Tanıyor

824 104 45
                                    

Sabah uyandığımda gülümseyerek yanımda uzanan Ertan'a baktım.

"Ertan, hadi uyan."

"Kendimi enerjik hissetmiyorum." diye sızlandığında "Peki seni ne enerjik yapar?" diye sordum.

Bana yanağını çevirdiğinde yanağını öptüm ve "Hadi." dedim.

"Yetmedi."

"Bence kalkacak kadar yetmiştir." dedim ve yataktan kalktım.

"Yok, yetmedi."

"Yetmiştir."

"Yetmedi."

"Öyleyse sen yatmaya devam et. Ben duşa gireceğim."

Ertan hızla doğrulduktan sonra "Duş mu?" diye sordu.

"Benimle yıkanmak ister misin diye soracaktım ama enerjin yokmuş. Neyse ben duştan çıkana kadar kalkmış ol."

Ertan ayağa kalkarken "Seninle duşa girmeye her zaman enerjim vardır. Öncelikle bunu bil." dedi.

"Bunu kesinlikle biliyorum."

"Öyleyse." diyen Ertan ile "Fazla beklentin olmasın. Hızlı olmamız gerekiyor. Kahvaltıya ineceğiz." dedim.

Ertan elimi tuttuktan sonra "Acele et öyleyse." dedi.

Kahvaltı için oturacak masa ararken Onur'un başını yemek masasına koymuş bir halde uyuduğunu gördük.

Merakla Berna'ya "Ne oldu buna?" diye sordum. 

"Teşkilata döndükten sonra uyumadı. Mesaiye kaldı."

"Büyüyünce unutur." dedim ve masaya oturdum.

Ertan da yanıma otururken Hande yanımıza geldi.

"İşten kaçmak için kaçırıldıkları yerden kurtulmaya çalışmayan iş arkadaşlarımı mı görüyorum?"

Onur başını kaldırmadan "Eğer dalga geçmeye devam etmeyi düşünüyorsan ekip başkanın olduğumu hatırla." dedi.

"Sana da bir şey denmiyor."

"Tatil gününde seni mesaiye bırakırım." diye tehdit eden Onur ile Hande elindeki tableti Onur'un önüne bıraktı.

"Kağan Doğan bir marketin kamerasına yakalanmış. Arabasının plakasına ulaştık."

Onur kafasını kaldırıp tablete bakarken "Arabasını takip ettiniz mi?" diye sordu. 

"Ettik ve pek de hoş olmayan bir görüntüyle karşılaştık."

Berna merakla "Ne oldu?" diye sordu.

Onur tableti bizim görebileceğimiz yere koyduğunda Ertan, "Şerefsiz herif." diye mırıldandı.

"Şifreyi çözdün mü gerçekten?" diye sordum, şaşkınlıkla.

"Evet?"

Tablete geri baktım. 

Kağan'ın arabayla durduğu yerlerin baş harfi şifreli bir mesajdı.

"Bu kadar hızlı tahmin etmezdim."

"İltifat mıydı bu? Yoksa kapasitemin düşük olduğunu mu iddia ettin?

"Hmm. Cevaplaması zor bir soru." 

"Mesaja odaklanabilir miyiz?" diye soran Onur'a Ertan, "Adam bize hakaret etmiş." dedi.

"Küfründen ne çıkarabiliriz?" diye sordu Ertan.

"Küfrü direkt bize değil, akrabalara dahil gidiyor. Bu da saldırganın karşılığını bizim haricimizde birine verebileceğini gösterir." dedi Berna.

"Daha önce abim, kardeşini öldürdü diye beni öldürmeye çalıştı."

"Ama hiçbirimizin ailesini bulamaz. Bizler artık yeni kişileriz. Birbirimizden başkamız yok." dedi Hande.

"Benim ailemi tanıyor." 

Hepimiz aynı anda ayaklanırken Onur, Hande'ye "Lavanta'nın evinin en yakınındaki polis birimine haber ver. Oraya bir ekip göndersinler." dedi.

"Bahçeli bir evimiz var. Bu yüzden arka tarafları kontrol etmeyi ihmal etmesinler." diye ekledim. 

"Hemen hallediyorum."

Onur kolumdan tuttu ve "Kendi ailenin evine operasyona gidemezsin." dedi.

"Kağan aileme zarar verecek!"

"Teşkilatımızın asıl kuralını bilmiyor musun?" diye bağıran Onur ile "Bu işten sonra kovarsınız o zaman beni!" diye bağırdım. 

"Saçmalama Lavanta." diyen Onur'a "Ben de geliyorum." dedim.

"Bunu en son yapmaya çalışan ajana ne oldu? Hatırlıyor musun?"

"Yurtdışı görevi mi? Gerekirse giderim."

"Lavanta!" diye bağıran Onur ile tüm yemekhane bize dönmüştü.

"Ekip başkanı olacaksınız bir de Onur. Kötü örnek olma." diyerek yanımıza gelen Hakan'a "Ben de ailemin evinde olacak operasyona katılmak istiyorum." dedim. 

Hakan elindeki maskeyi ve lensleri bana verdikten sonra "Maskeyi kaskın içine giyersin." dedi.

"Teşekkür ederim."

"Şimdi acele edip çıkın. Dışarıda araba sizi bekliyor."

Ertan da bizimle gelecekti ki Hakan, "Sen burada kalıyorsun." dedi.

"Ne?"

"Yetkin yok."

"Ama."

"Yetkin olmadığı halde gidersen Lavanta'nın başı derde girer." dedi Berna. 

Ertan geri çekilirken Onur, "Hadi." dedi.

Üçümüz dışarıya doğru koşarken Onur telsizle Nazlı ve Taha'ya haber veriyordu 

Akşın, Buğra'nın ne olur ne olmaz diye hastanede kalmasına karar kılınınca ona refakatçi olarak hastanede kalmıştı. 

Dışarı çıktığımızda bizi bekleyen araca bindik.

Kelebeğin YemiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin