Kelebeğin Yemi

Gelişme

Eğlence bitmiş, geri iş başına dönmüştük.

Karşı masamda oturan Buğra'ya Akşın olmadığı için merakla "Akşın ile aranız nasıl?" diye sordum.

"En son bıraktığın gibi, gelişme yok."

"Neden?"

"Bilmem."

"Kıza karşı hiç adım atmıyor ki. Nasıl gelişme olsun?" diye araya giren Onur ile Buğra, "Sadece akışına bıraktım. Oluru varsa her türlü olur." dedi.

"Kısmetse yakalarız deyip Tarık Akhan'ı aramayı bırakalım." diyen Onur'a Buğra, "Biraz erken gibi hissediyorum." dedi.

"Lan kız da senden hoşlanıyor. Daha nasıl erken olsun? Siz değil miydiniz beş ay kızla aynı köyde yaşayan?"

"Biliyorum ama..."

Taha, Buğra'nın sözünü kesti ve "Nasıl yani kız senin için hastanede kaldı, sana baktı ama yakınlaşma olmadı mı? Vah vah geri zekalı çocuk." dedi.

"Senden kıdemli o. Sen onunla dalga geçemezsin." diyen Onur ile Taha, "Herkes altları ile dalga geçebilecekse bana sadece Ertan ve Akşın kalıyor. Ertan zaten maşallah tü tü tü. Akşın'a da laf etsem Buğra bana tü tü tü yapar." dedi.

"Kocamı övüyor musun, yoksa kocama azıyor musun? Aradaki sınırı aşıyor gibisin."

"Övmek istemiyorum ki."

Taha bu dediği ile bizi güldürürken Berna, "Onurlar haklı. Kıza açılman lazım." dedi.

"Öyleyse bu dava bittiğinde baş başa bir buluşma teklifi ederim."

"Geriye sadece Tarık Akhan kalmış. Onu mu bekleyeceksin? Bas gaza gitsin." diyen Onur ile Berna, "Yine de trafik kurallarını ihmal etme. Ceza yiyebilirsin." dedi.

"Otoyollarda bas gaza öyleyse." diyen Onur kısa bir süre sonra "Şu an da tam otoyolda gibiyiz." dedi.

Berna, Onur'u onaylayarak gülerken Onur, "Ben Berna'da öyle yapmıştım." dedi.

"Öyle yapmasan daha hızlı olabilirdik."

"Ne? Ciddi misin?" diye bağıran Onur ile Berna, "Eminim." dedi.

Sohbeti duymuş olmalı ki Çınar yanımıza geldi ve "Onur'u örnek almak yerine beni örnek al." dedi.

Hepimiz anlamayarak ona bakarken "Hande ile sevgiliyiz." dedi.

"Ne ara?" diye sordum, şaşkınlıkla.

"Sen gittikten sonra aralarında elektriklenme vardı ama biz de ne ara olduğunu bilmiyoruz." dedi Berna.

"Onur gibi göstere göstere iş yapmaktansa hızlı ve temiz iş hallederim."

"Biriyle sevgili olmaktan mı bahsediyorsun? Yoksa birisini öldürmekten mi?" diye sorarak gelen Hande'ye Çınar, "Benzer işler." dedi.

Gülümseyerek "Yeni öğrendim, hayırlı olsun." dedim.

"Biz de yeni öğrendik valla, hayırlı olsun."

"Taha tüm teşkilata yaymasın diye emin olana kadar gizledik." diyen Hande ile Taha, "Ayıp ediyorsun." dedi.

"Haksız mıyım?"

"Haksızsın."

Yarım Saat Sonra

"Hani haksızdım?" diyerek gelen Hande ile merakla "Ne oldu?" diye sordum.

"Az önce olay yeri inceleme ekibinden tebrik mesajı aldım."

"Emin olana kadar gizleyeceğinizi söylediniz. Ee bize söylediğinize göre artık gizli değildi."

"Sizinle tüm teşkilat bir mi?"

"Madem benim yayacağımı düşünüyordunuz, niye gelip bana dediniz?"

"Çınar'ı bulursam onu zaten geberteceğim."

"Kahve almaya gitmişti. Mutfaktadır." diyen Onur ile Hande, "Teşekkürler." dedi ve mutfağa doğru yürümeye başladı.

"Taha sen de ne fenasın." diyen Nazlı ile Taha, "Gerçekten söylemedim." dedi.

"Ee bu nasıl yayıldı?"

"Yayılmadı."

"Nasıl?"

"Olay yeri incelemeden bir adamdan telefonumun şarjı bitti bahanesiyle telefonunu istedim ve Hande'ye mesaj yazıp konuştum."

"Amaç neydi?" diye sordu Buğra.

"Hande böylece bilindiğini düşünecek ve teşkilattan Çınar'a rahatça yakın davranacak. Bu ise daha büyük bir dedikoduya sebep olacak. Sevgililer mi acaba diye düşünen insanlara gerçeği biliyorum diyerek anlatacağım. Bu çok daha zevkli."

"Başka derdin olmaz umarım." diyen Onur ile Taha, "Umarım canım, umarım." dedi.