DEMİR BAĞLAR - SİS (tamamlandı)

Bölüm 61; tipim değilsin

Evan, Lupi'nin bağırışlarına sessiz kalmaya devam ediyordu. Daniel yattığı yerden doğruldu. Başında ince bir sızı vardı. Etrafında olan şeyleri anlamlandırmaya çalışıyordu. Yerde yatan ve acıyla titreyen Jakaranda'ya, diz çökmüş ağlayan Nico ve Lulu'ya, avuçladığı havayı etrafına öfkeyle bir şekilde fırlatan Yume'ye baktı. Hepsinin birbirinden garip hali içinde ayakta uyuyormuşçasına dikilen, ağzı açık, gözleri boşluğa dalıp gitmiş Amasia da dikkat çekiyordu. Onların ardına, daha ileriye baktığında ise Evan'ı gördü. Ağzından ve burnundan kan boşalmış, yaşlar akan gözleri kıpkırmızı kesilmiş, kolları boşalmıştı. Daniel, Evan'ın ensesine elini sokmuş olan kadınla, gulyabaniyle göz göze geldi. Elini kılıcına atıp doğrulmaya davranmıştı ki boğazına bir hayalet yapışıverdi.

"Kıpırdama Daniel!" diye bağırdı Lupi. "Kıpırdarsan ölürsün! Etrafta o ufak şeylerden yüzlerce var!"

Gulyabani eliyle göğsünü, Daniel'in zihnindeyken kılıcın saplandığı yeri ovuşturuyordu. "NEDEN UGO'YA KIZGIN DEĞİLSİN?!" diye sordu.

"BABANDAN DAHA ÇOK KİMSEYİ SEVMEDİĞİNİ GÖRDÜM!! NEDEN UGO'YA KARŞI KALBİNDE HİÇ ÖFKE YOK!!"

Daniel dudaklarını büzdü. Bir süre sessiz kalıp derin bir nefes aldı ve "Babamın nasıl öldüğünü ve onun son sözlerini duyduğumda sadece babama karşı daha fazla sevgi hissettim." dedi. "İnsan nasıl yaşarsa öyle ölürmüş derdi babam. Bu ölüm onun yaşamına fazlasıyla yakışıyor, hiçbir şikayetim yok."

Gulyabani iç çekti ve başını öne eğdi. Biraz öyle bekledikten sonra boştaki elini havaya kaldırıp parmaklarını büktü. Sahiplerinin işaretiyle Lupi'nin bahsettiği yüzlerce hayalet gökyüzünden dökülmeye başlamıştı. Sağanak bir yağmura yakalanmış gibiydiler. Yere düşen her küçük hayaletçik oradan seken bir taş gibi tekrar havalanıyor ve yakınındaki birinin bedenine yapışıyordu. Birkaç saniye sonra kargaşa son bulmuş, Lupi kafasını kaldırdığında gördüğü manzara karşısında dehşete düşmüştü. Amasia'dan Lulu'ya, yerde yatan Jakaranda'dan Nico'ya herkesin vücuduna saplanmış hayaletler vardı. Bilekleri, kolları, kafaları, yüzleri, ayakları, sırtları... neredeyse bedenleri görünmez hale gelmişti. Gulyabaninin bir işaretiyle hepsi paramparça olacaktı. "SİZE İŞKENCE ETME ARZUMU KAYBETTİM GİBİ GÖZÜKÜYOR!! YANİ BÖYLELİKLE SİZİ HAYATTA TUTMAM İÇİN BİR SEBEP DE KALMADI!!" dedi gulyabani. Lupi'nin başından aşağıya kaynar sular boşalmıştı. Soğuk ecel terleri döküyor, çaresizce her saniye gerçekleşebilecek olan acı ölümden kendisini ve dostlarını kurtarabileceği bir yol bulmaya çalışıyordu.

"Peki ya Evan?" diye sordu Daniel. Lupi başını ona doğru çevirdi. Aynı kendisi ve diğerleri gibi bedeni gulyabaninin küçük savaşçıları ile kaplanmıştı ama Lupi kadar telaşlı gözükmüyordu.

"O BENİMLE KALIYOR TABİİ Kİ DE!!" diye cevap verdi Sera. "SİZİN GİBİ ÇÖP PARÇALARININ YANINDA ONUN RUHU EŞSİZ VE BENZERSİZ!!"

Başını Evan'a doğru çevirip "KONUSU AÇILMIŞKEN, NEDEN PES ETMİYORSUN ARTIK TATLIM!!" dedi.

"BÖYLE GİDERSEK ARTIK BANA SUNABİLECEĞİN BİR BEDENİN KALMAYACAK!! BURADA EN AZ ZARAR VERMEK İSTEDİĞİM KİŞİ SENDİN AMA ŞU HALE BAK!! ÖLÜP GİDECEKSİN NEREDEYSE!! BAK SANA SON BİR TEKLİFİM VAR, EĞER RUHUNU VE BEDENİNİ BENİMLE BİRLEŞTİRMEYİ KABUL EDERSEN ARKADAŞLARININ ORMANIMDAN ÇIKMALARINI SAĞLAYABİLİRİM!! GERÇİ BENİMLE ALAKALI BU KADAR ÇOK ŞEY BİLEN BİR TOPLULUĞU SERBEST BIRAKMAK ACI OLACAK, UGO VE DİĞERLERİNE GERÇEK BEDENİMİ DAHİ GÖSTERMEMİŞTİM AMA EĞER İŞ BİRLİĞİ YAPACAKSAN NEDEN OLMASIN!! SENİN İÇİN BUNU DAHİ YAPARIM!! HEM DEDİĞİM GİBİ, SONSUZ BİR TATLI RÜYAYA DALIP GİDECEKSİN!! ACININ, HAYAL KIRIKLIĞININ, ÜZÜNTÜNÜN OLMADIĞI BİR RÜYA!! BEN DE HER ZAMAN SENİNLE OLACAĞIM, BİR OLACAĞIZ EVAN!! SENİNLE SEVGİLİ OLACAĞIZ!!"