Bölüm-50

59.8K 1.9K 522
                                    

Yıkım!

İnsanlar için şüphesiz ölümden beterdi. Benim için de öyleydi. Tam yıkımı atlattığımı düşünürken başka bir şeyle karşılaşıyordum. İçim ve dışım acıyla yoğrulmuştu sanki. Gencecik yaşımda başıma gelmeyen kalmamıştı ama kesinlikle bu olayı beklemiyordum.

Samet amca ve Annem...

Annem babamı aldatmıştı ve ben buna gözlerimle şahit olmuştum. Bu benim için acı verse de en çok babam için üzülüyordum. Toz konduramadığı karısı onu aldatıyordu. Halbuki babam anneme sonsuz bir güven duyardı. Karısı onun hayattaki en büyük dayanağı idi ama umulmayan bir şey olmuştu ve annem babamı aldatmıştı. Hem de hiç beklemediği biriyle.

Bakışlarım ölü bir ceset gibi yarıldı. Damaklarımdaki hissizlik fazlasıyla beni yoruyordu. Konuşmaya mecalim kalmamıştı. Artık ne düşüneceğimi bile bilmiyordum.

Annem hızla yanıma geldi. Beni fark etmişti ve bu beni daha çok üzüyordu. Keşke bu anı görmeyip de ölseydim. Keşke yer yarılsa da bu ana tanık olmasaydım demekten kendimi alı koyamıyorum.

"Bade." Elini uzatmaya çalıştı ama anında kendimi geriye çektim. Başkasına dokunduğu ellerle bana dokunmamalıydı. Ben babama ihanet edemezdim ki.

"Dokunma bana."

Annem yere çöktü ve yalvarırcasına konuştu. "Böyle yapma kızım. Açıklamama izin ver."

Göz yaşlarım hızla akıyordu. Eş zamanlı olarak kalbim hiç olmadığı kadar acıyordu. Nefes alamıyordum! Nefes almaya ihtiyacım vardı.

"Senden iğreniyorum." Kelimeler ağzımdan tükürürcesine çıkmıştı. Bunlar gerçek hislerimdi. Hayatım boyunca ilk defa annemden iğreniyordum. Bu hissi anlatmam imkansızdı.

Annem gözlerindeki biriken yaşları hızla sildi. Gözleri kıpkırmızı olmuştu ve yakalanmanın verdiği utançla yanakları kızarmıştı. Oda şoktan kurtulamamıştı. Beni beklemediği her halinden belliydi.

"Bir dinle kızım. Lütfen."

"Anneni dinle Bade. Bırak sana anlatsın."

Samet amcanın konuşmasıyla iyice sinirlendim ve yırtınarak bağırdım. "Kapayın çenenizi!" O kadar bağırmıştım ki ses tellerim acıyla kavruluyordu. Boğazımdaki yanma hissi hiç olmadığı kadar belli ediciydi.

Zorlukla ayağa kalktım. Bacaklarım titriyordu ve her an yere düşebilirdim. Duvardan destek alarak metanetimi korudum. Gözyaşlarım ise çeşme misali akmaya devam ediyordu. Bu aralar o çeşmenin kapandığı zaten söylenemezdi.

"Babama nasıl yaptın bunu?" Sesim ölü bir enkazı andırıyordu. Bitmiş, tükenmiş ve en kötüsü de umudu kalmamış.

Annem de yavaşça ayağa kalktı. Samet amcada yanındaki yerini koruyordu. İhanet hiç bu kadar ağır olmamıştı.

"Bunu açıklayabilirim sana. Ben senin annenim! Güvenmiyor musun bana?"

Gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim. Midem fazlasıyla bulanıyordu. Kusmak isteyen tarafımı dizginledim ve gözlerimi sıkıca açıp kapattım.

"Samet amca bunu Aylin abla'ya nasıl yaptın?"

Samet amcanın bakışları koyulaştı. Sinirlenmemişti ama pek sakin olduğu da söylenemezdi. Normalde sakin bir insandı. En azından ben öyle tanımıştım.

"Ben anneni seviyorum kızım. Aylin benim için bir hiç."

Bunu o kadar rahat bir şekilde söylemişti ki açıkçası şaşırmıştım. Bu kadar zor bir şeyi bu kadar rahat dillendirmesi saçmalıktı. Onlar başkalarıyla evliydi. Eşlerine nasıl ihanet edebilmişlerdi?

ZindanWhere stories live. Discover now