Anı

942 120 216
                                    

Oflayarak arkama yaslandım.

"Sıkıldım ben." 

"Al benden de o kadar." diyen Onur ile "Hayır, bağlamadılar da. İstesek kaçarız. Niye burada oturmaya devam ediyoruz?" diye sordum.

Onur, "Gittiğimizde amirden azar yiyecek olan benim. Otur oturduğun yerde." dediğinde güldüm.

"Ben işe başlayalı bir ay olmuştu ve amir bizi test etmek için kaçırmıştı. Hatırlıyor musunuz?" diye soran Nazlı ile güldüm.

"Taha kaçırıldığımız yer karanlık diye gelenin amir olduğunu anlamayarak ona tekme atmıştı." diyen Berna'ya kahkaha attım.

"Adam malum yeri yüzünden hastaneye gitmişti." dedi Akşın.

"O an hepimizi koruma içgüdüsü ile tekme atmıştım. Bir daha sizin için bir şey yapmam." diyerek trip atan Taha ile gülmemizi tutamadık.

"Amir de vicdansız çıkmıştı. Kaç gün su ile idare etmiştik." diyen Berna ile Taha, "O tekmeyi hak etmişti." dedi.

"Düşünsenize şimdi şu kapıdan giriyor ve konuşmamızı duymuş." dediğimde Buğra, "Cezalardan ceza beğen." dedi.

"Bizim neden düzgün bir anımız yok? Ya dövülüyoruz ya kaçırılıyoruz." dedi Onur.

"İlla vardır." diye itiraz ettim.

"Onur'un çatıdan amirin üstüne düştüğü anı var mesela." diyen Berna ile Taha, "Ben o zaman işe başlamamıştım. Olmaz." dedi.

"Nazlı odasına giren fareye silah çekmişti. Tüm teşkilat silah sesi yüzünden ayaklanmıştı." dedim, gülerek.

"Sadece fare odamdan gitsin diye pencereden havaya ateş açtım. O da gitmek yerine yatağımın arkasına kaçmıştı." 

"O olayda da ben görevdeyim, sayılmaz." dedi Berna.

"Peki Onur'un amire doğum günü hazırlaması. Meğerse doğum günü altı ay önceymiş." diyen Taha'ya "Ne zaman oldu bu?" diye merakla sordum. 

"Kocanın arkasından iş çeviriyordun o sıralar. Yoktun."

"Sanırım hepimizin birlikte olduğu düzgün bir anı yok." dedi Buğra.

"Zaten ben yeni transfer oldum buraya. Benimle bir anınız olamaz." dedi Akşın.

"Bence hepiniz anıları düşünmek yerine amiriniz neden hala istifa etmediğini düşünmelisiniz." dedi Ertan.

"Harbi lan. Amir neden Onur yüzünden daha emekli olmadı?" diye sordu Taha.

"Adamın bir yerlerine tekme atan da bendim sanki."

"Adamın üstüne kaçıncı kattan düştün." dedi Berna.

"Onu saymayın. Onda ayağım kaymıştı." 

"Peki paraşütle eğitim yaparken adamın üzerine iniş yapmana ne demeli?" diye sordu Buğra.

"O da inebileceğim bir konumda durmasaymış."

"Adam senin arka tarafında duruyordu!" dedim.

"Rüzgar ters esmişti!"

"O çenenizi kapatın!" diye dışarıdan bağıran adam ile surat astım. 

Buğra'ya döndüm ve "Bacağın nasıl?" diye sordum. 

"Kanamasını durdurduk. Fena değil." 

Buğra ile Akşın ilgilenmişti.

O yüzden keyfi yerindeydi.

"Akşın aramıza yeni katıldı ama onu sorguya almadık, farkında mısınız?" diye sordum. 

Onur, "Onca olay içinde karıştı, gitti. Haklısın." dediğinde Akşın, "Ne sorgusu?" diye sordu.

"Her yeni geleni tanımak amaçlı yaptığımız bir sorgu." diye açıklama yaptı Buğra.

"Akşın sen şanslısın. Beni bir anda tutuklayıp sorgu odasına götürmüşlerdi. Ödüm kopmuştu manyaklar." diyen Nazlı ile güldüm.

"Sorguda yalan makinesine bağlıyorduk ama bence sen bize yalan söylemezsin." diyen Taha ile "Söylerse ayıp eder." dedim.

"Öyleyse kim başlıyor?" diye sordu Berna.

"Ben başlarım, ben ben." dedi Nazlı ve Akşın'a döndü.

"Buraya gelmeden önce mesleğin neydi?"

"Polistim."

"Ailen?"

"Babam emekli asker. Annem ev hanımı."

"Kardeş?"

"Bir erkek kardeşim var."

"Yaşı?"

"Yirmi üç."

"Üniversitede yani."

"Çocuk gelişimi okuyor."

"Nerelisin?"

"Ankara."

"Doğum yerin?" 

"Ankara."

"Bu meslekten önce sevgilin, nişanlın ya da kocan var mıydı?" diye sordum.

Buğra amacımı anlayarak gülerken Akşın, "Yoktu." dedi.

"Buraya gelmeden önce çalıştığın birimde birinden hoşlandın mı?"

"Hayır."

"Burada?"

Tüm soruları çok hızlı sorduğumuz için Akşın da aynı tempoda cevap vermişti ama şimdi duraksadı.

"Hayır."

"Elleri her an kalkacakmış gibi yere dayalı. Yalan." dedi Onur.

"Zaten duraksadı da. Bunun sebebi ya emin olamaması ya da yalan." dedim.

"Burnunu kaşımamak için de yüzünü kastı. Kesinlikle yalan." diye bize katıldı Taha.

"Ee kim o?" diye sordu Berna.

Hepimiz beden dilinden Buğra olduğunu anlamıştık ama sorgulamaya devam etmek keyifliydi.

"Kızı zorlamayın, tayin isteyecek." diye araya giren Buğra ile "Her türlü öğreniriz." dedim.

Akşın rahatlayarak arkasına yaslanırken Buğra ile birbirimize bakıp sırıttık.

Kelebeğin YemiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin