Bölüm-55

59.3K 1.9K 483
                                    

İnsanlar bazen yerlerini ve hadlerini bilmezlerdi. Bunu bildirmek anca size düşerdi ve bunu yapmaktan da çekinmemek lazımdı.

Ben Tolgay'a haddini bildirememiştim. Bunu defalarca denesem de başarılı olamamıştım ama bu sefer bunu yapacaktım. Artık hayatımdaki sıkıcı unsurlardan kurtulacaktım. Bu yaşlarım geri gelmeyecekti. On yedinci yaşımın güzelliğini bazı insanlar yüzünden kötü hatırlamak istemiyordum.

Kabul bazı bedeller ödemiştim. Yapılmaması gereken davranışlarda bulunmuştum ve bunların sonuçları pahalıya patlamıştı ama bundan sonra kafamı yoracak şeylerle uğraşmak istemiyordum. Sakin ve huzurlu bir hayat istiyordum.

Çağrı ile bir şeyler kat etmeyi ve bunun olumlu sonuçları ile geleceğime yön vermek istiyordum. Geleceğim de ve şimdiki zamanımda Tolgay'a ait bir yer göremiyordum. Zaten bunu isteyende yok.

Bir adım geriledim ve kaşlarımı çatmadan geri duramadım. Bu hal ve hareketlerden sıkılmıştım. Bir insan nerede nasıl davranacağını bilmez miydi?

"Ne diyorsun sen ya?"

Sesim yüksek ve kendinden emindi. Elimden geldiği kadar güçlü duracaktım. Bu hayat pasif ve zayıf insanlar için zordu ve ben bunu ne yazık ki bir şekilde öğrenmiştim. Güçlü olmasanız bile öyle gözükmeliydiniz. Öbür türlü üzülen taraf hep siz olurdunuz.

"Önce sorduğum soruya cevap ver!"

Sert sesi kulaklarımda çınladı. Gözlerimi kıstım ve merak ettiği şeyi daha da çok gizlemeye çalıştım. Onun sinirlenmesi bana keyif veriyordu.

"Sevgilimse bile , bu seni ilgilendirmez."

"Öyle mi?"

"Öyle."

Tolgay parmaklarını saçlarından geçirdi ve sinirli bir şekilde güldü. Yoldan geçen birkaç kişi bize bakıp önlerine dönmüşlerdi. Dışarıdan normal bir sevgili kavgası gibi gözüktüğüne emindim. Neyse ki sevgili değildik.

"Ne zamandır sevgilisiniz?"

Omuz silktim ve alaycı bir tavırla gülümsedim.

"Biz gün saymıyoruz. Sadece anın tadını çıkarıyoruz."

Tolgay'ın çene kasları iyice gerildi ve gözlerini sıkıca açıp kapattı. Her zaman ki kaba tavırlarını göstermekten çekinmiyordu ama bir sorun vardı. Ben eski Bade değildim ve bu hareketleri artık bana işlemiyordu. Bu yolları geçeli çok olmuştu.

"O piçte ne buluyorsun?"

Çağrı'ya bu şekilde konuşması hoşuma gitmiyordu. Artık Çağrı'dan tam anlamıyla hoşlanıyordum ve hoşlandığım kişi hakkında böyle konuşması sinirlenmeme sebebiyet veriyordu.

"Çağrı hakkında düzgün konuş."

Dilini dişlerinin üzerinde gezdirdi ve sert bir sesle konuştu. "Sikimde değil kızım. İstediğim gibi konuşurum."

İsyan ederek konuştum. "Sevgilim hakkında laflarına dikkat et ve hayatımızdan def ol."

Tolgay başını iki yana salladı ve gülerek konuştu.

"Bak ya! Bir de sevgilim diyor."

Onu tiye alarak cevap verdim. "Ne oldu? Kıskandın mı?"

"O yeni yetmeyi mi kıskanacağım?"

Omuz silktim ve yüzüme düşen saçı kulağımın arkasına sıkıştırdım. Tolgay'ı sinir etmek hoşuma gitmeye başlamıştı ve sanırım bunu sürdürecektim.

ZindanWhere stories live. Discover now