Bölüm 26; ATEŞİN ŞARKISI

365 81 96
                                    


"Daniel!!"

Amasia ve Daniel'in gözleri buluştu. Birbirlerinin zihnindeki düşüncelerden bihaberdiler. Kader, o an sadece Evan'ı arayan ikisinin yolunu kesiştirmişti. Daniel eli ile saçını düzeltti. Ses tonundan anlaşıldığı üzere eski haline geri dönmüş gibiydi.

Daniel, "Ne var?!" dedi kibirli bir şekilde.

Kasabalı da meraklı gözlerle iki genci izliyordu. Amasia ona doğru bir kaç adım attı. Kendine yaptığı onca şeyden sonra hala nefes nefeseydi.

"Baban adına benden özür dilemiştin değil mi?" dedi kendinden emin bir sesle. Daniel başını sallamakla yetindi. Amasia bir adım daha atıp gözlerini öfke ile açtı. Parmağını ona doğrultarak "Ona sinirli olduğumu kim söyledi peki!!" diye bağırdı. Sesi tüm meydanda yankılanmıştı. Meseleyi özüyle bilmeyen kasaba halkı aksine Daniel şok olmuştu.

"Sana onu sorumlu tuttuğumu kim söyledi!?!" diye devam etti.

Daniel ağzını açmaya yeltenmişti ki bir adım daha yaklaşıp parmağını onun göğsüne bastırdı. Sert kalp atışları Amasia'nı parmak ucunda kıpırdaşıyorlardı.

"Baban hala burada değil mi? Kalbinin derinliklerinde."

Sorular sorsa da Daniel'in cevaplamasına izin vermeden devam ediyordu.

"Daniel'in babası." diye bağırdı kafasını Civciv'in göğsüne yaklaştırıp. "Eğer beni duyabiliyorsan iyi dinle!!"

Daniel ağzı açık bir şekilde Amasia'nın gözlerinden başka bir yere bakamıyordu. Amasia küçük bir öksürükle boğazını temizledi. Derin bir nefes alıp verdi. Elini Daniel'in göğsünden çekip kendininkine bastırdı.

"Ben..." dedi. Sesi tizleşse de, çenesinin titremesi herkes tarafından fark edilse de konuşmaya devam ediyordu. "Ben de kendimi feda etmeye hazırım!! Arkadaşlarım için, sevdiğim için, ya da tanımadığım herhangi bir insanın hayatını kurtarmak için tamamen hazırım!! Ne kadar acı verici olursa olsun, yürüyeceğimiz yol ne kadar korkunç olursa olsun hiç bir şeyin beni geçip onlara ulaşmasına izin vermeyeceğim!! Ve..."

Gözlerinden bir kaç damla yaş döküldü. Daniel de derin derin nefes alıp vermeye başlamıştı.

"Ve ne kadar aptalca şeyler yaparlarsa yapsınlar, hatta bana sırtlarını dönseler bile, beni bir kenara atsalar bile, kimseden kalbim atmaya devam ettiği sürece vazgeçmeyeceğim!!"

Gözlerini Daniel'e dikti. Nemli gözleri görüşünü bulandırmıştı.

"Aynı babanın yaptığı gibi Daniel! Onun, dostunun hatası ölümüne sebep olsa dahi affedebilen kalbini geçicem ve bu yalnız, acı içindeki kıza aktardığınız tüm muhabbeti, onca kahkahayı ve güzel anıları size ödeyeceğim!!"

Hafif hafif esen rüzgardan başka bir şey duyulmuyordu. Tüm kasabalı, Daniel, herkes, her şey donakalmıştı. Amasia elleri ile gözlerinin nemini temizledi ve Daniel'in yanından geçip gitti. Tüm bakışlar üzerindeyken öylece yürüyüp gidiyordu.

"Hey!"

Daniel, onun peşinden yürümeye başlamıştı.

"Kendimi feda edicem diyip durdun ama Evan'ın arkandan ne kadar ağlayacağını düşünmüyorsun galiba?"

Amasia kulak asmadı, durmadı da. Hızlı adımlarla yürümeye devam ediyordu.

"Umrumda değil. Artık neyden en çok korktuğumu biliyorum. Söylememi ister misin? Aşık olduğum insanın artık yaşamadığı ve benim hala kendimi öldüremediğim bir dünya."

DEMİR BAĞLAR - SİS (tamamlandı)Where stories live. Discover now