Kelebeğin Yemi

Operasyon

Ertan endişeyle ayağa kalktığında ona baktım.

"Sorun ne?"

Ertan telefonu kapattıktan sonra "Evimiz." dedi.

"Ne olmuş evimize?"

"Saldırıya uğramış. Her yer dökülmüş."

Ayağa kalktım hızla ve "Kim yapmış?" diye sordum.

"Kağan."

"Hızlı ol da eve gidelim." dedim ve üzerime ceket aldım.

Ertan beni onaylayarak odadan çıkarken silahımı almıştım.

Biz hızlıca teşkilattan çıkınca bahçedeki görevliler bize baktı.

Hakan da bugün bahçede nöbetçiydi.

"Sorun mu var?" diye soran Hakan'a "Kağan evimize saldırmış. Oraya gitmemiz lazım." dedim.

"Güvenli olmayabilir. Yanınıza birilerini alın."

"Haklısın. Bizimkilere haber verir misin?"

Hakan telsizini açtı ve "Yükselen davası saha görevlileri operasyona." diye haber verdi.

Kısa bir süre içinde binaların bazı odalarında ışıklar yandı.

Hakan, kendi ekibinden başka nöbetçiye "Amire haber geçin." dedi.

"Hemen ekip başkanı."

Nöbetçi giderken bir başka nöbetçiye "Araba hazırlayın." dedim.

"Hangisini istersiniz?"

"Y8'i."

"Hazırlıyoruz kıdemli ajan." diyerek giderken Buğra, Taha ve Nazlı koşarak gelmişti.

Onur, Akşın ve Berna da gelince Hakan, "Kesin bir şey yok, önlem amaçlı gidiyorsunuz. Gözünüz açık olsun." dedi.

"Emredersiniz ekip başkanı."

Bu davada iki farklı ekip vardı.

Onur ve Hakan'ın ekibi.

Onur, Ertan ile bana çelik yelek verdi ve "Operasyon benim emirlerim ile ilerleyecek. Bir sorun fark ettiğinizde hareket etmek yerine bana bildireceksiniz." dedi.

Çelik yeleğimi giydikten sonra verilen kulaklığı kulağıma geçirdim.

Ekip minibüsü geldiğinde Taha şoför koltuğuna geçti.

Biz de arka tarafa bindiğimizde Hakan, "Gelişmeleri haber edin." dedi.

"Emredersiniz ekip başkanı."

Minibüsün kapısını kapattığınızda Taha minibüsü sürmeye başladı.

Minibüsün içindeki depodan silahlanırken Onur, "Sessiz ilerleyeceğiz." dedi.

"Minibüsü uzakta park edeceğiz ama yine de izlenme ihtimali var. O yüzden her türlü tuzağa hazırlıklı olun."

"İçeriye önce Ertan ile ben mi giriyorum?" diye sordum.

"Evet, siz girin ve ön inceleme yapın. O esnada Buğra, Nazlı ve Akşın çevreyi emniyet altına alacak."

"Biz ne yapalım?" diye sordu Berna.

"Seninle birlikte Ertanlara destek için hazırda bekleyeceğiz."

"Ben?" diye sordu Taha.

"Çatıları kontrol et. Adam yerleştirildiyse işimiz zorlaşır. Eğer varsa Berna halletmeye gidecek."

Hepimiz Onur'u onayladığımızda Ertan'a baktım.

"İlk operasyonun. Batırayım deme."

"Sen de beni beceriksiz sanıyorsun herhalde."

"Beceriksiz değil, çabuk öfkelenen biri olarak görüyorum."

"Sana ne zaman öfkelendim, söyler misin?'

"Bana laf edenlere neler yaptığını sayayım mı?"

"Eğer Çetin'i kast ediyorsan haklıydın. Adam sana fahişe dedi."

"Peki otoparkta park edeceğim yere girip tartıştığım adam?"

"Orası senin hakkındı!"

"Sakin kalmazsan bacağına sıkarım. Adam ol."

"Emrin olur Lavanta'm."

Ben Ertan'a gülümserken Ertan, "Bu arada içeride size haber veremezsek ne olacak?" diye sordu.

"Biz normalde o an birbirimizi anlıyoruz ama senin için bir şey bulalım." diyen Onur ile düşünmeye başlamıştık.

"Cümle içinde kullanılabilecek bir şey olmalı." dedi Nazlı.

Akşın, "Dost kelimesi nasıl? Karşındakine öyle seslenebilirsin." dedi.

"Bence uygun." diyen Buğra ile Onur, "Öyleyse "dost" şifremiz. Başka sorusu olan var mı?" diye sordum.

"Kağan karşımıza çıkarsa onu öldürebilir miyim?" diye soran Ertan'a şoför koltuğundaki Taha bile dönmüştü.

"Sence?" diye sordu Berna.

"Polis olsanız olmazdı da belki teşkilatın özel yöntemleri vardır."

"O bize zarar vermeye kalkışmadan zarar veremeyiz. Sen sormadan ben söyleyeyim, psikolojik zarar sayılmaz. Ayrıca kaçmaya kalkışırsa onu durduracak şekilde ateş açabilirsin."

"Ölerek de durabilir."

"Ayağına ateş ederek durdur sen. Yoksa seni odama almam."

Gülerek "Seni böyle koltuğa gönderiyor muydu?" diye soran Onur ile Ertan, "Rol yaparken daha tatlıydı." dedi.

Tek kaşımı kaldırıp Ertan'a bakarken "Görüşeceğiz." dedim.

"Her zaman görüşelim, seni görmeye aşığım."

Ertan'a laf anlatamayacağımı anladığımda arkama yaslandım ve sadece varmayı bekledim.