Hırslanmıştı

1.3K 126 70
                                    

Titreyen sesimle "İçime girmeyi düşünmüyor musun?" diye sorduğumda Ertan sırıtarak bana baktı. 

"Biraz daha..."

"Biraz daha durursak bir saat olacak! O lanet parçanı sok!"

"Sinirli olmak sana hiç yakışmıyor. Ayrıca parça falan ayıp oluyor."

Ertan'a sert bir bakış attığımda "Aslında ben de artık istiyorum. Sırf kendi isteğimden dolayı..." derken sözünü kestim. 

"Ertan yataktayken beni umursamama rolü yapamazsın."

"Sen dört sene boyunca beni seviyormuş rolü yaptın!"

"Benim hatamı mı tekrarlıyorsun? Hem de nefret ettiğin bir hatayı."

"Lanet olsun, çok zekisin."

"Diğer kelebek beni böyle bekletmemişti."

"Ne?" diye bağıran Ertan'ın ses tonu tırsmama neden olmuştu.

"O benden daha mı iyiydi demek istiyorsun?"

"Alakası yok."

"Onun olduğunu anlayamadığına göre o da benim gibi mi seks yapıyor? Hadi görünüşten tanımadın, nasıl penisimden..."

"Aylar sonra kavuşunca ilk yapmam gereken penisini kontrol etmekti, haklısın."

"Sadece anlaman gerekirdi."

"Farkını anlamamı sağlayabilirsin bence."

"Ondan iyi olduğumu kanıtlama fırsatı..."

Dediğim Ertan'ın kafasına yatarken hiçbir şey demedim. 

Ondan her yönüyle daha iyiydi ama bunu söylememem seksimizi istediğim noktaya çıkaracaksa susabilirim.

Bir kağıdın arkasını çeviriyormuş beni yatakta sırtüstü çevirdiğinde ona baktım. 

Hırslanmıştı.

Gerçekten küçük bir çocuktan farkı yoktu.

Bacaklarımı elleriyle açıp aralarına girdi.

Eskiden olsa tiksindirecek olan dokunuşları şimdi içimi eritiyordu. 

Avuçlarını bacaklarımın iç kısmına bastırarak onları açık kalmaya zorluyordu.

Açık kalacaksa gir.

Parmakları ile sanki bu gece hiç yapmamış gibi kadınlığımı okşadığında ıslaklığımdan çıkan sesleri odada yankılandı. 

Daha fazla beni bekletmeden parmaklarını içime soktuğunda az da olsa istediğim oldu diye rahatladım. 

Baştaki yavaşlığı geçtiğinde parmaklarını çılgın gibi içime sokup çıkarmaya başlamıştı.

Dokunuşa duyarlı hiçbir noktayı es geçmiyordu. 

Altında kıvranırken elimle yorganı kavradım ve sıktım. 

Biraz daha devam ederse boşalabilirdim.

Boşalmak üzere olduğumu anlamış olmalı ki elini çekti.

Dudaklarımı dudaklarıma bastırdığında gireceğini anladım. 

Eskiden de öpeceğinde dikkatimi başka yöne çekip acımı azaltır, zevk almamı kolaylaştırırdı.

Dudaklarımızı ayırmadan eliyle aletini tuttuğunu fark ettiğimde gözlerimi yumdum. 

İçime girmek yerine çevresinde sürtündüğünde dudağını dişledim.

Palavracı pislik.

Güya kendisi de artık girmek istiyordu.

Benimle hala oyun oynuyordu.

Bu kadar oyalanmanın yeterli olacağına karar vermiş olmalı ki yavaş yavaş içime girdi. 

Yavaşça girdiği için her anı kuvvetli hissediyordum.

Soluklarım titrerken içimdeki penisi sanki git gide büyüyormuş gibi hissettim. 

Bacaklarım titriyordu.

Yavaşça içime girip çıktığından tekrar girdiğinde kalçalarımı ittirerek daha derine girmesini istedim.

İsteğimi reddetmeyerek hareketlerini sertleştirdiğinde öpüşlerine karşılık veremedim. 

Bacaklarımın titremesini artık kontrol edemiyordum.

Belki titremesini azaltabilirim diye düşünerek bacaklarımı Ertan'ın beline sardım. 

Tırnaklarım sırtında izler oluştururken terler boşalıyordum. 

Altındayken oluşan tepkilerim Ertan'ın daha da hızlanmasına sebep olmuştu. 

Boynumu emerken hızını kesmiyordu. 

Derinlerime sertçe girişlerinden birinde zevkten inlerken Ertan boynumu ısırdı. 

"Birlikte." diye fısıldadığında ne demek istediğini anlamıştım.

Aynı anda boşalmaktan bahsediyordu. 

Zaten biraz daha oyalansaydı onu beklemeden boşalacaktım. 

Belini saran bacaklarım kasılırken titremem artmıştı. 

Birlikte boşalırken ikimizin inlemesi birbirine karışmıştı. 

Nefes nefeseydik. 

İçimde akan sıcaklığı hissederken rahatlayarak bacaklarımı gevşetmiştim. 

Ertan da benim gibi rahatlayana kadar içime girmeye devam etmişti. 

Derin bir nefes aldıktan sonra hiçbir şey yapmadan bekledi. 

Arkamızda bıraktığımız saatlerin bedenlerimizde bıraktığı yorgunluğun gitmesini istiyordu. 

Normalde olsa çıkıp birlikte uyuyarak yorgunluğumuzun dinmesini beklerdi. 

İçimden çıktığında yanıma uzandı ve "Ben sana daha doyamadım." diye fısıldadı.

Amacını anladığımda "Kağan'dan kesinlikle daha iyi olduğunu söylesem fikrin değişir mi?" diye sordum. 

"Hayır" anlamında başını iki yana salladığında "Öyleyse yapacak bir şey yok." dedim ve yatakta doğruldum. 

"Bırakma, devam edelim."

Ertan bunu dememi bekliyormuş gibi dinç bir şekilde doğrulduğunu gülümsedim. 

Gecenin devamında sadece birimizin yorulması bitirmemize etkili olmamıştı. 

İkimiz de yorgunluktan hareket edemez hale gelene kadar devam etmiştik. 

İlk ve son gecemizmiş gibi devam etmiştik.

Kelebeğin YemiWhere stories live. Discover now