48. Bölüm "BİZ EVLENİYORUZ!"

18.8K 993 111
                                    

Sanırım ilk evlenme teklifi eden kadın olarak tarihe geçecektim. Bir Dila Kozcu kolay yetişmiyordu...

Göz bebeklerime kadar titriyordum, hâlâ bir şey dememiş öylece gözlerime bakmaya devam ediyordu. Gerginle verdiğim titrek nefesle birlikte göğsüme bir ağırlık çöktü. Korkuyordum, beni reddetmesinden deli gibi korkuyordum.

Belki de kendini evliliğe hazır hissetmiyordu. Benimle o yüzden mi hâlâ konuşmuyordu. Bu yüden mi mavileri sessizliğe bürünmüştü. Eğer hayır derse ne yapacağımı hiç bilmiyordum. O zaman buradan nasıl ayrılırdım bilmiyordum.

Araf kendine yeni gelebilmiş gibi bir anda irkildi ve yüzünde eşsiz bir gülümseme oluştu. Gülümsemesi içimi ısırtırken gerginliğim biraz da olsa gitmişti. Elleriyle yanaklarımı sıkıca kavradı, gözleri yine ışıl ışıldı. 

"Seninle bir ömür geçirmeyi öyle çok istiyorum ki...Seninle yaşlanmayı, seninle çocuklarımızı büyütmeyi....Çocuklarımızın babası olurum Dila'm. Seninle evlenirim...."

Göğsümdeki ağrı bu sefer heyecandandı sanırım. Karnımdaki kelebekler kafeslerinden kurtularak göğe doğru özgürce bırakılmıştı sanki. Yanaklarımdaki ellerinin üstüne ellerimi koydum ve sevinçle kıkırdadım.

Evet demişti....

Benim kocam olacaktı....Benim eşim, onunla çocuklarımız olacaktı, ben onunla yaşlanacaktım. Onun göğsünde yaşlanacaktım...

Yanaklarımdaki ellerini çekerken heyecanla yutkunduğunu duydum. Terleyen ellerini kumaş pantolonun üzerine silerken dudaklarından titrek bir soluk dökülmüştü. Bir elini cebine attığı sıra da cebinden çıkardığı yüzük kutusuyla birlikte şaşkınlıkla kaşlarım havalandı.

Afallayarak yüzüne bakakaldım. Yoksa öğrenmiş miydi? Ah Arif! Ben seni yaşatır mıyım oğlum!

"Kalp kalbe karşı derler ya hani Dila'm." dedi ve kıkırdayarak başını iki yana salladı.
"Siktir, bu...Bu çok heyecan verici. Kalbim yerinden çıkacak." dediğinde gülüşlerim kahkahaya dönerken kıkırdayarak alnını alnıma yasladı. Ellerimi usulca göğsüne yasladım.

"Ya sen Dila'm, çocuklarımızın annesi benim karım olur musun? Beni bir ömür çeker misin?"

Heyecanla yutkunurken siyah kadife kutunun içini açtığında gözler önüne serilen yüzüğümle hayranlıka gözlerim parladı. Araf'ın bir kez daha zevkli olduğunu görmüştüm. Dışı pırlantalarla kaplanmış içi kıpkırmızı bir elmastan oluşan baget bir yüzüktü. Özel tasarıma benziyordu.

Çok güzeldi...

"Çocuklarının annesi, senin karın olurum Araf. Seni bir ömür çekerim..." Cevabımı duymasıyla ellerimi sımsıkı tutarken heyecandan titreyen eliyle yüzüğümü kutudan çıkararak parmağıma taktı.

"Çok yakıştı sevgilim." diye fısıldadı dudaklarıma doğru.
"Yarın sana burada evlenme teklifi edecektim." dediğinde şokla gözlerim büyürken inanmamı ister gibi gülümseyerek başını salladı. Arif falam söylememişti, Araf bunu kendisi planlamıştı.

"Kırmızı bir tek sana yakışıyor Dila'm..."

"O zamam sıra ben de!"

Gizli cebimden alyans kutusunu çıkararak kocaman gülümsememle iri elini elimin arasına aldım. İkimizin de alyansı beyaz altındı. Araf her zaman sade severdi, bu yüzden sade bir alyans seçmiştim.
Titreyen ellerimle yüzüğünü taktım. Buğulu gözlerim hayranlıkla yüzüklü eline bakarken benim alyansımı alarak parmağıma taktığında sıcak dudaklarını yüzüklerime bastırdı.

Elleriyle yanaklarımı kavrarken alnıma sıcak dudaklarını bastırdı.

"En unutulmaz günümüz bugün olsun sevgilim,"

DelikanlıOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz