Söz Ver

1.3K 135 64
                                    

Akşam hızla akıp gittiğinde Ertan, "Ben sana kalacağın odayı göstereyim." dedi.

"Ertan eskiden ben de bu evde yaşardım. Ne, nerede bilirim."

"Doğru. Öyleyse istediğin bir misafir odasına geçebilirsin."

"Peki iyi geceler."

"İyi geceler."

Ertan ile öpüşmeden, onunla aynı evdeyken farklı bir odada yatmaya gitmek tuhaf gelirken merdivenlerden çıktım. 

Ertan da benimle birlikte merdiven çıkıp eski odamıza girdiğinde ona baktım. 

Bana olan hisleri duruyor gibiydi.

Ertan odasının kapısını yüzüme kapattığında "Belki de durmuyordur." diye mırıldandım.

Misafir odasına girdiğimde durup ne yaptığımı sorguladım.

İşten atılmıştım ve duygularımdan ötürü tüm öğrendiklerimi ve kanunları bir kenara bırakarak bir suçluyla çalışmaya başlamıştım. 

Duygularım yüzünden bunları yapıyordum ama onunla aynı evde yaşayıp ona yaklaşmıyordum. 

Misafir odasından çıktım ve hiç düşünmeden Ertan'ın odasına girdim. 

Bana meraklı gözlerle bakan Ertan'ın yakasından hiç düşünmeden tuttum ve onu kendime yaklaştırdım. 

Ertan şaşırarak bana bakarken dudaklarımızı birleştirdim.

Ertan başta şaşırırsa da sonradan ayak uydurmayı başarmıştı. 

Dudaklarımızı ayırmadan bacaklarımdan tuttu ve beni havaya kaldırdı.

Bacaklarımı beline doladım ve yakasındaki ellerimi ensesinin arkasında birleştirdim. 

Ertan sırtımı duvara yasladığında dudaklarımızı birkaç saniyeliğine ayırdım ve derin bir nefes verdim. 

"Çok özledim seni." diyen Ertan'ın gözlerine baktım. 

"Ben de seni çok özledim. Tavırlarını, kokunu, bakışlarını... Seninle olan hayatımı özledim."

"Bana söz ver. Bir daha gitmeyeceksin."

"Söz veririm. Bir daha gitmeyeceğim."

Ertan dudaklarımızı geri birleştirdiğinde gözlerimi yumdum. 

Sadece onu hissetmek istiyordum.

Ertan beni yere bıraktığında dudaklarımızı ayırmıştı. 

Merak dolu gözler ile ona baktım.

"Biz..."

"Seni bilmiyorum ama ben şu an seninle sevişmezsem hayatım boyunca pişmanlık duyarım." 

"Durma öyleyse, devam et."

Ertan üzerindeki gömleğin ilk iki düğmesini açtıktan sonra "Sikeyim böyle gömleği." diye kızdı ve gömleğin eteklerinden tutup üzerinden sıyırdı. 

Onun bu heyecanlı hali beni güldürürken "Bana mı güldün sen?" diye sordu. 

"Öyle mi olmuş?"

"Beni bıraktığın günün hesabını vermen gerektiğin aklıma geldi, biliyor musun?"

"Cezamı sen mi keseceksin?"

"Çıkarım konusunda yeteneklisin." dediğinde arkamı ona döndüm ve kendimi ona bastırırken "Tam olarak nasıl olacak bu ceza?" diye sordum. 

Ertan sol eliyle boynumu tutarken sağ eliyle belimden sarılıp beni kendine daha da yakınlaştırdı.

"Bunu sevişirken düşüneceğim."

"Aklın karışmasın sevişirken."

"Ben senin aklını öyle bir başından alacağım ki ne düşündüğümü tahmin bile edemeyeceksin." dediğinde gülümsedim. 

"Öyleyse durma ve sevişirken düşün."

Bu onu da güldürmüştü.

Boynumda olan elini çeneme çıkardıktan sonra başımı geriye attırdı ve yanağıma sert bir öpücük bıraktı. 

Öpücükleri yavaşça boynuma inerken çenemin üzerindeki elini tuttum. 

Bedenlerimiz arasına giren kıyafetlerin üzerinden penisini bastırdığını hissettiğimde gözlerimi yumdum. 

Sırtım ona halen yaslıyken belimdeki elini indirerek eşofmanımın içine girdi.

Çamaşırımın üzerinden kadınlığımı okşarken tuttuğum elini sıktım. 

Dokunuşlarını özlemiştim. 

Elini tutan elimi kavradıktan sonra dudağına götürdü ve elimin üzerine bir öpücük bıraktı. 

Elimi bıraktığında eliyle tişörtümün içine girdi ve sütyenimi çıkardı. 

Sütyenim tişörtümün içinden yere düşünce elini göğsüme götürerek avuçladı. 

Üzerinden kadınlığımı okşadığı çamaşırımı eliyle kavradıktan sonra yukarı doğru çekince inleyerek başımı göğsüne bıraktım. 

Çektiği çamaşırım baskı yaptıkça içimde bir şeyler kopuyordu. 

"Yatağa." diye fısıldadığında onu başımla onayladım. 

Çamaşırımdan çekiştirmeye devam ederken bana yön verdi ve yatağa yüz üstü uzanmamı sağladı. 

Yataktan destek alarak hafifçe doğrulduğumda tişörtümün eteklerinden tuttu ve yukarı çekti.

Tişörtümü çıkarıp yere attığında göz ucuyla ona baktım. 

Pantolonunun kemerini çözüyordu. 

Zonklayan dudaklarım yüzünden sırt üstü uzandım ve "Hızlı ol." dedim. 

Ertan pantolonundan kurtulduğunda vücudunu inceledim. 

Bıraktığım gibiydi.

"Sana vereceğim cezayı buldum. İlk kez beni arzuluyorsun."

"Ee?"

"Öyleyse acele etmeyelim diyorum, doya doya yavaşça ilerleyelim."

"Senin için bu haldeyken beni oyalayacak mısın?"

"Tam olarak bunu yapacağım."

Kelebeğin YemiWhere stories live. Discover now