Kelebeğin Yemi

Geri Döndü

Ertan ile şehrin dışında bir mekana geldiğimizde daha önce tanıdığım herkesin burada olduğunu gördüm.

Yine mafyalar toplanmıştı.

Hepsi şaşırarak bana bakarken Ertan bana "Otur." dedi.

Onu dinleyerek kurulan oval masanın çevresindeki bir sandalyeye oturdum.

O da yanıma oturduğunda masadan biri "Lavanta dönmüşsün." dedi.

Ne cevap vermem gerektiğinden emin değildim.

Ertan'a baktım.

Ertan, "Sizi aniden toplama sebebim farklı." diyerek konuyu değiştirdi.

"Nedir o sebebin?"

"Kelebek geri döndü."

"Ne!" diye bağırdı Başak Hanım.

"Nereden çıktı o it oğlu it?" diye soran Önder ile Ertan, "O şerefsiz karımla oyun oynamış." dedi.

Bana tekrar karım demesini özlemişim.

Kağan'ın yaptığı hatayı herkes fark ederek ona acırken Ertan konuşmaya devam etti.

"Benim özel mülklerime böcek yerleştirdiğini biliyorsunuz. Bu bilgiler ile Lavanta'ya tuzak kurmuş."

"Ne yapmış?"

"Bu detaylara girilmese de olur." diyen Ertan'ın masa altından yumruğunu sıktığını gördüm.

"Kızcağız nasıl korkmuştur. Şu an iyi misin Lavanta?" diye soran Yusuf Bey'e Ertan, "Bu tarz bir sorunla karşılaşacağımızı Lavanta ile hep biliyorduk. Bu yüzden Lavanta son beş ay boyunca gittiği yerde eğitim aldı." diye yalan söyledi.

Ona yaptıklarımdan sonra bile bana ihanet etmiyordu.

"Siz kavga etmemiş miydiniz?" diye soran Önder ile Ertan, "O işin yalanıydı. Bu eğitimi ne kadar az kişi bilirse o kadar güvenli olurdu. O yüzden saklama kararı aldık." dedi.

"Biz de ilişkiniz bitecek diye korkutuyorduk. Birbirinize çok yakışıyorsunuz." diyen Gaye Hanım ile tebessüm ettim.

"Sağ olun."

"Ee Kelebek için ne düşünüyorsun?" diye sordu, Önder Bey.

"Tüm ülkede aranmasını istiyorum. Gerekirse her taşın altına bakılsın."

"Yurtdışına daha önce kaçmışlığı var. Tekrar kaçabilir." dedi Başak Hanım.

"Bana karşı resmen bir savaş başlattı ve tekrardan karşı karşıya gelmek istediği kesin. Bu yüzden yurtdışına gitmez. Hatta bizimle daha sık oynamaya başlayacak. Her fırsatta bir darbe vuracak." dedim.

"Bu kızı anca sen böyle eğitirdin." diyen Uysal Bey ile zoraki bir tebessüm ettim.

Ertan ayakta duran adamlardan birine yaklaşması için işaret verdi.

Adam yaklaştığında Ertan, "Arama emrini duydun, oyalanma ve gidip en iyi adamlar ile aramalara başla." dedi.

"Yine de tüm iyileri bu görev için alma. Kağan bunu fırsat bilerek saldırabilir." dedim.

"Lavanta'yı duydun." diyen Ertan ile adam, "İşe hemen koyuluyoruz." dedi ve odadan çıktı.

"Bu ikisi canavar gibi olmuşlar. Baksanıza." diyen Önder Bey ile "Ertan hep böyleydi." dedim.

"Beş aydır değildi. Senin özlemine işleri bırakmıştı."

Ertan'a baktım.

Baktığımı fark etmesine rağmen bana dönmemişti.

"İsteklerimi dile getirdim. Başka bir şey yoksa eve döneceğim." diyen Ertan ile masadakiler "Yok." dedi.

Ertan ayağa kalktıktan sonra bana baktı ve "Hadi." dedi.

"Doğru." diyerek ayağa kalktım ve mekandan çıkan Ertan'ı takip ettim.

"Onları dinleme. Abartıyorlar."

"Abartıları hoşuma gitti aslında." dediğimde bana baktı.

Ciddi olup olmadığımı anlamaya çalışıyordu sanırım.

"Nerede kalacaksın? Seni oraya bırakayım."

"Aslında hiçbir yerim yok. Bir otelde kalırım sanırım."

"Sonra?"

"Param bitmeden bir işe başlarım ve öyle geçinmeye çalışırım."

"Lavanta." diyen Ertan'a baktım.

"Ben senin kocanım."

"Evet, boşanmadık."

"Bunun anlamı benim evimde kalmayı sürdürebileceğin."

"Senden yardım istemek bile yüzsüzlüktü. Bu kadarı çok fazla olur." dedim.

"Kağan olayını sana yardım etmek için değil, düşmanım olduğu için kabul ettim. Ayrıca parayı dert etmeyen biri olduğumu biliyorsun. Benimle yaşaman sorun olmaz."

"Son olanlardan sonra da mı?"

"Şansını zorlama ve arabaya bin."

"Peki."