50. Bölüm "İntikam kırmızısı"

19.5K 967 104
                                    

Gözlerime işkence eden güneş artık uyanmam için sinyal verircesine beni rahatsız ederken huysuzca sağ tarafıma doğru dönecekken üstümdeki ağırlık dönmeme engel olmuştu. Birbirlerine japon yapıştırıcıyla yapıştırılmış gibi açılmayan göz kapaklarımı ovalayarak açarken görüntü de netleşmeye başlamıştı.

Başını göğüslerime yaslamış mışıl mışıl uyuyan kocamı görmemle dudaklarımda ufak bir tebessüm oluştu. Biz resmen karı-koca olmuştuk...Dün gece yaşanılanlar aklıma geldiğinde zorlukla yutkunurken Araf'ın çıplak sırtındaki izleri görmezden gelmeye çalıştım.

Elimi kirli sakallı yanağına yaslayıp ufak ufak sevmeye başladım. Bundan sonra her şey bambaşka olacaktı..Çünkü bugün berzan hayatına veda edecekti. Evlendiğim günün sabahı kocamla yatağımda vakit geçirmek yerine adam öldürmeye gidecektim.

"Sevgilim" diye seslendim Araf'ı uyandırmak istercesine fakat o huysuzca kaşlarını çatıp yanağını göğsüme sürttü. Kirli sakalları tenime batarken huylanmamla kıkırdadım.
"Hadi bebeğim, kalkmamız lazım." Normal bu sahneyi Araf yaşarken şimdi ben yaşıyordum. Rolleri mi değiştirmiştik?

"Kocacığım." diyerek boğuk pürüzlü sesiyle beni uyardığında gülüşlerim kahkahaya dönerken ellerimle başına baskı uygulayarak sıkıca sarıldığımda bundan hoşlanırcasına belime daha da sıkı sarılmıştı.

"Hadi ama kalkmamız lazım kocacığım." Başını kaldırarak kısık gözleriyle uyku mahurluğuyla bana baktı ve dudaklarını büzdü. Senin büzülen dudaklarını yerim adam!
"Ama ben karımla uyumak istiyorum.." dedi ve bu sefer yüzünü yüzüme doğru yaklaştırıp dudaklarıma güçlü bir öpücük kondurdu. Onun geri çekilmesiyle bu sefer dudaklarını ben öptüm.

Geri çekilerek ensesindeki saçları severken ışıl ışıl gözleri sessizce beni izliyordu. Gözlerimi kısarak muzhipçe ona baktım.
"Gece ben senin göğsünde uyumuyor muydum?" diye sorduğumda alayla sırıtarak baştan aşağı açıkta kalan bedenimi süzerken alt dudağını dişleri arasına alarak iç çekti.

"Ah..Biz uyuyorken gün aymıştı bebeğim..." İmalı sesi gözlerimi iyice kısmama neden olurken elimi karın kaslarına atarak cimciklediğimde acıyla inleyerek kahkaha attı. Arsız herif!
"Hem," dedi ve duraksayarak elini göğsüme attığında nefesimi tutarak ona baktım.

"Ben bu göğüsler varken yastığı ne yapayım?" diyerek mırıldandığında gözleri alev alev yanmaya başlamıştı. Yok, bizim acilen bu odadan çıkmamız lazımdı. Araf boynuma sıcak öpücüklerini kondurmaya başladığında ellerim omuzlarına tutunurken derin bir nefes alarak kalp ritmimin düzelmesini umut ettim.

"Araf.."

"Dila'm,"

"Çıkmamız lazım,"

"Hı hı" dedi ve başını boynumdan kaldırarak dudaklarıma atılırken dudaklarının üstünde seslice nefes vererek kendimi ona bıraktım. Bir kaç saat geciksek bir şey olmazdı...

~~~~~~

Bugün intikam günüydü, bugün 368 günümü çalan adamları öldürme günümdü. Bugün benim günümdü..Üzerime her zaman ki gibi siyah bir büstüyer giymiş altıma siyah kumaş pantolon giyerek omuzlarıma kırmızı bleazer ceket atmıştım. Kırmızı rujumu sürerek aynadaki yansımama karşı sırıttım.

Oldukça heyecanlıydım, özene bözene hazırlanarak son kez üstümü kontrol edip kuyu ya gitmek adına yola çıktım. Eminim kocam şimdiden nerede kaldı diye söylenmeye başlamıştı. Biliyordu ki ne zaman birisini öldürsem giyinimime daha da bir özen gösteriyordum. Onları cehenneme törenle yolculamak hoşuma gidiyordu.

DelikanlıWhere stories live. Discover now