Karar

1.3K 145 168
                                    

İsmim seslenilirken uyumak istediğim için daha da Ertan'a sokuldum ve üzerimizdeki örtüyü kafamdan da yukarı çektim.

"Lavanta!"

Ertan yanımda uyuyorsa, bu kimdi?

Örtüyü boynumdan aşağısını kapatacak şekilde tutarken yatakta doğruldum.

Buğra ve Akşın'ı karşımda gördüğümde dehşete kapılmıştım.

Akşın da teşkilatın bizi korumak için yerleştirdiği ajanlardan biri olmalı.

"Kocan olacak o suçluyu da kaldır ve aşağı gelin. Sizi bekliyor olacağız." diyen Buğra ile hala bir şey anlamamıştım.

"Sizin burada ne işiniz var?"

"İşten kovulduktan sonra kanunları çiğnemenin yasal olmadığını sana hatırlatmaya geldik geri zekalı. Şimdi hızlı ol."

Buğra konuşması bitince Akşın ile odadan çıkmıştı.

Ertan'ı dürterken "Bence uyanman gerekiyor." dedim.

"Kağan bulundu mu?"

"Hayır."

"Öldürülmek üzere miyiz?"

"Hayır."

"Öyleyse geri uyuyabiliriz."

"Kovulduğum teşkilattan iki ajan geldi. Şu an bizi aşağıda bekliyorlar."

Ertan yatakta doğrulurken kaşları çatılmıştı.

"Kaçmamız gerekiyor mu?"

"Gelenlerden biri Buğra. Bizi tutuklamak için gelmiş olsalardı kaçmamız için bir işaret verirdi."

"Güvenebileceğine emin misin?"

"Eminim."

Ertan beni onaylayarak yataktan kalkıp giyinirken istemeyerek yataktan kalktım.

Giyindiğimizde saçımı bulduğum ilk toka ile topladım.

Ertan yine de silahını beline yerleştirirken odadan çıktım.

Birlikte aşağı indiğimizde salonumuzda oturan Buğra ve Akşın'a baktım.

Konuşmaya başlayacaktım ki Buğra, "Sana sinirliyim. Karşıma otur ve ses etme." dedi.

Ertan ona laf edecekti ki onu durdurdum ve Buğra'nın karşısına oturdum.

"Ben senin için yeni bir kimlik ile ikinci şans dinleneyim, sen ise buraya tutuklamamız gereken adamın yanına gel. Tek yanına değil, yatağına kadar gir."

"Buğra son zamanlarda yaşadığım boşluğu ve hislerimi biliyorsun."

"Hislerin yüzünden suça mı karıştın?" diye bağıran Buğra ile gözlerim doldu.

"Karımla daha fazla böyle konuşma ve evimden git." diyen Ertan ile Buğra, "Sen karışma." dedi.

"Benim evimde, benim karıma bağırıyorsan karışabilirim!"

"Ertan sakinleş lütfen."

Ertan bana döndü ve "Sana etkisi olumsuzken nasıl durabilirim?" diye sordu.

"Emin ol, olumlu etkisi var."

Ertan istemeyerek dururken Buğra'ya döndüm.

"İşimden, evimden, benliğimden kovdular beni ama Ertan sayesinde..."

Buğra yerinden kalktı ve önüme kadar yürüdü.

Onun ani kalkışı sözümü kesmişti.

Önüme diz çöktü ve "Kaç senedir dostuz Lavanta. Eğer çekip gitmeseydin her şeyi hallederdik." dedi.

Kafamı önüme eğerken Buğra elimden tuttu.

"Bende kalırsın ve birlikte dava için çalışırız. Hem ben amir ile konuştum."

"Konuştun mu? Neden?

"Sana kurulan komplenin sebebini araştırmamız gerektiğini, sadece teşkilatın varlığı için böyle bir yol seçilmeyeceğini anlattım. Kağan denen o soysuzun seninle başka bir derdi de olmalı."

"Ertan'ın düşmanıymış."

Derin bir nefes aldım.

"Ayrıca abimin katili oymuş."

"Bu çok güzel bir haber. Zaten abinin davasını açıp katilini yakalamak istiyordun. Geri dönüp çalışabilirsin."

"Çalışabilir miyim? Amir işe geri dönmeme onay verdi mi?" diye sordum, şaşkınlıkla.

"Başta göreve çıkamayacaksın ama teşkilatta işleri yürütebilirsin. Sonrasında ise eskisi gibi aktif görev yürütebileceksin. Abinin katilini kendi ellerinle yakalayabilirsin."

"Ama ben buraya , Ertan'ın yanına, geldim. Amir bu yüzden fikrini değiştirmez mi?"

"Ona yaşadıklarından dolayı kafanı toparlamaya gittiğini söyledim. Seninle teşkilata döndüğümde seni işe alacak. Hem o da senin gibi başarılı bir ajanı kaybetmek istemiyor."

Tereddütte kalarak Ertan'a baktım.

Ertan ayağa kalktı ve "Bu gidişi belli. Siz konuşun, ben içeride takılıyor olacağım." dedi.

Ertan bir şey dememe izin vermeden odadan çıkınca gözümden yaş aktı.

Bu benim için çok zor bir karardı.

Bir yanda işim, amacım, senelerin emeği var. Diğer tarafta ise sevdiğim adam ve ona verdiğim söz...

Kelebeğin YemiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin