Dövme

1.6K 159 108
                                    

"Benim işler biraz karışık."

Merakla ona baktım. 

"Nasıl karışık?"

"Karışmamam gereken bir olaya karıştım diyelim. Boşver. Burada yeni bir başlangıç yapacağım."

Bu adamda anlayamadığım bir şeyler vardı.

Beni huzursuz eden bir şeyler vardı. 

"İyi bari." dedim.

Merakım gitmemişti.

Muhtarlığa geldiğimizde içeri girdim ve "Mahmut Abi nasılsın?" diye sordum. 

Muhtar gülümseyerek "İyiyim kızım, sen nasılsın?" diye sordu. 

"İyiyim, yaşayıp gidiyorum."

Kağan'a döndüm ve "Yeni taşındı, muhtarlıkta işi varmış." dedim.

Mahmut Abi, Kağan'ı süzdükten sonra "Geçen hafta seninle konuşmuş muyduk?" diye sordu. 

"Evet, öyle." 

"Kağan Doğan?"

"Benim."

Aralarına girdim ve "Ben gideyim, size kolay gelsin." dedim.

"Öyle olur mu? Oturup çayımızı içseydin." diyen Mahmut Abi'yi kırmamak için "Bir çaydan sonra kalkarım." dedim.

Mahmut Abi gülerek bize çay söylerken masasının önündeki sandalyelere oturduk. 

Kağan gömleğinin kollarını kıvırırken sağ kolunun iç kısmında dövme olduğunu gördüm. 

Yanan bir kelebek dövmesi.

Kağan dövmesine baktığımı fark edince önüme döndüm.

İnsanlara direkt bakan biri hiç olmadım. 

Eğer birine bakacaksam bunu fark ettirmeden yapardım ama Kağan fark etmişti.

Bizim teşkilatta görünen yerlere dövme yaptırmak yasaktı.

Öyleyse güvenlik için gelen biri değildi.

Vücut kasları gömleği sayesinde belli oluyordu.

Normal biri de kas yapabilirdi ama yeni bir hayata başlamak isteyerek gelen ve benim onu incelediğimi fark eden birisi normal olamaz.

"Bir anlamı var mı dövmenizin?" diye sordum. 

"Arkadaş çevremde Kelebek lakabıyla tanınıyorum. O yüzden yaptırdım."

"Anladım, güzelmiş."

"Teşekkürler."

Kelebek.

Lakap...

Arabayı sürerek müsait bir yere park ettiğimde merakla torpido gözünü karıştırdım.

Daha önce burada olmayan bir dosya gözüme iliştiğinde dosyayı alıp ismine baktım.

Kelebek dosyası.

Dosyanın içini açtığımda ise neredeyse hiçbir şey yazmadığını gördüm.

Tek anladığım kelebeğin birinin lakabı olmasıydı.

Bir adamın.

Bu adamı Ertan göndermiş olabilirdi.

Neden?

Beni gözlemlemek için mi? Yoksa öldürmek için mi?

Ertan değil de diğer mafyalar mı yolladı?

Öyleyse hain olduğumu öğrendiler ya da sadece Ertan'dan sonra nasıl olduğumu kontrol etmek istiyorlar.

Çaylar geldiğinde derin bir nefes aldım.

Buğra'nın artık reddetme şansı yoktu.

Biz hamle yapmadan geri dava bizi bulmuştu.

Tekrardan iş başında olacağımı bilmek heyecanlandırırken gülümsedim. 

Mahmut Abi, "Lavanta Fatma Teyzen seninle bir konu görüşmek istiyordu. Bu akşam müsait isen bize yemeğe gelsene." dedi.

"Tabii gelirim, konu neydi?" 

"Ayşe'nin oğlunu bilir misin?"

"Hangi Ayşe?" diye sordum, merakla.

"Kaymakların Ayşe. Kocası düğüncü."

"He bildim. N'olmuş Ayşe Teyze'ye?"

"Onun oğlu da senin yaşlarındaymış. İşini de eline almış. Sizi bir görüştürelim istedi."

Ne diyeceğimi bilemeyerek Mahmut Abi'ye baktım. 

"Mahmut Abi ben evlenmeyi düşünmüyorum." 

"Neden kızım? Çok gençsin, kocandan boşandın diye yeni birileri olamaz mısın?"

Kağan konuyu dikkatle dinlerken bunu fırsata çevirebileceğimi fark ettim.

Tepkisine ve yapacaklarına göre onu buraya kimin gönderdiği anlayabilirdim.

"Mahmut Abi köy yerinde laf söz olur diye söylememiştim ama benim özel bir nedenim var."

"Neymiş o neden?"

"Önceki kocamdan... Hamileyim."

Kağan'ın içtiği çay genzine kaçarken Mahmut Abi şok içinde bana bakıyordu. 

"Hiç belli etmiyorsun kızım?"

"Üzerime o yüzden bol kıyafetler giyiyorum. Belli olmasın diye."

Yalan. 

Üzerime birden çok silah saklayabilmek için bol giyiniyorum.

"Ee ne yapacaksın? Doğurunca ne olacak?"

"Ben bakacağım."

"Babasının bundan haberi var mı?" diye soran Mahmut Abi ile başımı öne eğdim.

"Kocamla pek iyi ayrılmadım. Bana karşı çok iyiydi ama kendisi... Ona bunu söylemeyeceğim."

"Senin kararın kızım. Çocuğu doğurduğunda hep birlikte bakarız. Bizler senin aileniz." dediğinde tebessüm ettim. 

"Teşekkürler."

"Yine de akşam yemeğine gelmezsen Fatma bozulur."

"Mutlaka geleceğim." 

Mahmut Abi, Kağan'a döndü ve "Sen de bekarmışsın. Akşam yemeğinde bize gel, güzel yemek yemiş olursun." dedi.

"Teşekkürler, gelmeye çalışacağım." 

Kelebeğin YemiWhere stories live. Discover now