Bölüm 55; HALA ADIMI SORMADIN? KABALIK EDİYORSUN!

353 70 106
                                    


Lulu tüm vücudunu panik kaplamış bir halde "Geri dönelim!" diye bağırdı. "Yapamayız!" dedi Evan. Arkalarında bir karınca sürüsü vardı. Antenlerini kıpırdaştıran ve ağızlarından fırlamış dişlerini bir makas gibi açıp kapatan yüzlerce cam böceği onları seyrediyordu. "Neden saldırmıyorlar?" diye sordu Lupi. Derin derin nefes alıp vermeye devam eden Lulu "Ormandan çekiniyorlar." dedi. Aynı şekilde kurtların hepsi de ayaklarını sürüyerek ve başlarını indirebildikleri kadar yere indirerek adım adım ormandan uzaklaşıyorlar, yavru köpekler gibi iniltiler çıkartıyorlardı. "Başka çaremiz yok!" diye bağırdı Jakaranda. ""Bu kadar karıncayla savaşamayız! Ormandan geçmemiz lazım!"

Lulu ona döndü ve "Hayır bunu yapmayacağız! Başka bir yol bulmamız gerek!" dedi.

"BANA GELİN!"

Tüm herkes ormanın içinden gelen bu tok kadın sesiyle irkildi. Karıncalar bir anda geri çekilmiş, kurtlar başlarını kaldırarak ulumaya ve hırıltılar çıkartmaya başlamışlardı. Korkudan taş heykellere dönmüş Evan ve diğerlerinin ise adeta beyinlerinin içinde yankılanan sesin tekrar etmesiyle kalpleri duracakmış gibi oldu.

"BANA GELİN!!!"

"Defolup gidelim buradan!" dedi Daniel. Herkes onunla aynı fikirdeydi. Lulu'nun çaldığı ıslıkla kurtlar kaçışmaya başlamıştı ki "Durun!" diye bağırdı Lupi. "Nico ne yapıyorsun?!"

Nico kimseye fark ettirmeden kurdundan inmişti ve elinde baltasıyla ormana bakıyordu. Evan arkasından "Hey, Nico!" diye bağırdı ama tepki vermiyordu. Herkes bir anda ormana koşmaya başlayan dostlarının ardından baka kaldı. Tüm grup panikle bağrışmaya başlamıştı.

"Ne yapıyor bu aptal!" dedi Daniel.

Ellerini yüzüne kapatmış olan Lulu "Buraya gelmemeliydik!" diye bağırdı. "Buraya gelmemeliydik!"

Yume "O kadın sesi neydi öyle yaa Nico'yu o mu götürdü?! Ne yapacağız peşinden mi gideceğiz?!" diye soruyordu.

Amasia Evan'a döndü ve "Ne yapıyoruz Evan?" diye sordu.

Evan kurdundan atladı ve "Ben Nico'yu alıp geleceğim!" dedi ve ormana yürümeye başladı. Lulu "Abi hayır!" diye bağırdı. "Oraya giremezsin!"

Daniel de kurdundan atlamış ve Evan'ı kolundan yakalamıştı. "Evan dur!"

Lulu kurdunda ayağa kalkmış ve "O orman hayaletli! Onlarla nasıl savaşmayı planlıyorsun?!" diye bağırmıştı. Tam o esnada yine aynı kadının sesini duydular. Kadın bir süre güldükten sonra "NEYİ BEKLİYORSUNUZ? BANA GELİN!!" dedi. Daniel, Evan'ın tuttuğu kolunu sıkıp "Bu bir tuzak biliyorsun değil mi?" dedi. Evan başını salladı, Daniel'in elini bileğinden yakaladı ve "Ölmekten daha çok korktuğum şeyin ne olduğunu biliyorsun değil mi?" dedi. "Benimle misin Daniel?"

Daniel gülümseyerek yüzüne bakıyordu. "Son nefesime kadar!"

Ormana doğru koşmaya başladılar. Yume "Bensiz nereye gidiyorsunuz oğlum?!" diye bağırıp kurdundan atladı. Amasia ondan da önce davranmış, hiçbir kelime etmeden sevdiği adamın yanında yerini almıştı. Lulu, Jakaranda ve Lupi diğerlerinin ağaçlar arasında kayboluşunu izlediler. Kıpırdayamıyorlardı çünkü Evan ve diğerleri ayaklarını ormana bastıkları anda gökyüzünü sarsan bir kahkaha duyulmuştu. Derin derin nefes alıp verişleri durmuyor, kalpleri patlayacakmış gibi çarpıyordu.

Lulu kurdundan indi ve güçsüz bir ıslık çaldı. Kurtları onun yanına doluştular ve başlarını ona sürtmeye başladılar. Bir kısmı kulak yırtarcasına havlıyor ve onun suratını yalıyordu. Lulu elini kaldırdı. Kurtlar bu komutla ondan uzaklaşmışlardı. Lulu ormana doğru bir adım daha attı. Tir tir titrediği için elinde ki arbaletin ucu bir yukarı bir aşağı zıplıyordu. Tüm vücudu ter içinde kalmıştı.

DEMİR BAĞLAR - SİS (tamamlandı)Where stories live. Discover now