Kelebeğin Yemi

Eskisi Gibi

Eskiden Ertan ile yaşadığım eve geldiğimde hiç düşünmeden silahımı belime yerleştirdim ve kapısına gittim.

Beni gören korumaları şaşırırken içeri girmemi engel oldular.

"Hayırdır? Neden engel oluyorsunuz?"

"Ertan Bey'in sizi görmek istediğinden emin değiliz Lavanta Hanım. Müsaade verin, haber verelim."

"Hızlı olun."

Benimle konuşan koruması Ertan'ı ararken üst katın camına baktım.

Camda silüeti vardı.

Koruması telefonu kapattığında "İçeri girebilirsiniz." dedi.

Bir şey demeden yanından geçip içeriye geçtim.

Kapıyı arkamdan sertçe kapattım ve "Aşağı in Ertan!" diye bağırdım.

Sinirlerimin bozulması ile sesim titremeye başladı.

"Senin yüzünden hayatım yerle bir oldu!"

Gözyaşlarım yanağımdan süzülüp giderken "Seni sevdiğimi söyledim, ikimizin arasındaki sorunları kaldırmıştık. Peki sen ne yaptın? Özel konuşmalarımızı sızdırdın!" diye bağırdım.

"Sana giderken söylediğim gibi kendi hayatıma baktım. Beni şimdi ne için suçluyorsun?" diyerek merdivenden inen Ertan'a bağıracakken olduğum yerde kaldım.

"Görünüşün..."

"Ne olmuş görünüşüme?"

"Eskisi gibi."

"Sen beni bırakıp gittiğinden beri yerimde sayıyorum. Tanınmaz halde olmadığım için özür dilerim."

Anlamayarak yanına gittim ve elinden tutup kolunun içine baktım.

"Dövme de yok."

"Sen dövme sevmiyorsun diye yaptırmamıştım. Bilmem hatırlıyor musun?"

Olanları anlarken duvara tutundum.

"Ertan."

"Efendim."

"Ben sen olduğunu söyleyen biri tarafından kandırıldım."

"Kolunda kelebek dövmesi mi vardı?"

"Evet."

"Kağan ile tanışmışsın sen." diyerek mutfağa yönelen Ertan'ın peşinden gittim.

"Senin adına otelden bir oda tutmuştu ve ben oraya gittiğimde o da geldi. Estetik yaptırdığını, kılık değiştirmesi gerektiği hakkında hikayeler anlattı."

"Ve sana ajan olduğunu söylettirerek bunu haberlere verdi."

"Aynen öyle!"

Ertan kahve hazırlarken "Bu sabah haberlerde görmüştüm." dedi.

"Onun yüzünden işimden atıldım."

"Onun ben olmadığımı anladın. Niye daha bana anlatıyorsun?"

Başımı öne eğerken "Bana yardım edebilecek tek insan sensin." dedi.

"Daha benimle başkasını ayırt edemeyen birine mi?"

"Aynı senin gibi davranıyordu. Karışan yemeklere olan tutumundan tut, bana söylediği sözlere kadar hepsi aynıydı. Birkaç kez huzursuz oldum ama bunun sebebini işimin gerektirdiklerini yapmamam sandım."

Ertan hazırlanan kahvesinden bir yudum aldı ve "Kelebek benim baş düşmanlarımdan biri. Seninle yaşarken evime böcek yerleştirmiş. O yüzden beni taklit etmek zor olmamış olmalı." dedi.

"Senin kimliğini kullandı. Bir şey yapmayacak mısın?"

"Zarara giren sensin."

Ertan kahvesini alarak gidecekken gözümden yaş aktı.

"Onu sen sandığım için onunla seks yaptım."

Ertan olduğu yerde durduktan sonra kahvesini masaya bıraktı.

Telefonunu çıkardıktan sonra birisini aradı.

"Masayı bir saate acil konumda toplayın."

Telefonunu kapatıp cebine koyarken "Bunu baş düşmanımı alt etmek için yapıyorum. Beni terk eden kadın için değil." dedi.

"Teşekkür ederim Ertan."

Ertan kahvesini tek yudumda içti ve "Sen de benimle geleceksin." dedi.

"Emin misin?"

"Benim yanımda sana kimse dokunmaya cesaret edemez."

"Bunu biliyorum."

"Senin şu haberin üzerini teşkilatın kapatabilecek mi?" diye sordu.

"Kapatırlar."

"İyi öyleyse. Peşimden gel."

Onu onaylayarak peşinden gittim.

Eski odama girdiğimde Ertan dolabı açtı.

"Kıyafetlerin duruyor. Uygun bir şey bulup giyersin." dedi.

"Teşekkürler Ertan."

"Teşekkürünü o iti geberttiğimde edersin. Şimdi hazırlan."

Ertan beni yalnız bırakarak odadan çıktığında tebessüm ettim.

İçten içe kandırılmış olmaktan mutluydum.

Ertan'ın bana ihanet etmesinden iyiydi.

Üzerimi giyinirken aklıma Kağan'ın otel odasında kıyafetlerin kullanılmışlıklarına bakmadığım geldi.

Aklıma başka bir ihtimal gelmediği için temkinli davranmamıştım.

Tüm aldığım eğitimlerin aksine hareket etmiştim ama şimdi aldığım eğitimlerin hakkını vereceğim.

Ertan sayesinde.

******

Medyada Ertan var.

Sanırım şimdi neden Ertan ile Kağan'ın aynı anda medyada olmadığını anladınız.

Eğer ikisini birden koysaydım ikisini tek kişi sanmanızı sağlamak daha zor olurdu.

Seviliyorsunuz!