Pazarlık

947 120 61
                                    

"İyiyim, sadece sıyırdı." diye haber veren Buğra'ya Berna, "Nereni sıyırdı?" diye sordu.

"Bacağımı. Sıkıntı yok. İdare ederim. Herkes kendine odaklansın."

Önderlere baktım ve "Kağan ile işbirliği mi yapacaksınız?" diye sordum. 

"Yapmaya başladık bile." diyerek odaya giren Kağan'a Ertan, "Ulan seni geberteceğim." dedi.

"Niye öyle dedin ki? Karının nerede çalıştığını bile söylememiştim." diyen Kağan ile Başak, "Bence söyleme vakti geldi." dedi.

"Lavanta Yükselen aslında gizli teşkilatta çalışan bir ajan."

Kağan gülümseyerek bana döndü ve "Bunu benimle yattığın gece söylemiştin. Hatırlıyor musun?" diye sordu.

Ertan'a "Seni aldatan bir kadınla mı evlisin?" diye soru yöneldiğinde Ertan, "Sizin düşmanımız ile işbirliği yapmanız daha adice." dedi.

"Hadi ama bana düşman deme. Biz birlikte eğitildik."

"Sonra da yollarımız ayrıldı. Hatırlarsın yanlış kararlar verdin."

"Lavanta'nın abisini öldürmemden mi bahsediyorsun? Hak etmişti."

"Abim onurlu bir polisti!" dedim, sinirle. 

"Abin benim kardeşimi öldürmüştü." diye öfkelenerek bana doğru yürüyen Kağan'a "Kardeşinin o çatışmada ne işi varmış?" diye sordum. 

"O başarılıydı ve benimle çatışmak istemişti."

Kağan'a doğru bir adım attım ve gülerek "Kardeşinin ölme sebebi sensin yani. Sen olmasaydın seninle çatışmak istemezdi ve ölmezdi." dedim. 

"Lavanta sakin ol. Desteğe yolda saldırı düzenlenmiş. Gelemiyorlar. Biz bizeyiz." diye uyaran Onur'u takmadım ve Kağan'a doğru bir adım daha attım.

"Senin tercihlerin yüzünden öldü kardeşin."

Kağan'ın sinirleri artarken aramızdaki mesafeyi kapattı.

"Peki abin neden öldü Lavanta? Ertan'ın tercihleri yüzünden ölmedi mi? Eğer görevi kabul edip seni öldürseydi abin hayatta olurdu."

"Senin kardeşinin hayatta olacağı gibi mi? Ne yazık."

"Durumlarımız pek de farklı değil." diyen Kağan'a "Yanılıyorsun." dedim.

"Benim abim beni korumak için canını feda etti. Senin kardeşin senin işlerine seni özendiği için dahil oldu ve senin yüzünden öldü. Abimin ölümünün sorumlusu olduğun gibi kardeşinin ölümünün sorumlususun da." 

"Kapa o lanet ağzını!"

"O gece açmamı söylüyordun."

"Yanında kocan var, o gece hakkında laf atışması yapmasanız mı?" diye soran Nazlı'nın ardından Berna, "Sen de aynı anda üç adamla dövüşürken Lavanta'ya karışmasan mı?" diye sordu. 

Nazlı, "Kocişi ile sonra kavga ederlerse ben demiştim, derim." dedikten sonra sesleri kesilmişti.

"Eğer ağzını tekrar açarsan bu sefer girecek olan şey silahımın namlusu olur."

"Uzaktan atış yapamıyor musun? Ne bu yakınlık?"

"Temas seven sendin."

"Seninle olan temaslardan sonra fikrimin değişmiş olması bana normal geldi."

Kağan dediğime güldükten sonra "Sizi ne zaman öldürelim? Şimdi mi? Yoksa işkenceden sonra mı?" diye sordu.

"Sen bilirsin. Sonuçta ikisinden de sen zararlı çıkacaksın."

"Gerçekten mi? O nasıl olacakmış?"

Akşın kulağıma hızla bir koordinat söyledi ve "Kardeşinin mezarı." diye ekledi.

Sırıtarak Kağan'a yaklaş işareti yaptım.

Bana doğru eğildiğinde kardeşinin mezarının yerini kulağına fısıldadım. 

"Burası sana tanıdık geliyor mu?"

"Seni gebertirim!" diye bağıran Kağan'a "Kemiklerini ne yapsak ki?" diye sordum.

"Eğer kardeşimin mezarına dokunursan tüm akrabalarını mezara sokarım." 

"Pazarlık iste. Mezarlığı amir açtıracak." diye emir veren Onur ile Kağan'a "Bir anlaşma yapalım." dedim. 

"Ne istiyorsun?"

"Bana ve arkadaşlarıma zarar vermezsen kardeşinin kemikleri zarar görmeden sana ulaşır." 

"Sizi bırakmayacağız." diyen Başak ile elimi dinlendiğimizi belli etmek için kulaklığıma götürdüm ve "Kemikler artık işimize yaramaz. Hayvanlara verin gitsin." dedim.

"O emri geri çek!" diye bağıran Kağan'a "Teklifimizi kabul mu ediyorsun?" diye sordum.

"Kardeşimin kemikleri bana gelene kadar sizi bırakmayacağım."

Durup Onur'dan cevap bekledim. 

"Kabul et. Hepimiz üzerimize takip cihazı takıyoruz. Bizi bulurlar." 

Elimi Kağan'a uzattım ve "Anlaştık." dedim.

Kağan da elimi tutup sıktığında Önder adamlarına ateşi kesmelerini emretti.

"Söyle arkadaşlarına teslim olsunlar."

Başımla Kağan'ı onayladıktan sonra bizimkilere "Duydunuz." dedim.

Kelebeğin YemiWhere stories live. Discover now