Yaşattığımı Yaşıyorum

897 101 48
                                    

"Beni koruyun, içeri gireceğim." dediğimde Onur, "Ben koruma ateşi açıyorum. Dikkatli ol." dedi.

"Tamamdır."

Onur koruma ateşi açtığında koşarak baskın yaptığımız depoya girdim.

Çevreyi kolaçan ederek ilerlerken Melisa'nın burada olduğunu biliyordum.

Emindik.

Tarık Akhan dışarıda çatışıyor, Melisa ise içeriden.

Yeni bir odaya girdiğimde başıma arkadan dayanan tabancayla küfür mırıldandım.

"Elindekini yere bırak." diyen Melisa'nın elinden tabancasını alacaktım ki "Sakın." dedi.

"Şimdi tabancanı bırak. Yoksa seni öldürmekten çekinmem."

Dediğini yaparak tabancamı yere bıraktım.

"Şimdi duvara doğru yürü."

Duvarın yanına yürüdükten sonra ona döndüm.

"Melisa teslim olabilirsin. Suçların azalır."

"Hayatta bunu yapmam."

"Baban gibi sen de mi hapiste sürünmek istiyorsun?"

Melisa, "Öleceğin için kaçmaya çalışıyorsun. Bunu yemem." derken arkasında beliren Buğra rahatlamama neden oldu.

Bir şey belli etmeden "Beni öldürsen bile kaçamazsın. Çevreniz sarılı." dedim.

"Yeter artık. Seni geberteceğim."

"Bunu yapmaya kalkışırsan beynini patlatırım." diyerek silahını Melisa'ya dayayan Buğra ile sırıttım.

Melisa ellerini havaya kaldırarak Buğra'ya döndü ve "Beni öldüremezsin." dedi.

"Öldürebilirim."

"Beni seviyorsun."

"Aynı zamanda iğreniyorum. Şimdi ya teslim olursun ya da ölürsün."

Melisa, "Bunu yapmayacağım." diyerek silahını bize yöneltecekti ki Buğra düşünmeden kafasına sıktı.

Melisa'nın cesedi önümüze yığıldığında şaşkınlıkla Buğra'ya baktım.

Melisa'nın kanı ikimizin de üstüne sıçramıştı.

"Sen..."

"Buraya gelirken kendime bir söz verdim. Duygularımı işime kesinlikle bulaştırmayacağım. Artık iş yerinde benim için aşk meşk yok."

"Senin kararın dostum." dedim ve yerden silahımı aldım.

"Sen iyi misin?" diye soran Buğra'ya "İyiyim be, ne olsun." dedim.

"Çay kahve de ister misiniz?" diyen Onur'a "Kahve fena olmazdı." dedim.

"Biz burada çatışmadayız siz sohbet ediyorsunuz. Çabuk desteğe gelin. Bu bir emirdir."

"Emredersiniz ekip başkanı.

İçeriden saldırmaya başladığımızda işleri zorlaşmıştı.

Onurlar ile aramızda kalmışlardı.

"Bu sana son uyarım Tarık Akhan. Ya teslim olursun ya da kızın gibi ölürsün." diye bağıran Onur ile Tarık Akhan, "Kızım öldü mü?" diye sordu.

"Evet, öldü. Şimdi teslim ol."

"Kızım öldüyse benim yaşamamın anlamı yok." diyerek kafasına sokak Tarık Akhan ile Onur, "Ben böyle bir cevap beklememiştim." dedi.

Berna, "Tam olarak nasıl bir cevap beklemiştin?" diye sordu.

"Kızım öldüyse savaşmanın manası yok, diyerek teslim olmasını."

"Sana değil de başkasına teslim oldu." diyen Nazlı ile Onur, "Zevkli olmadı. Hevesim kursağımda kaldı." dedi.

"Benim hiç de kalmadı. Sadece bu çatışmada dört adamı tam taşşağından vurdum... Hatta beş olacak."

Taha beşinciye ateş açamadan Tarık Akhan'ın adamları teslim oldu.

"Patronumuz yokken mücadele edemeyiz."

"Hevesim kursağımda kaldı işte!" diye bağıran Taha'nın sesi sinirli geliyordu.

"Olmuyor ki böyle. Benim de hoşuma gitmedi. Sizinle daha aksiyonlu bir anı bekliyordum." dedim.

"Her türlü anı biriktiririz." diyen Ertan'a "Melisa ile bile anınız var. Bir benimle yok." dedi.

Berna gülerek "Biriktiririz." dedi.

Depodan çıkarken "Bir zahmet." dedim.

Diğerleri teslim olanları tutuklarken Buğra ile ekip aracına gidip oturduk.

"Kendini nasıl hissediyorsun?"

"Kırgın ve yaralı."

"Hızlı bir cevap oldu."

"Geçen sorduğunda uzun uzun düşündüm. O yüzden cevap vermek zor olmadı."

"Anlıyorum."

Buğra bana baktığında "Tamam, anlamıyorum." dedim.

Buğra dediğime gülerken kafasını omzuna yasladı.

"Sevmek çok acı vericiymiş." dedi.

"Sevilmemek daha zor olmalı."

"Hangisi daha beter bilmiyorum ama sevgi verdiğimiz insanın buna değmemesinden beteri yok."

"Senin yaşadıklarını Ertan'a yaşattığım için onunla konuşman daha iyi olabilir. Sana kesinlikle yardım eder."

"Ertan'a yaşattıklarında benim de payım büyüktü. Sanırım yaşattığımı yaşıyorum."

"Öyle deme, sen görevini yapıyordun."

"Öyleyse görevimin yanında aşık olmak bana haram."

Kelebeğin Yemiحيث تعيش القصص. اكتشف الآن