8.Bölüm "Kuyu"

62.4K 2.5K 432
                                    

Instagram: dolunaayyz

Araf arkasını döndüğünde anında benimle göz göze gelirken istifimi bozmadan çatık kaşlarla ona baktım. Yavaş adımlarla yanıma yaklaşarak kollarını demirlere yaslayarak başını yana yatırıp bana baktı.
"Niye çağırdın beni buraya?"

"Benimle gelmen gereken bir yer var."
Tek kaşımı havaya kaldırarak ona bakıp önüne geçtim. Kollarımı göğsümün üzerinde bağlayarak mavilerine bakmaya devam ettim.
"Bir davet. Yalnız gitmem doğru olmaz."

"Nasıl bir davet delikanlı? Karanlık işlerin olduğu bir davet mi?"
Kaşları anında çatılırken sert yüz hatları ortaya çıkmıştı.
"Karanlık işleri karıştırma. Geliyorsun dedim bitti."

"Bitmedi! Sen kimsin Araf Kozcu? Delikanlı kim? O karanlık yanını görmek istiyorum."
Yavaşça daha da dibine girerek sorularımı yöneltirken istifini bozmadan gözlerime dikkatle bakarak fısıldadı.
"Bilmek istemezsin Dila."

En fazla ne kadar kötü olabilirdi ki?

"Bilmek istiyorum Araf."

"Eğer bu işlere bulaşırsan bir daha sıyrılamazsın, ve sen hiçbir zaman benim karanlık tarafımı göremeyeceksin, bitti."
Kendinden o kadar emin konuşuyordu ki.
Ama ben Dila Güneştim. Ben bitti demeden bitmez.

"Şunu unutma Araf Kozcu, ben bitti demeden bitmez. Ve ben senin karanlık tarafını sen istesende istemesende göreceğim."

Yüzünü yüzüme doğru yaklaştırıp burunlarımızın birbirine değmesini sağlarken öldürücü bakışlarıyla dişlerini sıkarak konuştu.
"Dila, benim asabımı bozma!"

"Araf beni delirtme!"

"Vazgeçmeyeceksin değil mi?"

"Vazgeçmeyeceğim Araf. Ya sen güzellikle göster, ya da ben öğrenmesini bilirim."

Belimi sımsıkı kavrayarak yanağımı yanağıma yaslayıp kulağıma doğru fısıldadı.
"Hodri meydan Dila. Ama unutma Araf Kozcu daima kazanır."

Hızlanan kalbimi yok sayıp Araf'ın beline kolumu dolayarak onun yaptığı gibi yanağımı sertçe yanağına yasladım.
"Hâlâ anlamadın Araf Kozcu. Ben senin tanıdıklarına benzemem, ben Dila Güneşim. Benim kaybetmek gibi bir huyum yoktur. Ve sen günün sonunda bu dediklerine pişman olacaksın. Çünkü ben senin kim olduğunu öğreneceğim."

Bakalım akşam beni kuyu da gördüğünde ne tepki vereceksin Araf Kozcu.

~~~~~

Akşam olmadan eve gelmiş duşumu alarak hazırlanmıştım. Kuyudaki herkes beni tanıyordu.
Bu yüzden yüzümü saklamam gerekiyordu. Üzerime siyah bol kazak geçirip altıma siyah dar pantolonumu giydim. Evden çıkmak adına kapıya doğru yürürken maalesef ki annemin radarına yakalanmıştım.

"Dila! Kızım nereye?"
Dudağımı dişleyerek yavaş adımlarla salona girdim. Gördüğüm tanıdık yüzle gülümsedim.
"Ahu teyze hoşgeldin."

"Hoşbuldum güzel kızım, gel otur."
Gülümseyerek aralarına oturduğumda ikisi de dikkatle yüzüme baktı.
"Nereye gidiyorsun bakayım sen?"

"Aslı çağırdı beni. Dedi ki gel bu gece bizde kal."

"E kızım niye demiyorsun bana önceden."
Annem yalandan kızgınlıkla bana bakarken yüzümdeki yalancı gülümsemeyle omuz silktim.
"Unutuverdim annem. Aklın ben de kalmasın Ahu teyzemle oturun."
Ahu teyze elimi tutarak ona dönmemi sağladı.

"Kızım, olan olaylar belli araf adına senden özür dilerim. O özür nedir bilmez gel affet Araf'ı."
Güzel kalpli kadın. Nasıl da düşünüyordu beni. Ama araf herkesi yanıltarak benden özür dilemişti.

DelikanlıDove le storie prendono vita. Scoprilo ora