Bölüm 81; yanılıyorsun, o hala yaşıyor!

304 69 156
                                    




Yattığı yerden fırladı Evan. Elini alnına attı ve "Ne yapıyordum ben?" diye sordu. O esnada tepesine çöken Nico kafasını kilide almış boğazını sıkıyordu. "Yakaladım! Yakaladım çocuklar!" diye bağırdı. Evan çoktan anlamış olması gereken arkadaşının koluna hafifçe vurup "Nico! Beni öldürüyorsun!" dedi. Sesi, neredeyse boynu kırılacak olduğu için boğuk çıkıyordu. "Nico!" diye bağırdı Jakaranda. Prensinin sesiyle kafasını kaldıran Nico, Amasia'nın da ona doğru sert sert baktığını gördü. Gülerek kollarını gevşetip Evan'ın saçlarını karıştırdı ve "Kendine gelmişsin! Bizi çok uğraştırdın demirci!" dedi. Evan ona doğru dönüp boş boş bakınca sinirlendi ve iki elini birden boğazına attı. Onu tekrar boğuyor ve "Beni az daha öldürüyordun adi herif en azından ne yaptığını hatırla!" diyordu. Amasia yanlarına ışınlandı ve Nico'nun kafasını ittirdi. Ellerini, dili dışarı çıkmış Evan'ın yanaklarına koydu ve arka arkaya sorular sormaya başladı.

"İyi misin!? Bizi çok endişelendirdin Evan! Nasıl hissediyorsun?!"

"Anılarım biraz bulanık!"

Amasia ellerinden birisini onun saçlarına daldırdı ve "En son ormanda tuzaklar içerisindeydik! Hatırlıyorsun değil mi?" dedi. Evan başıyla onayladı ve "Evet." diye fısıldadı. "Daha sonra bir şey gördün ve koşmaya başladın!" diye devam etti Amasia.

Evan bir anda başını çevirip "Cadı Avcısı!" dedi. Toprağın içine doğru bir noktaya bakıyordu.

"Burada ne arıyorsunuz?"

Evan sesin geldiği yöne dönüp suratı burnundan akan kanla mahvolmuş çocuğa baktı. Onu ilk kez görüyor olması bir yana, arkasına ve etrafına dizilmiş arkadaşlarını da tanımıyordu. Jakaranda'nın darbe büyüsü hala canını yaktığı için zorlanarak ayağa kalktı ve parmağıyla burnunu göstererek "Bunu ben mi yaptın?" dedi. Manik bakışlarını kaçırıp tekrar ona döndükten sonra sitem eder bir halde "Evet!" dedi. Evan mahcup bir halde "Kendimde değildim özür diliyorum!" dedi.

"Ben Evan Vickers! Kuzey Krallığı'ndan geliyoruz! Amacımız Cadı Avcıları'nı bulmak!"

Nico, "Evan! Bu çocuklar beş dakika önce seni ve Amasia'yı öldürmeye çalışıyorlardı! Onlara hemen her şeyi anlatma!" diye bağırdı. Jakaranda da başta aynı şeyi düşünmüştü lakin ses çıkartmadı. Çünkü nasıl olsa Evan içlerinden geçenleri görebileceği için bunun onların dost mu düşman mı olduklarını anlamada daha kısa bir yol olacağını fark etti.

"Cadı Avcılarını bulup ne yapacaksınız?" dedi Manik.

"Cadılar kıtayı tekrar ele geçirmek istiyor! Yakın bir zamanda saldırabilirler! Bu yüzden..."

Manik bir kahkaha attı ve arkadaşlarına döndü.

"Duydunuz mu çocuklar, cadılar tekrar kıtayı ele geçirmek istiyorlarmış!"

Arkadaşları da onun gülüşüne eşlik etmiş, alaycı bakışlar Evan'ı hedef almıştı. Kendine söz hakkı düştüğünü varsayan Evan ağzını açmıştı ki Manik ona konuşma fırsatı bırakmadan tekrar ciddileşip "Nereden geldim demiştin?" diye sordu. Evan, "Kuzey Krallığı!" diye cevap verdi. "Biz bıraktığımızda insanların krallıkları yoktu! Dünya değişiyor ha?!" dedi sertçe. "Atalarımızı kast ediyorum! Biz yüz sene önce buraya Cadı Avcısı ile gelen insanların torunlarıyız! Şimdilerde nasıl hayatlarınız var bilmiyorum ama biz burada o kıtayı ele geçirmek isteyen cadıları uzak tutmak için nesillerdir ağır bedeller ödüyoruz! O yüzden gelip yeni bir şeymiş gibi bana cadılar geliyor deme!"

DEMİR BAĞLAR - SİS (tamamlandı)Where stories live. Discover now