Tutuklama

1.3K 139 158
                                    

Ertan'ın yanına gittiğimde mutfakta içki içtiğini gördüm.

"Sabahları içki içmen hakkında söylediğim sözü unuttun mu?"

"Unutmadım ama ihtiyacım var."

Ertan'a yaklaştım ve derin bir aldıktan sonra "Kararımı verdim." dedim.

"Sarılır mısın bana?" diye sorduğunda hiçbir şey demeden ona sarıldım.

Ertan kollarını bana sararken "Olmam gereken yeri tercih etmem lazımdı." dedim.

"Seni anlıyorum, haklısın."

"Bence de haklıyım."

Ertan gözlerime bakarken "Ne zaman gideceksin? Kendimi hazırlamam lazım." dedi.

"Senden gitmeyeceğim."

Ertan kaşlarını çatarken "Nasıl?" diye sordu.

"Olmam gereken yer burası. Senin yanın."

"Ama işin ne olacak? Hem benim yanımda durmaya devam edersen sen de hapse girersin."

"Bu hayatta istediğim iki şey var. Bunlardan biri abimin katilini bulmak ve evet, teşkilatta Kağan'ı yakalayabilirim ama teşkilat ikinci isteğimi karşılayamaz."

"Ne o ikinci istek?"

"Sensin. Ben seninle yaşamak istiyorum."

Ertan derin bir nefes aldıktan sonra bana doğru eğildi ve yüzümü elleri arasına aldı.

"Bu güne kadar yanımda olmamanın en kötüsü olduğunu düşünürdüm ama en kötüsü benim yüzümden senin cezalandırılmanmış. Benim yanımda kalıp hayatını mahvetme."

Gülümseyerek "Hayatımı mahvettiğimi nereden çıkardın?" diye sordum.

"Benim yanımda kalmak hayatını mahvetmek oluyor."

Ertan'dan bir adım uzaklaştım ve Buğra'dan aldığım kelepçeyi çıkardım.

Ertan'ın ellerini kelepçelerken "Bu andan sonra söyleyeceğin her söz aleyhine olacak. Avukat tutma ve sessiz kalma hakkına sahipsin." dedim.

"Ne?"

"İşimden vazgeçemem."

"Ve işe geri döner dönmez ilk yaptığın beni tutuklamak mı?"

"Hayır, seni kurtarmak."

Ertan anlamayarak bana bakarken "İşbirliği yapmayı kabul edersen kefaletini ödeyerek serbest kalma hakkını sana kurumum veriyor." dedim.

"Nasıl yani? Tüm bildiklerimi anlatırsam cezamı para cezasına dönüştürebilir miyim?"

"Para sende çok var, para cezası olmaz."

"Ee ne istiyorsun?"

"Hayatını."

"Affedilene kadar bizimle çalışacaksın ve hayatın boyunca öğrendiklerini bizim için kullanacaksın." diye ekledim.

"Diğerlerine ihanet etmemi mi istiyorsun?"

"Eğer bunu yapmazsan bir daha görüşemeyiz."

"Görüşebiliriz." diyerek ellerimi tuttuğunda "Teklifi kabul etmezsen seni tutuklamam gerekir ve cezanın müebbet olduğunda hemfikiriz. Hapisteki seni ziyaret etmek istemiyorum." dedim.

"Seninle geride bıraktığımız senelerdeki gibi yaşamak istiyorum."

"Öyleyse hayatındaki herkesi çıkaracaksın. Sadece ben kalacağım."

"İhanet etmek... Benim için çok uzak bir kavram."

"Ya tutuklanacaksın ve seni hapiste ziyaret edeceğim. Hayatımız böyle geçecek. Ya da teklifimi kabul edeceksin."

"Düşünmek için sürem var mı?"

"Maalesef."

"Seni üzemem." dediğinde gülümsedim.

"Gidelim mi?"

"Teşkilatınıza mı?"

"Dört senedir seninle olduğum için teşkilatıma."

"Benimle evlenmeyi sen kabul ettin. Bana suç atma." dediğinde gülümsedim.

"Seni seviyorum Ertan."

"Ben de seni seviyorum."

"Seni tutuklama sebebimi anladın, değil mi? Hepsi bizim için."

Ertan beni anladığını göstermek için başını aşağı sallayınca yüzünü ellerim arasına aldım.

"Hazır mısınız?" diyerek içeri giren Buğra ile Ertan'dan bir adım uzaklaştım.

"Hazırız." dedim.

"Evden çıkarken elimi kapatabilir miyiz? Adamlarım kelepçeyi görürse diğerlerine haber verirler."

Buğra üzerindeki ceketi çıkarıp bana uzattı.

Ceketi aldıktan sonra Ertan'ın ellerinin üzerine örttüm.

Akşın yanımıza geldi ve "Amir zaten yapılan anlaşmadan hoşnut değil, bekletmeyelim." dedi.

"Siz çıkın, biz de geliyoruz." dedim.

Buğra beni onaylayıp Akşın ile odadan çıkınca Ertan'ın dudağından öptüm.

"Orada sana pek hoş davranmayabilirler ama sen onları umursama. Ben senin yanındayım."

"Orada istediğim kişiyi tehdit edip öldüremem, değil mi?"

"Yapamazsın."

"Kamera olmayan yerlerde?"

"Kamerasız yer yok."

"Dışarıda?"

"Şansını zorlama, yapamazsın."

Ertan, "Hiç zevkli olmayacak." diyerek odadan çıktığında güldüm.

Kelebeğin YemiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin