Evreler

1K 124 39
                                    

"Ne yapmayı düşünüyorsun?"

"Bence sen bana yardım edersin." diyen Buğra'ya merakla "Nasıl?" diye sordum.

"Akşın'ın yanına git, konuş onunla."

"Köyde kala kala kafa yapın mı gelişti? Ne konuşayım kızla? Bizim oğlan seni pek beğenmiş, bu akşam müsaitseniz gelip seni babandan isteyeceğiz mi?" 

"Ya Lavanta."

"Ya Buğra."

"Sadece benim konumu aç, bana karşı duygularını öğrenmeye çalış."

"Direkt senin konunu açmak durumu belli etmez mi?" 

Buğra beni onaylayarak başını salladı.

"Öyleyse Ertan ile ilişkini aç. Kız kıza konuşun. Sonra da kendisinin birisini sevip sevmediğini sor. Yap işte bir şeyler."

"Hallederim." dediğimde Buğra heyecanla bana sarıldı ve "Seni seviyorum." dedi.

Kollarımı ona sardım ve "Ben de seni seviyorum." dedim. 

Buğra bu dediğime gülümseyerek benden ayrıldı ve "Umarım istediğim cevabı alırım." dedi.

Kafamı geriye attım ve gözlerimi yumarken "Olmadı Onur gibi birçok kez denersin." dedim. 

"Denerim."

Ortamda bir sessizlik oluştuğunda Buğra, "Ertan'ı sevdiğine nasıl karar verdin?" diye sordu.

"Köye yerleştiğimizde içimde anlayamadığım bir şeyler vardı. Bunu alıştığım düzenden ayrıldığım için olduğunu düşündüm. Ne kadar görev için olsa da Ertan, çevremizdeki mafyalar, evlilik benim hayatım olmuştu. Yeni bir hayat kurmak zor gelmişti."

"Ben teşkilata gidip geliyordum ama bana bile zor gelmişti köye yerleşmek." 

Derin bir nefes aldım. 

"Son zamanlarda ise en ufak detay Ertan'ı hatırlatır oldu. Sürekli Ertan'ı özleyip durdum. Onun beni sevişini de özledim."

"Ama bunun sebebi sevgi görmeyi sevmek olabilir. İkisi arasındaki farkı nasıl anladın?" 

Doğruldum ve Buğra'ya baktım. 

"Ertan'ın evine gittiğimde bana biraz soğuk davrandı ama yine de o tavırlarını sevdim. Kırgınlığını, üzüntüsünü, yardımını, sevgisini sevdim. Çünkü hepsi ona aitti. Onun duyguları ve tavırlarıydı."

Buğra ile arama giren bir kol tuttuğu ceketi üzerime örttükten sonra "Yaz akşamlarına güven olmaz." dedi.

"Ben hasta olmam Ertan."

"Daha önce olmamış olman daha sonra olmayacağın anlamına gelmez."

Gülümseyerek yana kaydım ve "Otursana." dedim. 

Ertan yanıma oturduğunda "Bizi duydun mu?" diye sordum. 

"Kesinlikle duydum." dediğinde gülümsedim. 

"Gülümsemeni kendime saklamak istiyorum, çok güzel oluyorsun." diyerek bana bakan Ertan'a "Yanımızda başkaları varken deme böyle." dedim. 

"Karım değil misin?"

"Bunun ne alakası var?" 

"Seninle evlendiğime göre senin her haline aşığım demek oluyor. Herhalde sana iltifat etmem tuhaf kaçmaz." 

"Yine de deme. Utanıyorum."

"Utanmana da aşığım."

Konuyu değiştirmek için "Beni neden arıyordun?" diye sordum. 

"Gelmedin, merak ettim." 

"Direkt sizin seviyenize atlamak istiyorum." diyerek sızlanan Buğra'ya Ertan, "Hangi seviyeye?" diye sordum.

"Evlilik seviyesine. Sevgililik, nişan her şey geride kalsın. Direkt evleneyim ve onunla aynı evde olmak istiyorum. İşte, evde, rüyamda her yerde yanımda olsun."

"Kime yandı bu?" diye bana fısıldayarak soran Ertan'a "Akşın'a." dedim. 

"İkinizi bir araya getirmek için bir şey yapamam ama son dediklerin yanlış." 

Buğra merakla Ertan'a "Neden yanlış?" diye sordu.

"Uyuduğunda, uyandığında yanında sevdiğin insanı görmek her şeye bedel ama onunla bu evreye geldiğin seviyeleri yaşamak çok başka. Tatlı flörtleşmeler, nişanlanıp ilişkiye bir ad koymak, evlilik için hazırlık yapmak... Hepsi çok farklı ve özel."

Ertan'ın sözlerinden etkilenmiş bir halde ona bakarken Ertan bana döndü ve "Mesela Lavanta hiçbirini yaşamadı. Çok yazık." dedi.

"Gerçekten... Ben hiçbirini yaşamadım." dediğimde bunları kaçırmanın verdiği hüznü yaşamıştım. 

"Sen evlendin ve mutlu sona geldin." diyen Buğra ile Ertan gülümsedi.

"Daha evreler bitmedi." dedi.

Şaşırarak Ertan'a baktım. 

"Evlenmenin ötesi de mi var?"

"Diğer evrelere senin onayın ile gidebiliriz."

Çocuktan bahsettiğini fark ettiğimde ne diyeceğimi bilemedim. Bunu hiç düşünmemiştim.

"Bunu tabii ki yalnızken konuşmalıyız." diyerek konuyu kapatan Ertan'a "Konuşuruz." dedim. 

Buğra, "Öyleyse ondan hoşlanma evremin tadını çıkarmalıyım." dediğinde Ertan, "Kesinlikle öyle yapmalısın." dedi.

Kelebeğin YemiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin