Oldu

708 104 36
                                    

Hepinizden terler akarken yorgunluktan baygınlık geçirecek raddeye gelmiştik.

Kaç gündür hem dava hem de teşkilatı toplamak için çalışıyorduk.

"Oldu!" diye bağıran amire hepimiz şaşkınlık ile döndük.

"Ne oldu?"

"Projemiz kabul edildi! Yarından itibaren ajanlarımız eski hayatlarına dönebilecek."

Heyecanla Ertan'a baktım ve "Ailemin yanına gidebileceğim." dedim.

"Gidebileceksin."

Gülümseyerek Ertan'a sarıldım ve "Yaşadığımı öğrenecekler." dedim.

"Birlikte onların yanına gideceğiz."

Gözümden yaş akarken "Gideceğiz." dedim.

Ertan boynumdan öptükten sonra "Birlikte olduğumuz zaman her şeyi yapabiliriz." dedi.

"Seni seviyorum Ertan."

"Ben de seni seviyorum Lavanta."

"Cilveleşmeniz bitti mi?" diye soran Hande ile Ertan'dan ayrıldım ve "Ben kocam ile balayına bile gidemedim. Bırak bunu yapayım." dedim.

"Sanki benim yüzümden gidemedin. Kocanın antin kuntin işleri yüzünden gidemedin."

"Karım istiyorsa hemen bu akşam özel jet ile tüm ülkeleri gezdiririm." diyen Ertan'a gülümseyerek baktım.

"Maalesef izin gününüz yok." diye araya giren amiri Ertan umursamadı ve "İstiyorsan akşam yemeği için Paris'e gidebiliriz. Ya da başka bir yere. Söyle yeter." dedi.

"Akşam yemeği için ülke değiştirmekten mi bahsettin sen?" diyen Onur ile Ertan, "Evet, Lavanta arada akşam yemeğini dışarıda yemeyi seviyor." dedi.

"Lan biz mi tuhafız? Yoksa bu mu bozuk? Biz dışarıda yemek için işkembe çorbası yapan bir esnaf dükkanına gideriz. Bu yurtdışına çıkmaktan bahsediyor." dedi Taha.

"Bana dava esnasında bu söylenmişti ama adam milyoner diye sadece dalga geçiyorlar sanmıştım." dedi Nazlı.

Ertan, "Bir gün tüm ekip gideriz." dediğinde Nazlı, "En sevdiğim eniştem sensin." dedi.

"Hani bendim lan?" diye soran Onur'a Nazlı, "Sen az iş ver diye yalakalık yapıyordum ama Ertan'ın seviyesine çıkamazsın." dedi.

Hande bu sefer de "Sohbet bitti mi?" diye sorunca Berna, "Bitti bitti." dedi.

"Tarık Akhan ve Melisa Akhan'ın yerini bulduk."

Ertan şaşkınlıkla "Melisa mı?" diye sordu.

"Evet, Melisa. Biz onu Akşın olarak tanıdık. Kendisi Tarık Akhan'ın kızı."

Ertan, "Ben operasyona gelmesem de olur." deyince "Ne oldu?" diye sordum.

"Şöyle bir durum ki daha çok gençtim. On yedi yaşında falandım ve Melisa da şu anki gibi görünmüyordu. Baya operasyon geçirmiş. Neyse bu kadar."

"Ertan." dedim sinirle.

"Bir ara flörtleşmiş olabilirim."

"Flörtleşmekten kastın ne?"

"Sevgi beslemeden karşılıklı arzuları gidermek için yatmak."

"Ben de sana sevgi beslemeden, içimdeki arzular yüzünden seni yatağa almayacağım."

"Ama güzelim hiç sevmedim onu."

"Umurumda değil. Onunla sevişmişsin."

"Seninle daha ateşli oluyorum."

"Olma ateşli falan."

"Deme öyle. Üzülürüm."

"Üzül."

"Emin misin?"

"Benimle daha çok yakışıyorsun, değil mi?"

"Kesinlikle. Hem onu sevmedim bile."

"Sizin karı koca didişmeniz bitti mi?" diye soran Onur'a "Bitti." dedim.

"Öyleyse gidiyoruz."

Hep birlikte ekip minibüsüne binerken Buğra'nın da geldiğini gördüm.

Çekinerek "Gelmek istediğine emin misin?" diye sordum.

"Eminim."

Buğra her zamanki yerine oturduğunda Taha, "Sürmeye başlıyorum o zaman aracı." dedi.

Onur, "Sür." diyerek onay verdiğinde Buğra hazırlanmayı başladı.

Hepimiz bir yandan hazırlanırken Buğra'ya bakıyorduk.

"Acı çekiyorum ama yapabileceğim bir şey yok. O kadın bir suçlu ve ben de ajanın. Onu yakalayacağım."

"Yakışır kardeşime." diyen Onur ile Buğra bir şey demedi.

"Lavanta sen de kendine dikkat et. Ameliyattan çıkalı altı yedi gün oldu. Kendini zorlamamalısın." dedi Nazlı.

"Kendimi kontrol ederim. Endişe etmeyin."

"Yine de operasyon sırasında Ertan'ın yanından ayrılma. O sana bebeği gibi bakar." diyen Onur'a karşı çıkacaktım ki Onur, "Bu bir emirdir." dedi.

Kelebeğin YemiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin