moda editörü olmayı düşündürmüştü bu jesti bana.

Saçlarımı basit bir atkuyruğu yaparak topladım. Tam ayakkabılarımı giyerken telefonum çalmaya başladı. Ekranda Edwin'in resmini gördüğümde dolabıma uzanıp üstüme önden fermuarlı siyah sweatshirtlerimden birini almak üzereydim.

İntikam KırmızısıWhere stories live. Discover now