68. Bölüm "İsim krizleri.."

11.2K 778 42
                                    

Sabah masada yaşadığımız gerginliğin ardından benim Nutella isteğimin üzerine Araf eve beş tane daha çikolata istetmişti. Nutellalarımı yedikçe gerginliğim gitmiş yerine pamuk gibi bir Dila gelmişti. Araf Toprak abiyle birlikte içeride oturup bu durumları konuşurken bizde Leylayla birlikte mutfakta oturmuş sohbet ediyorduk. Leyla elini daha büyümemiş karnıma koyarak okşadı.

"Demek Yedi haftadır bizimleydiniz minikler. İyi ki geldiniz, ailemize neşe katacaksınız." Yüzümdeki ufak gülümsemeyle Leylayı izledim. Leyla eminim benim çocuklarıma bir yengeden daha da yakın olacaktı, onlar bizden de heyecanlıydılar.
"İki tane olduklarını hiç tahmin etmezdim."

"Bende etmiyordum. O ihtimal aklıma bile gelmemişti ama iki taneler...İki tane dünya var karnımda..." İnanmazca konuşmamın ardından Leyla kıkırdayarak bana bakmıştı. Masanın üzerinde duran Nutellamı elime alarak bir kaşık dolu çikolatayı ağzıma attım. Araf bu iştahlı halimi daha da çok sevmişti, ben yedikçe bundan zevk alıyor daha da yememi sağlıyordu.

Kocam ben şişman olayım diye can atıyordu...

"Kalbini dinlediniz mi?"

"Yok, daha gelişmemiş kalbi. Bir dahakine dinleyeceğiz inşallah. Araf baba olacağı için çok heyecanlı Leyla aynı zamanda çok korkuyor ben de öyle, çok korkuyorum. İkilemde kaldık elimiz kolumuz bağlı."

Ne demek istediğimi çok iyi anlamıştı. Bizim korkumuz anne baba olamama kokusu değildi, bizim korkumuz onlara bir şey olma korkusuydu. Bizim hayatımız kurşunlardı..Ve biz o kurşunlu hayata evlatlarımızı sokmak istemiyorduk. Biz o kurşunlu hayata veda edip çocuklarımızla birlikte yepyeni bir dünya kurmak istiyorduk. 

"Bulamadınız...değil mi? Bunu yapanı bulamadınız." Gözlerim dalgınca elimde tuttuğum çikolata kavanozundayken iç çekerek başımı geriye doğru yasladım. En önemli kişiyi bulamamıştık..Mahsununda başında ola kişiyi bulamamıştık.

"Ceydayı öldürdüm ama asıl kişiler hâlâ yaşıyor. İlk önce Mahsunu bulmalıyız. Mahsun piyon, asıl lideri bulmalıyız Leyla, asıl tehlike o. Mahsun'un arkasında çok güçlü bir isim var ama bu kim bilmiyoruz ve bu güçlü isim her kimse bize fena halde kafayı takmış. Bizi öldürmek istiyor."

Leylanın korku dolu gözleri beni bulduğunda masanın üzerinde duran ellerini tutarak güven dolu gülümsememle ona baktım. Onları korkutmak istemiyordum, bizden çok uzaktaydılar. Eminim bir telefonlarına bile cevap veremesek meraktan deliye döneceklerdi, bunlara gerek yoktu. Bizim yüzümüzden huzurlarının kaçmasını istemiyordum.

"Korkma Leyla biz iyi olacağız."

"Olacaksınız. Gerekirse Toprakla bende gireriz bu işe," Leyla devamını getiremeden anında sözünü kestim. Onları asla bu işe katmak istemiyordum. Onlar bu hayat yüzünden 11 yıl ayrı kalmıştı zaten. 
"Olmaz Leyla, olmaz bu sefer sizi bu dünyaya sokamayız. Ne sen bunu dedin ne de ben duydum. Tamam mı?" İtiraz istemeyen bakışlarla ona bakarken yenilgiyle derin nefes vererek başını salladığında ayağa kalkarak çikolata kavanozumu elime aldım. 

"Hadi bizimkilerin yanına gidelim."

"Çikolata kavanozunuda bırakamıyor." diyerek imayla elimdeki kavanoza baktığında kıkırdayarak bir kaşık daha yedim.

Sessizce yanıma gelerek içeriye yürümeye başladığında büyük ciddiyetle birbirleriyle konuşan kozcu erkekleri bizim gelmemizle sessizleşerek bize dönmüştü. Araf'ın yanına oturarak sırtımı göğsüne yasladığında Toprak abi gülerek elimdeki çikolata kavanozuna baktı.
"Dila bu kaçıncı kavanoz abim?"

Sahi bu kaçıncıydı? O kadar çok yemiştim ki bir ara kusacağım zannetmiştim fakat hâlâ bırakamamıştım. Ne yapayım çocuklarım istiyordu. Dudaklarımı bilmemezlikle büktüm.
"Bilmiyorum ki abi. Artık saymayı bıraktım, sanırım miniklerim çikolatayı çok sevdiler."
Benim ciddiyetle söylediğim şeye hepsi güleren Araf gülmesini bastırarak başıma bir öpücük kondurdu. Eli çikolata kavanozuma giderken canı çekmiş olacak ki çikolatamdan bir kaşık alarak yedi.

DelikanlıDonde viven las historias. Descúbrelo ahora