Final

17.8K 761 372
                                    

Şaşkınlığımı atar atmaz Leylaya sıkıca sarıldığımda kıkırdayarak sarılışıma karşılık vermiş geri çekilerek beni baştan aşağı süzmüştü.
"Taze anne, sen her türlü nasıl bu kadar seksi olabiliyorsun?" Sırıtarak gözlerimi devirirken onu evin içerisine sokmuştum. Onların bu eve gelmesi Leylayla Toprak abi için öyle büyük bir adımdı ki..

Onlar için bu mahalle, bu ev bir lanetti. Onların kabusuydu bu mahalle. Şimdiyse sadece yeğenleri buraya gelmelerine sebep olabilmişti. Onca ay gelmelerini ne çok beklemiştik. Bir süre sonra artık pes edip umutlarımızı bir bir yıkarak bu durumu kabullenmiştik. Çünkü biliyorduk, bundan sonra ne Leyla mahalleye adım atacaktı, ne de Toprak abi.

Fakat şimdi...Benim iki minik dünyam onları buraya getirmişti. Bizim dünyamıza öyle bir güneş getirdiniz ki mucizelerim..İleride size bunları antacağım günleri iple çekiyordum. Bakışlarım Toprak abime döndüğünde dolu gözleri, kasılmış çenesiyle kapısının önünde durduğu evi incelediğini gördüm.

Sanki bir sınırın ortasındaydı. İçeriye girmek onun için bir ölümden farksız gibiydi. Bu eve girdiğinde eskiden duyduğu bağırışlar kulaklarında yankılanacak diye mi korkuyordu? Hangi oda da ne kötü anısı varsa o odaya girdiğinde gözlerinin önüne yine o görüntüler gelecek diye mi korkuyordu?

Bu an onun için o kadar zordu ki.

12 yıl sonra ilk defa lanetli gördüğü evine adım atmıştı. Gözlerinde anıların canlandığına yemin edebilirdim fakat kanıtlayamazdım. Arafsa abisini anladığını belirten anlamlı gülümsemesiyle sessizce tepkilerini izliyor ona geleceği anı bekliyordu.

Toprak abi ellerini gergince yumruk yapıp açarken titrek bir nefes soluyup evin içerisine girdi. 12 yıl boyunca hiç değişmeyen tek bir yerinde bile farklılık görmeyen abim şaşkınlığa uğraşmışa benziyordu. Evde tek değişen şey Arafla birlikte çekildiğimiz tüm fotoğrafların duvarda asılı olmasıydı ve bir de huzur...

Bu evin eşyası değişmese ne olurdu ki? Biz içini değiştirmiştik. Biz bu eve huzur, mutluluk aile sıcaklığı getirmiştik. Toprak abim bana dönerek gülümseyip kollarını açtığında hiç beklemeden ona sıkıca sarıldım. Onun buraya gelmesi benim için öyle çok önemliydi ki anlatamam. Şimdi burada onu evimde ağırlayacak olmak beni heyecanlandırmış aynı zamanda çok mutlu etmişti.

"Hoşgeldin abi, iyi ki geldin."

"Hoşbuldum fıstığım."

Geri çekilerek Araf'a döndüğünde birbirlerinde uzunca bir süre bakarak sımsıkı sarıldıklarında Leyla iç çekerek kolunu omzuma atarak başını başıma yasladı. Hayranlıkla sevdiğimiz adamların birbirlerine sıkıca sarılmasını izliyorduk.

"İyi geldiniz Leyla, sizi burada görmeyi o kadar çok istiyordum ki.."

"Toprak yeğenleri için yeminini bozdu Dila."
Leyla dolu gözleriyle bana döndüğünde zorlukla yutkunarak gülümsedim. Yeğenleri için yeminini bozmuştu. Tek o da değil Leyla da öyleydi fakat kendini katmak istememişti.

"Buraya gelmenin senin içinde ne kadar zor olduğunu biliyorum Leyla." diye fısıldadım. "Biz sizi aylarca bekledik, tam ümitlerimiz bitmişken siz yeğenleriniz için geldiniz. Zor zamanımızda hem Araf'ı hemde beni öyle çok mutlu ettiniz ki."

Bebeklerim doğmuştu, bir haftadır kendimi bir masalın içinde hissediyordum fakat bu masalın bir köşesinde kötü adam bizi seyrediyor yine bize saldırmak için zaman kolluyordu...Ve biz her gece onlara bir şey olacak korkusuyla yastığımızın altında silahlarla uyumak zorunda kalıyorduk.

"Eee nerede benim yeğenlerim?"

Toprak abi bu kasvetli havadan çıkmak istercesine heyecanla bana baktığında kıkırdayarak elimle yukarıyı gösterdim. Yeğenleri sonunda uykuya dalabilmişti...
"Yeğenlerin uyuyor size bir kahve yapayım o zamana kadar uyanırlar zaten." Araf kaşlarını çatarak bana doğru gelip ellerini omzularıma koydu.

DelikanlıWhere stories live. Discover now