14. Bölüm "Büyükler"

53.2K 1.9K 340
                                    

Instagram: dolunaayyz

Başı boynuma gömülü bir şekilde durmaya devam ederken bundan hoşlanırcasına başımı başına sürtüyordum. Yavaşça burnunu boynuma doğru sürterek usulca burun ucuma geldi. Gözlerimi zorlukla açarak mavilerine baktığımda dikkatle hareketlerimi izlediğini gördüm. Dudaklarıyla dudaklarımın arasındaki mesafeyi sıfıra indirecek mesafeye getirdiğin de ardarda yutkunarak derin nefes aldım. Sıcacık nefesi yüzümü yalayıp geçiyordu. Bu daha da zorlanmama sebep oldu.

"Geri bas delikanlı."

Fısıltıyla çıkan sesime rağmen sert çıkışım beni güçlü tutuyordu. Şuan dudaklarına yapışşa ne yapabilirsin ki dila, karşılık vermez misin ona? Deli gibi de öpmez misin onu?
"Basmazsam ne olur?"
Gözlerini inatla gözlerime çıkarmadan dudaklarıma bakmaya devam ediyordu.
Bak şu gözlerime be adam!

"Araf! Geri çekil dedim."

"Çekilmiyorum."

Üzerine bastıra bastıra söyledi sözlerle sinirle gözlerine bakarken kapının tıklanmasıyla sırıttım.
Sen çekilmezsen, çekilmeni sağlayacak kişiler geliverir Araf kozcu. Sinirle gözlerini kapatıp başını omzuma sertçe bırakırken elleriyle omuzlarından tutup geriye doğru ittirerek kapıyı açtım.
Arif kapı da şaşkınca bir bana bir Araf'a bakıyordu.

"Abi?"

"Arif!"

"Abi?"

"Arif!"

"Abi?"

Kendime engel olamayarak kahkaha atmaya başladım. Aralarındaki saçma muhabbet sinirlerimi bozmuştu.
"Ne var lan ne! Bir rahat vermediniz!"
Araf'ın aniden kükremesiyle zorlukla gülmemi bastırarak patron koltuğuna oturup ikisini izledim.
Araf öyle sinirliydiki bu sinirle Arif'i paramparça ederdi.

Arif hâlâ şaşkınca Araf'a bakıyordu.
"Abi şey."

"Ney lan ney!"

"Haaa ben şimdi anladım."
Arif sırıtarak ikimize sinsi pırıltılarla bakarken gülümsememi silip kaşlarımı çatarak Arif'e baktım.
"Pardon abi rahatsız ettim."
Anlamıştı şerefsiz.
"Söyle Arif, ne oldu?"
Araf masanın ucuna kalçasını yaslayarak kollarını göğsünde birleştirip Arif'e baktı. Gözlerim ister istemez belirginleşen kaslarına kaydı. Şu endama bak be..

"Abi akşam yemek var. Büyüklerle buluşma hani, haber vereyim dedim."

Büyüklerle buluşmada neyin nesiydi? Araf yeni hatırlamış gibi oflayarak anlını ovaladı. En önemlisi büyüklerde kimdi?
"Tamam çık."

"Size kolay gelsin."

"Lan çık! Geveze herif!"

Sinirle arife doğru atıldığımda sırıtarak odadan çıktı. Araf yavaş adımlarla yanıma yaklaşıp masanın üzerine oturdu. Koltuğun kenarlarından beni kendine çekip saçlarımı arkaya doğru savurdu.
Dikkatle yaptıklarını izliyordum.
"Bir daha sakın ceketini çıkarma. Her yerin gözüküyordu."
Alayla kaşlarım havalandı. Birileri kıskandı...

"Büyükler kim?"
Lafını es geçtiğim de iflah olmazsın bakışlarıyla bana baktı.

"Mafya alemi. Benim gibi silah ticareti yapan insanlar. Hepsi temiz değil tabi, içlerinde hainleri var, uyuşturucu satanlar var, masa da herkes toplanır ve hesaplaşır. Ama bu akşam herkes ailesiyle birlikte gelecek ve bir akşam yemeği yenecek."
Büyükler. Arafta büyüklerdendi. Hainlerin olduğu bir masa. İçimden bir ses çok gergin bir ortam olacağını söylüyordu.

"Ahu teyzeyle mi gideceksin?"
Dudaklarından bir kıkırtı koparken başını onaylamazca salladı.
"Seninle, seninle gideceğiz."

"Ama aile dedin?"
Şaşkınlık içerisindeydim. Başımı koca avuçlarının arasına alıp gözlerime şefkatle baktı. Bu mavi gözler beni kül ediyordu.
"Sen artık benim ailemsin Dila. Sen benim kraliçemsin. Hem annem böyle ortamları sevmez."
Bana ailemsin demişti. Ailemsin. Bu kadar mı yakındık. Yüzümde ufak bir gülümseme oluştu. Anlına düşen saç tutamını elimle geriye doğru taradım.

DelikanlıWhere stories live. Discover now