Profil

1.1K 127 96
                                    

"Özlediğim şeyin evlilik olmadığına eminim."

"Sana psikologdan bir randevu oluşturuyorum. Dört yıl süren bir gizli görev sonrası iyi gelir." diyen Hande ile Hakan, "Teşkilata yeni gelen Sevgi Hanım'a yönlendir." dedi.

"Çocuklar ben gerçekten iyiyim." 

"Bunun sebebi Ertan'ı sevmen değil. En azından sadece bu değil. Gizli görevden gelen her ajan psikolog randevusu almalı. Gerçek kimliğini bile unutabilirsin." dedi Hakan.

Ertan ile yasadışı yollar ile Kağan'ın peşine düşmeyi düşündüğüm aklıma gelince sessizce yutkundum.

Gerçek kimliğimin yapmayacağı bir hareketti bu. 

"Peki, psikolog randevusuna gideceğim."

"Muhteşem! Bugün akşam gidersin." dedi Hande.

Buğra'ya döndüm ve "Ertan'ın ellerini çözer misin?" diye sordum. 

Buğra beni onaylayarak Ertan'ın elini çözerken Nagihan, "Buraya hangi kapıdan girdiniz?" diye sordu. 

"İkincisinden."

"Öyleyse detaylı arama olmadı. Ertan'ın üstünü aramalıyız." dedi Nagihan. 

"Prosedürlerin olmadığı hayatı özlemeye başladım." dediğimde Onur güldü.

"Keşke ben de amirin benimle iletişime geçmemesi gereken bir göreve çıksam." diyen Onur'un ardından amir, "Seni duyabiliyorum." dedi.

"Ben de sizi seviyorum. En sevdiğim amirsiniz."

"Burada başka amir yok." 

"Eski işimde vardı."

"İşine dön Onur."

"Emredersiniz amirim." 

Amir ofisine giderken Ertan, "Arama nerede olacak?" diye sordu. 

Onu yönlendirecektim ki Onur, "Burada." dedi.

"Adamın gözünüzün önünde soyunmasını sağlayamazsınız." 

"Olağandışı bir durum olduğu için kıdemli ajanların önünde kontrol edilmesi daha iyi." diyen Taha bahane uyduruyordu.

"Eğer eniştem olacaksa eksiği var mı diye kontrol etmeliyim." diyen Nazlı'ya "Ne gibi bir eksiği olabilir?" diye sordum. 

"Tatmin etmeyen vücut yapısı, fazla kıl..." 

Taha, Nazlı'yı durdurdu ve "Kılsız olmalı." dedi.

"Neden?"

"Ben öyle seviyorum."

"Öyleyse kılsız olmalı."

Ertan bana yanaştıktan sonra "Beni taciz mi edecekler?" diye fısıldadı.

"Bu biraz rahatsız edici olacak. Takmamaya çalış." dedim.

"Ee ne duruyorsun? Çamaşırın haricinde her şeyi üstünden çıkar ve bize gönder." dedi Nagihan. 

Ertan tırsarak üstünü çıkardıktan sonra kıyafetlerini masaya bıraktı. 

"Çamaşırının içinde de bir şey saklıyor olabilir. Çıkarttırsak mı?" diye soran Berna'ya Onur, "İlla görmek istiyorsan odana geçelim." dedi.

"Sadece ihtimalleri değerlendirmek gerek." diye mırıldandı, Berna. 

"Bana olası göründü." diyen Taha'ya "Sen benim altımsın, seni döverim." dedi.

"Ama gerek yok." diyerek yırtmaya çalışan Taha'nın ardından Ertan'ın gömleğini alıp kokusunu almaya çalışan Nazlı'ya baktım.

"Ayırt edilebilen ve akılda kalıcı bir koku. Etkilemeye çalışıyor." 

"Etkilemeye çalışmıyor, kaybetmemeye çalışıyor." diyerek onu düzeltti Hakan. 

"Yaşadığı ihanet sonrası oluşan kaybetme korkusu. Buna da bir psikolog randevusu alayım." dedi Hande.

Berna, "Onur gibi bacak günlerinden kaçmamış. Azimli." dedi.

"O günlerde işim çıkıyor, kaçmıyorum." diyen Onur'a Berna, "Nişanı atarım. Yalan söyleme." dedi.

"Yalansa amir beni yatağa atsın."

"Onur çok sesli konuşuyorsun." diye odasından bağıran amir ile Onur, "Yeterli düzeye geldiğim için gelişmemi durdurdum sadece." dedi.

"Gösterişli değil ama pahalı markalar. Parayı gösteriş için kullanmıyor. Lavanta'yı lüks içinde yaşatır." diyen Çınar ile Ertan konuşacaktı ki Onur onu durdurdu.

"Sabırsız mı biraz?" 

"Beş ay karısını uzaktan sevdi. Bence sabır konusunda fena değil." dedi Berna.

"Ben de seni uzaktan severdim." diyen Onur ile Berna, "İki güne gelip azdım ben, derdin. Libidon beklemene izin vermezdi." dedi.

"Hep yalan bunlar." diyen Onur'a güldüm. 

Hande, "Ertan arkanı dön bir de." dediğinde Ertan dediğini yaptı. 

Hande beğendiğini bana el işaretleri ile anlatırken Taha, "Çıkardığımız küçük çaplı profil hoşuma gitti." dedi.

Ertan ile aralarına girdim ve "Yargılasanız da beni kıramıyorsunuz, değil mi?" diye sordum. 

"Biraz daha o kalçalar ile arama girersen seni yargılarım." diyen Taha ile Ertan bize döndü. 

"Kıyafetlerini verin. İçeri geçeceğiz. Amire hesap vermem lazım." dedim. 

"Yemedik kocanı." diyen Hande'ye "Bir onu yapmadınız zaten." dedim. 

Nazlı isteksizce kıyafetleri geri bize verdiğinde Ertan rahatlayarak bir nefes verdi.

Kelebeğin YemiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin