Bölüm- 4

197K 5.8K 1.5K
                                    

Kumsalda bulunan kumlar ayağımın tabanını yakıyordu. Bir elimde çantam diğer elimde terliklerim Selen'i arıyordum. Sahil kalabalık olmasa da azımsanmayacak kadar insan vardı yine.

Adımın seslenilmesi ile arkamı döndüm.

"Bade buradayız."

Selen bana bakıp elini sallıyordu. Yanında ise tanımadığım iki tane erkek vardı. Erkekler birbirleri ile konuşuyordu ve henüz beni farketmemişlerdi.

Üçüde büyük bir şemsiyenin altına oturmuştu. Selen güzel bir kız değildi. Sadece dişiliğini kullanmayı iyi biliyordu. Bunu kendide biliyordu ve bu özelliği ile gurur duyuyordu.

Derin bir nefes alıp adımlarımı Selen'den tarafa yönlendirdim. Şimdi yarım saat tanış ve karşındaki insanın sana sarkmasına dayan, bu döngü her yaz tatili boyunca devam ederdi. Selen İstanbul'da oturduğu için sadece yazları buluşabiliyorduk.

Okul döneminde iletişim kursakta yüz yüze görüştüğümüz kadar etkili olmuyordu. Kafa kızdı ama çoğu konuda zıttık. Bu zamana kadar görüşmemiz şans eseriydi.

Selen abartılı bir sesle konuştu ve bu yanındaki erkeklerinde bakışlarını üzerime çekti.

"Neredesin kızım, geç kaldın çok, mesajlarıma da cevap vermedin."

Gözlerimi devirip çantamı kumun üstüne bıraktım. Terliklerimide çantanın yanına koydum ve Selen'nin söylediklerini duymazdan gelerek erkelere "Selam, ben Bade." dedim.

Birisi esmer diğeri ise sarışındı ve muhtemelen 17/18 yaşlarındaydılar. Tahmin ettiğiniz gibi kaslı değillerdi. Fit görüntüleri olsa da yüzleri yaşlarını ele veriyordu.

"Selam" dedi yeşil şortlu olan ve elini bana uzattı. "İsmim Çağrı memnun oldum." Yavşakça konuşmamıştı, tamamen masumca bir tavır sergilemişti ya da bana öyle gelmişti.

Uzattığı eli sıktım ve genişçe gülümsedim. "Bende memnun oldum."

Esmer olan erkek de elini uzattı. "Serdar, bende memnun oldum güzellik."

Terslemek isteyen tarafımı bastırdım ve sakince cevap verdim. "Bende memnun oldum." Selen'in yanına oturdum ve ortaya muhabbet açmak için soru yönelttim.

"Eee ne yapıyorsunuz?"

Serdar dünden istekli bir profil çizerek konuştu. "Selen seni anlatıyordu bizde hayran hayran dinliyorduk. Hurilerin kumsala geldiğini ilk defa görüyorum."

Selen hafif kız imajı verip kıkırdadı. Ben ise cevap vermemeyi tercih etmiştim. Çağrı baygın bakışlarla Serdar'a baktı ve mahcupça bana döndü.

"Sen Serdar'a bakma , şaka yapmayı çok sever."

Bu dediğine gülmüştüm. Sebepsizce hoşuma gitmişti. Çağrı'da gülüşüme tebessüm etti.

"Huhu, havada aşk kokusu var."

Selen dalga geçerek söylemişti bunu. Son zamanlar da gözüme fazlasıyla batıyordu ve lafı yapıştırmamak için kendimi zor tutuyordum. Dışarıdan beni gören bir insan neden sevmediğin birisiyle takılıyorsun diye sorabilirdi ama ben yalnızlığı seven birisi olmamıştım.

Çoğu kişinin aksine yalnız kalmayı sevmezdim ya da yalnız kalmaktan korkardım. Yapı gereği böyleydim. Neyse ki 3 gün sonra İzmir'e dönecektik ve Selen'e daha fazla katlanmak zorunda kalmayacaktım.

"Selen!" uyarı maksadında çıkmıştı ses tonum. Selen ise omuz silkti ve dudaklarını büzdü.

Çağrı ensesini kaşıyarak "Denize girelim mi?" dedi. Selen ve Serdar "Olur." derken gözler benim üzerime çevrilmişti. Canım istemese de ortama uymak zorundaydım.

ZindanTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang