Ortağım

714 106 45
                                    

Ortalık yatıştığında Ertan'ı alıp bahçeye çıktım.

"Sen manyak mısın?"

"Manyağım ulan. Sana manyağım."

"Kağan'ı biz daha bulmayı bile beceremiyorduk. Sen nasıl onu bulup öldürdün?"

"Kocan eskiden yeraltının en ünlü isimlerindendi. Sinir bozucu bir fareyi bulmak zor olmadı."

"Ya sana zarar verseydi."

"Ama veremedi."

"Giderken bunu bilemezdin."

Ertan belime sarılırken "Oraya bana yaptıkları için gitseydim şansı olabilirdi ama ben oraya karımı üzen iti gebertmek için gittim ve biliyorsun, konu sen ise tüm evreni yakıp kül ederim." dedi.

"Senin olduğun anlaşıldığında ne yapacağız?"

"Tüm işleri eldiven ile hallettim ve kanlı kıyafetlerimi imha ettim."

"Giderken ve dönerken kıyafetlerin farklı. Teşkilatın kameraları bunu kaydetti. O ne olacak?"

"Onu keserken galoş ve tulum giydim. Bu yüzden kıyafetlerim kirlenmedi."

"Peki kameralar? Ona gittiğini gösterecek."

"Kamerasız yolları tercih ettim ama kamera olan yerlerde de kameralar niyeyse bozuktu."

"Nasıl?"

"Ortaklarımdan biri kameraları etkisiz hale getirdi."

Ortaklar her zaman gözüme çok tehlikeli görünmüştü.

Öyle bir iş işe meşgulsen kimseye güvenmemen gerekirdi.

Bunu hep bilirdim ama Ertan'ın yanında daha çok anlamıştım.

Şimdi kendisinin anlamamı sağladığı şeyi nasıl umursamadığını anlayamıyorum.

"Bir de ortakların mı var? Ya öterlerse?"

"Hepsi sıkı eğitim almış insanlar."

"Biz senin tüm bağlantılarını yakalamıştık. Bu adamlar da nereden çıktı?"

"Sen tanıştırdın."

Anlamayarak Ertan'a "Efendim?" dedim.

"Kameraları bozan ortağımın adı Hande'ydi. Kağan'ın yerini bulmama yardım eden ortağım Buğra'ydı. Beni oraya en az kamera olan yerlerden götüren ortaklarım Nazlı ve Akşın'dı. Tedbir olması için keskin nişancı silahları ile çatılarda bekleyen ortaklarımın ismi Onur, Hakan, Taha ve Berna. Gerekli silahları bana sağlayan ortağım ise amirindi."

"Onlar..."

Yalandan öksürerek gelen amirime baktım.

Arkasında diğerleri de vardı.

"Kağan'ı öldüren kim ise yırtacak gibi görünüyor. Hiçbir delil yok." diyen amire "Ama biz zaten böyle dosyaları alırız." dedim.

"Bazenleri de böyle dosyaları kapatmamız gerekiyor."

Hızla Buğra'ya sarıldım ve "Sizi seviyorum." dedim.

"Sadece Buğra'ya sarılıp teşekkür edemezsin." diyen Nazlı'ya Buğra, "Benim ayrıcalığım var." dedi.

"Hepsi odanı çaldım diye, değil mi?"

"Kesinlikle."

Gözüm dolarken Buğra'dan ayrıldım ve "Madem biliyordunuz, neden bu sabah bomba imhayı çağırdınız?" diye sordum.

"Rol yapmamız gerekiyordu. Sonuçta yaptığımız hala bir suç." dedi Berna.

"Öyleyse bu sır bizimle birlikte mezara kadar gidecek." dedim.

"Gidecek."

Onur, hevesle "Öyleyse kutlama yapabilir miyiz? Kağan tutuklandı." dediğinde amir, "Bu sadece bir tebrik kutlaması. Son bir işimiz daha var." dedi.

Ertan ve Kağan'ı eğiten adamı yakalamak...

"Büyük bir dilim pasta istiyorum. Çok açım." dedim.

"Sen iste yeter güzelim." diyen Ertan'ın elini tuttum.

"Biliyor musun, Kağan'ı tam taşşaklarından vurdum." diyen Taha ile "Ne?" diye bağırdım.

Ertan, "Ben adamı yakalamıştım. Manyak herif kıpırdadı diye adamı malum yerinden vurdu." dedi.

"Kıpırdadıysa tehlikeli olabilirdi." dedim.

"Ben ellerini havaya kaldır dediğim için ellerini havaya kaldırıyordu."

Taha, "Bir oyun olabilirdi." dediğinde güldüm.

Onur, "Bu adamın hedef alma ile ilgili sıkıntısı var." dediğinde Berna, "Bence başarılı sayılır. Her seferinde tam o noktayı vurmak yetenek ister." dedi.

Taha, Berna'ya "Benim yeteneğimin bir sen farkındasın." dediğinde Berna, "Tabii oğlum." dedi.

Sanırım farklı bir ekipte olmak istemezdim.

Ekibimi, birimimi, iş arkadaşlarımı seviyordum.

Hep birlikte içeri geçip eğlenirken acımı neredeyse unutmuştum.

Onlara sahip olduğum için çok şanslıyım.

Kelebeğin YemiWhere stories live. Discover now