Çok Geç

1.4K 141 103
                                    

Sabah uyandığımda Ertan'ın benden önce kalkıp hazırlandığını gördüm.

Eskiden benden önce hayatta uyanmazdı.

"Günaydın." dedim, gülümseyerek.

"Günaydın." derken yüzünde ciddi bir ifade vardı.

"Bir sorun mu var?"

"İş çıktı, acil ona gitmem gerekiyor."

"Anladım. Günaydın öpücüğü verir misin gitmeden?"

Ertan yanağımdan öptükten sonra "Telefonun sabahleyin birçok kez çaldı. Sanırım senin de gitmen lazım." dedi.

Merakla telefonumu alıp arayanlara baktım.

Buğra ve amirdi çoğunluğu.

Aralarda işten ve bilinmeyen numaralar da vardı.

"Ciddi bir sorun olmalı. Gidip hazırlanmalıyım."

"Akşam görüşürüz öyleyse." diyen Ertan'a "Görüşürüz." dedim.

Ertan odadan çıkınca hızlıca hazırlandım ve Buğra'yı aradım.

Odadan çıkarken telefonumu açan Buğra sinirle konuşmaya başladı.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun Lavanta!"

"Ne yapmışım?" diye sordum, merakla.

"Sana attığım habere bak ve eve gel çabuk. Amir ile bekliyoruz."

Buğra telefonu yüzüme kapattığında anlamayarak mesajlaşmaya girdim.

Bana attığı linke tıklayarak habere girdiğimde telefon elimden kayıp düştü.

"Yıllarca gerçekliği kanıtlanamamış gizli teşkilatın bir ajanının ses kaydı ortaya çıktı!"

Dünyam başıma yıkılırken telefonu yerden yavaşça aldım ve haberin devamını okumaya başladım.

"Bir otel odasında Kelebek lakaplı bir suçluyla yatan Ajan L, kendisinin gizli teşkilatta çalıştığını kabul etti."

Ertan...

Bunu bana nasıl yapabildin?

Gözyaşlarım süzülerek akarken sinirle otelden çıktım.

Kapıda bekleyen haberciler peşime takılırken hiçbirinin sorusuna cevap vermedim.

Amirden alacağım emre kadar susmam doğru olurdu.

Habercileri akladığımda telefonumu cebime koydum.

Duyduğum kağıt sesiyle cebimdeki kağıt parçasını çıkardım.

"İhanete uğramışlık hissi birkaç aya geçer ama düştüğün durumdan ne zaman kurtulabilirsin, bilmiyorum. Seninle yatmak zevkliydi. Bir gün tekrar yapalım."

Sinirle kağıdı buruştururken büyük bir küfür ettim.

Eve geldiğimde birçok ajanın evimde olduğunu gördüm.

Amir beni görür görmez ayağa kalkınca Buğra, "Lütfen sakin olun." dedi.

Bana ne kadar kızsa da ortamı yumuşatmaya çalışıyordu.

"Biz sana boşuna mı eğitim verdik?" diye bağıran amir ile başımı öne eğdim.

"İşime duygularımı karıştırdığımın farkındayım ama bana bir şans daha verirseniz çeteyi çökertmeyi başarabilirim."

"Ne şansı Lavanta, ne şansı? Tüm ülke gizli teşkilatın gerçekliği hakkında konuşuyor! Devlet büyükleri teşkilatın varlığını reddetmek için sabahtan beri çalışıyor!"

"Efendim oyuna getirildim. Normalde ağzımın sıkı olduğunu siz bilirsiniz. Dört sene boyunca Ertan'a hiçbir şey çaktırmadım."

"Artık çok geç, Lavanta."

"Amirim."

"Herkesin gözü üzerinde olacak. Artık seninle iş yapmak güvenli değil."

"Lütfen... Sadece bir şans."

"Bugün banka hesabındaki paraları çek. Teşkilat tarafından sana verilen her şey bu gece on ikiye kadar alınacak."

"Amirim ben bu dava için hayatımdan vazgeçtim. Dört senedir bu dava için farklı yerlerde yaşıyorum. Eğer siz benden her şeyi alırsanız sokakta kalırım. Nereye yerleşebilirim?"

"Üzgünüm Lavanta. En başarılı ajanlarımızdan biriydin lakin bunu yapmak zorundayız."

"Bir anda işimden, evimden, dostlarımdan ayrılmam mı gerekiyor?"

"İş sözleşmesinde bunun hakkında bilgilendirme vardı." diyen amir ile "Anlıyorum." dedim.

Buğra, "Ben seni aile evine götürürüm." dediğinde "Onlara elim boş gidemem." dedim.

"Ne yapmayı planlıyorsun?" diye soran Buğra'ya cevap vermedim.

İşten atılmış olabilirim ama bu davayı en iyi ben biliyorum.

Ertan'ı da kendi ellerim ile öldüreceğim.

Hayatımı benden almak neymiş görecek.

"Başka bir sözün var mı? Yoksa gündemi değiştirmek için başka önemli bilgileri sızdırmamız gerekiyor." diyen amire başımı iki yana sallayarak cevap verdim.

Amir yanında getirdiği ajanlar ile evden çıkınca derin bir nefes aldım.

Kendini ölmüş bil Ertan.

Kelebeğin YemiTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang