Bölüm-13

101K 3K 337
                                    

Nefesim dudaklarımın arasında kilitli kalmıştı. Kelimelere dökmek istediğim cümle kenara çekilmiş korku ile bana bakıyordu. Onu suçlayamazdım tıpkı onun gibi bende korkuyordum.

Annem can alıcı sorusuyla beni esir almıştı. Beklemediğim bir yerden vurmuştu ve ben ölesiye korkuyordum. Kalbim hızla çarparken damaklarım kurumuştu. Az önce süt içen birisine göre hızlı kurumuştu . Tedirginlikle konuştum. Bunu başarmama şaşırmıştım.

"Neyden bahsediyorsun?"

Annem duruşunu düzeltti ve kollarını belinde büktü. Elleri bel boşluğunda iken hesap sormaya hazırdı. Kaçışım yok gibiydi.

"Neyden bahsettiğimi gayet iyi anlıyorsun. Bir daha sormama gerek yok Bade hanım."

Keskin ve sert ses tonu tüylerimi diken diken etti. Telaşla beynimdeki yalan defterini hızla karıştırdım. Böyle bir defterim olduğunu yeni keşfediyordum. Sonuç bulunmadı ilanı karşıma açıkça çıkarken umutsuzlukla gözlerimi indirdim.

"Cevabını bekliyorum küçük hanım."

Annem iyice dibime girerken cellatlarım harekete geçmişti. Benim için yalan söylemek hiç bu kadar zor olmamıştı.

"Anne düşündüğün gibi değil."

Yere çöktü ve göz hizama geldi. Gerçekler dilimin ucundayken dökülmek için bir nefes bekliyorlardı. Bu kadar çaresiz olduğuma inanamıyordum.

Yavaşça dudaklarımı araladım. Cümlelerimi bir nefese feda ettim ama konuşmam gerçekleşemedi çünkü babam odaya giriş yapmıştı. Babam beni idam masasından son anda kurtarmıştı. Belki de ona binlerce kez teşekkür etmeliydim.

"Ne kaynatıyorsunuz bayanlar?"

Annem bakışlarını benden aldı ve babama çevirdi. Sert çehresi yumuşamıştı. Babam onun için adeta şifa idi.

"Güzel kızıma iyi geceler diliyordum."

Babam kapı girişinden gülümseyerek bize baktı. Bu adama tapıyordum. Beni hiçbir zaman kırmamıştı ve üzmemişti. Bundan sonra da beklemiyordum.

"Hadi Sevil uyuyalım artık, iyi geceler kızım."

Tek yapabildiğim gözlerimi kapatıp açmak oldu. Annem bende tarafa döndü ve sonra görüşeceğiz bakışlarını atarak odadan ayrıldı. Annem ve babamın odadan çıkması ile kendimi sırt üstü yatağa atıverdim. Ucuz atlatmıştım. Bir dahakine bu kadar şanslı olmayabilirdim.

Sarı saçlarım yatağa dağılırken bir kaç tel suratıma düşmüştü. Yüzüme gelen saçı çektim ve boş boş tavana bakmaya başladım.

Bundan sonra kolay bir hayat beni beklemiyordu. Bunu hissediyordum ve şimdiden eski yaşantımı özlemiştim. Kendim olmaktan her gün vazgeçiyordum ve bu benim için olağanca zordu. Tolgay beni şu kısacık zamanda değiştirmişti ve ben ona sadece izin vermiştim.

Yaptığım hataları fark ederek doğruldum. Bu kadar kolay gardımı düşürdüğüme inanamıyordum. İnsanın kendine hesaba çekmesi oldukça önemliydi. Bunu bir kez daha anlamıştım.

Yarının neler getirdiğini bilmesem de uyumaktan başka çarem yoktu. İnce örtümü kaldırdım ve yatağımın içindeki yerimi aldım. Uykunun tatlı hissi beni sarmalarken son düşündüğüm yarın ne yapacağımdı.

***

Saçımı hızla düzleştirirken bir yandan da Gizem'i dinliyordum. Sabah evden hızla çıkmıştım ve saçlarıma ne yazık ki vakit ayıramamıştım.

Gizem oturduğu mermerin üstünden bana izlediği filmin detaylarını anlatıyordu. Bunu kaç kere daha anlatacaktı? Yeterince dinlediğimi düşünüyordum. O ise sanki hiç anlatmamış gibi defalarca bana anlatıyordu.

ZindanWhere stories live. Discover now