Kelebeğin Yemi

Şınav

"Öyleyse Kağan adlı bu şahıs seninle uğraşırken Lavanta'ya ulaştı." dedi amir.

"Evet, öyle. Geçmişte de ona Levent'in kız kardeşine zarar vermesine engel olacağımı söylemiştim. Onca seneden sonra Lavanta adında biriyle evlenince onu gözetlemiş olmalı. Muhtemelen eskiden Lavanta'yı gözetlemişti. O yüzden onu tanımak zor olmamış olmalı." 

Buğra merakla "Lavanta'nın abisi ile sen nasıl dost oldun?" diye sordu.

"Levent'e kardeşine karşı yapılacak suikastten bahsettiğimde bana inanmadı ama içine şüphe düşmüştü. Bu yüzden benimle çalışmayı kabul etti ve benim ona içeriden bilgi getirmemi kabul etti. Öyle gelişti dostluğumuz."

"Kısa sürmüş olmalı." diye mırıldandım. 

"Bir ay bile sürmedi ama Levent benim için değerliydi. Severdim onu."

"İyi insandı." dedim, acıyla. 

"Gerekli bilgileri aldık gibi görünüyor. Şimdi cezana geçebiliriz." diyen amire, "Onur sanırım cezamı üstlenmek istiyordu. Onu çağırmamı ister misiniz?" diye sordum.

"Üstlenme gerçekse ben üstlenebilirim." diyen Ertan'a Buğra, "Sen zaten batabileceğin kadar batmışsın. Sus bence." dedi.

"Aslında iyi fikir." diyen amir ile şaşkınlıkla ona döndü.

"Benim cezamı üstlenmesi mi?"

"Ertan'ın aynı cezayı uygulaması. İkiniz de gidip antrenmana başlayın."

Korkarak "Hangi antrenman?" diye sordum. 

"Eski ama etkili olandan."

"Amirim." 

"Ajan Lavanta!"

Ayağa kalktım ve "Emredin." dedim. 

"Şınav pozisyonu, çabuk al." 

Dediğini yaparak yerde şınav pozisyonu aldım. 

"Sağ el bele."

Amiri dinleyerek sağ elimi belime getirdim. 

"Elli şınavdan sonra sağ elinin üzerinde şınav çek."

"Emredersiniz."

Şınav çekerken amir, "Ben seni izleyerek kaçta olduğunu saymayacağım. Say." dedi.

"Emredersiniz.

Eğildim ve "Bir!" dedim. 

Amir, Buğra ile Ertan'a baktı ve "Şınav bitince antrenmana başlarlar. O zamana kadar Ertan'ı bir yere bırak." dedi.

"Kalsam?" diyen Ertan ile amir, "Vazgeçtim, gidip ne zaman konuşması gerektiğini öğret." dedi.

Buğra, "Emredersiniz." dedikten sonra Ertan'ı da alıp odadan çıktı. 

Sol elle çektiğim şınav bitmeye yaklaştığında amir, "Kaçtaydın?" diye sordu. 

"Kırk yedi amirim!" 

"Bu kadar hızlı olamaz, birden devam et."

"Emredin amirim!"

En baştan başlarken amir, "Seni neden bu kadar zorluyorum, biliyor musun ajan?" diye sordu.

"Bilmiyorum amirim."

"Ben askeriyeden geldim buraya. Benim gibi askeriyeden gelen ya da Milli İstihbarat Teşkilat'tan elamanlar var. Bordo berelilerin aldıkları eğitim ile seninki bir değil ama sende de onlara denk azim var."

"Beni onlara denk mi kılmaya çalışıyorsunuz?"

"Daha da iyisi yapmaya." 

"Sağ olun amirim."

"Ertan'ı buraya almış olmam seni geliştirir diye düşündüm ama aksine bir hareketin olursa onu hapse gönderirim."

"Emin olun, hem bana hem de teşkilata büyük faydaları olacak."

"Ben de öyle tahmin ediyorum." diyen amir odasının perdesini uzaktan kumanda ile açtı. 

Ana salondan bizi görmeye çalışan Ertan'ı fark ettiğimde tebessüm ettim. 

"Bizimkilerin profil çıkarırken detaya girmemesini istedim." 

"Neden?"

"Ertan'ı duygularını bir kenara bırakıp anlaman gerekiyor. Artı ve eksileri ile."

"İşime duygularımı karıştırmadan önce Ertan'ın profili çıkarmıştım."

"O zaman Ertan ile şimdiki bir değil. Yeni gelişmeleri eklemen lazım profiline." 

"Emredersiniz amirim." 

"Ee konuşma esnasında kaça geldin?"

"Yirmi iki." 

"Otuzda bitirip sağ eline geçebilirsin."

"Teşekkürler ama ellide bitirmeyi tercih ederim." 

"Benim bildiğim Lavanta da böyle yapar. Aferin sana."

"Sağ olun."

İki elle de elli tane şınav çektiğimde amir, "Gidebilirsin." dedi.

Ayağa kalkıp "Sağ olun." dedim.

Amir göz ucuyla bana baktı ve "Kocan olacak dangalığı antrenmanda zorla. Bizim kim olduğumuzu anlasın." dedi.

"Zevkle." dedikten sonra ofisinden çıktım. 

Ertan hızlıca yanıma geldiğinde yorgunlukla kafamı göğsüne yasladım. 

"Köyde gerilememek için spor yapıyordum ama bu kadarı için bedenim hala ham." 

"Kıyamam ben sana." dediğinde ona baktım. 

"Antrenmana gitmemiz gerekiyor."

"Öncesinde öpücük?"

Gülümseyerek Ertan'ı öpecektim ki Akşın yanımıza geldi ve "Amir sizi görebiliyor, bence bu tarz yakınlaşmaları odanızda yapın." dedi.

"Teşekkürler. Biz en iyisi antrenmana gidelim." dedim ve Ertan'ı da çekiştirerek yürümeye başladım.