74. Bölüm "Aşk Sarhoşu"

9.9K 763 93
                                    

Kuyu da işimi hallettikten sonra akşam olmasıyla birlikte evime geçmiş yatağıma uzanmıştım. Araftan hâlâ bir haber yoktu. Bir yanım onun için endişelensede bir yanım bir şey yoktur diyip onu susturuyordu fakat ben uyuyamıyordum. Araf olmadan uyuyamamam normal miydi bilmiyorum ama onsuz uyuyamıyordum.

Burnumu boynuna yaslayıp kokusunu içime çeke çeke uyumaya öyle çok alışmıştım ki şimdi yatakta tek uyumak..Zor geliyordu işte. Oflayarak yorganı karnımın üzerine kadar çektim ve elimle karnımı minik hareketlerle okşamaya başladım.

"Bu gece baba yok annelerinin iki taneleri. Baba bir süreliğine yok. O her gece gelir sizi böyle severdi, sizi öper koklardı, sizinle sohbet eder gününün nasıl geçtiğinden bahsederdi. Üzülmeyin olur mu? Babanız bir kaç gün sonra tekrardan gelecek." dedim ve dudaklarımı büzerek dolan gözlerimi kırpıştırdım. "İşi varmış babanızın."

Onlara kendimi açıklamaya isteğiyle dolup taşmıştım. Bebeklerimi üzmek istemiyordum fakat Araftan ayrı kalarak onları üzüyordum işte. Hem, bende kocamı çok özlemiştim. Ne zaman sıkı sıkı sarılacaktım ona?

Defalarca kez çıkan sorunlardan dolayı ertelediğim doktor randevumuzu sonunda yeniden alabilmiştim. İstemesemde onları ihmal ediyordum..Bazen Araf'ın haklı çıkmasından o kadar çok korkuyordum ki. Şimdiden doktor randevularını bile iptal eder hale gelmiştim.

Doktora küs olsam bile Arafla gidecektim. Sonunda bebeklerimizin kalp atışlarını dinleyecektik. Bunu bilmek bile beni o kadar çok heyecanlandırıyordu ki...Eğer üç hafta öncesinde doktora gidebilseydik kalp atışlarını şimdiye dinlemiş olacaktık fakat bir türlü gidememiştik.

"Acaba babanız ne yapıyor şuan." diye düşünceyle fısıldadığım sırada kulaklarıma dolan haykırış donakalmama sebep oldu.

"Dila Kozcu! Karım! Güzeller güzeli karım nerede benim!"

Ne? Duyduğum ses benim sevdiğim adamın mı sesiydi yoksa bana mı öyle geliyordu? Heyecanla dikkatli bir şekilde yataktan çıkarak deri koltukta duran şalımı omzularıma sarıp yatak odasında olan balkonumuza çıktığımda gördüğüm görüntüyle şokla gözlerim büyüdü.

Araf siyah gömleğinin bir kaç düğmesini açmış saçı başı dağınık ayakta zor duracak bir şekilde elindeki birasıyla bana bakıyordu.

Bu herif sabahtan beri içtiği için mi kayıptı!

Araf hafifçe sırıtarak kısık gözleriyle beni süzerken ona bakmadan gözlerimi etrafta gezdirdiğimde herkesin Araf'a baktığını görmem sinirlerimi tepeme çıkarmaya yetmişti.
"Ooo karım gelmiş."
Peltek sesiyle zar zor konuşurken elindeki birasındanda yudumlamaya devam ediyordu.

Şaşırdığım şey sarhoş olmasıydı. O ne kadar içerse içsin kolay kolay sarhoş olmazdı. Kaşlarım öfkeyle çatılırken soğuk havayla birlikte şalıma daha da sıkı sarıldım.
"Pis sarhoş. Bu halin ne senin!"

Sırıtarak bana havadan öpücük attığında sırıtacak gibi olsamda kendimi tutup kaşlarım çatık bir şekilde ona bakmaya devam ettim. Deli herif, nerede ne yapacağını asla kestiremiyordum.
"Aşkından yandım tutuştum Dila'm! Aşk sarhoşu oldum aşk!"

Bir tane çarpacaktım şimdi! Aşk sarhoşuymuş. Şovcu şebek. Kollarını iki yana açmış deli gibi bağırıp mahalleyi ayağa kaldıran adama iç çekerek baktım. Sanırım benim artık üç çocuğum vardı.
"Baba olacaksın sen baba! Liseli ergenler gibi gelmiş sarhoş bir şekilde kapıma dayanıyorsun! Benden utanmıyosan iki bebeğimizden utan!"

"Asıl sen utan! İki bebeğimle hatunumdan ayırıyorsun beni! Göğsünde uyutmuyorsun! Herkes duysun! Bu deli hatun beni eve almıyor!"

Laflara bak laflara! Ben dedim çünkü katil diye değil mi? Ben gittim eve kilitledim! Acaba ben seni boşu boşuna mı kendimden, çocuklarımızdan mahrum bırakıyorum. Sinirle ayağımdaki terliği elime alarak Araf'a doğru fırlattığımda terliğimden son anda kaçarak kıkırdadı.

DelikanlıKde žijí příběhy. Začni objevovat