BÖLÜM - 12

59 5 0
                                    

ZEYNEP ANLATIYOR:

İki saattir aralıksız yazıyordum. Kalktığımda acıkmış olduğunu fark ettim. Mutfaktan sesler geliyordu, anımsadım. Belgin de evdeydi. Yeni evime, yeni odama alışamadığım gibi yeni evdeki bu yeni kıza da alışamamıştım. O ve bu ev eskiydi elbet ama benim için ikisi de alışmaya fırsat bulamayacak kadar yeniydiler. Geçen zaman içinde eve alışsam da Belgin'e bir türlü alışamadım.

Kendiliğinden sürmeli gözleri, koyu renkli kıvırcık saçları, sarıya dönük esmer teni ve zayıf bedeniyle bir yandan tipik bir Güneydoğulu kadın imajı çizse de evde bile kırmızıya boyalı dudakları, şık kıyafetleri, ojeli tırnakları ve kabarık topuzuyla bir yanıyla da fazlasıyla Batılı bir görünüme sahipti Belgin. Sanki bu iki kimlik arasında sıkışıp kalmış gibiydi daha çok. Yanlış yerde Doğulu, yanlış zamanda Batılı oluyor, bu iki özelliğini bir türlü harmanlayamıyordu. Hani zeytinyağıyla su ne yaparsanız yapın karışmaz, aralarında kıldan ince bir çizgi kalır ya, Belgin'in bir ölçek ondan, bir ölçek diğerinden alarak kendine özgü bir karışım yarattığı kimlikleri arasındaki bu çizgi de ilk bakışta fark ediliyordu.

Zoraki bir gülücükle karşıladı beni Belgin. Ocağın başında bir şeyler pişiriyordu, kokusundan ne olduğunu çıkaramadım, sormak da istemedim. İçim sıkılmıştı. Ulaş ne yapıyordu acaba? Kalkıp onlara mı gitseydim?

İyi fikirdi. Ani bir kararla hazırlanarak çıktım evden. Gece de o küçük odada kalırım diye düşünüyordum. Kocaman, aydınlık odam beni mutlu etmiyordu. Oradaki hiçbir şey bana ait değildi, kitaplarım dışındaki hiçbir parça beni yansıtmıyordu. Yatakla kitaplık masrafı çıkmıştı bir de şimdi...

Sıcaktı hava. Ağustosu bir atlatsak eylüle serinler hava belki. Adana ne haldeydi acaba? Nem de vardır orada... Adana kelimesi bile beni heyecanlandırmıştı.

Seri adımlarla yürürken düşünüyordum bir yandan da. Levent de çok zengin bir aileden geliyordu. Zengin ne kelime, tüm Ankara Seçkinerlerindi. Ama o, her şeyi elinin tersiye itip kendi yolunda emin adımlarla ilerleyebilecek kadar sağlam karakterliydi. Kolay mıydı onun yaptığını yapmak? İnsan günlük rutininin değişmesine bile huzursuz olurken tüm bir hayatın değişmesi... Önce krallara layık bir saraydan kapı dışına atılarak evsiz kalmak, ardından tüm ailenin seni silmesi, parasızlık... Alışkanlıkları saymıyorum bile. Aile sevgisinin ne olduğunu bilmesem de, ömür boyu ihtiyaç olarak kalan ana kucağının sıcaklığını iyi bilirdim. Sadece bundan vazgeçmek zorunda bırakılmak bile yaşamdan vazgeçme isteği doğurmaz mı insanda? O saray-evden bu gecekondu bozması, üstüne kat eklenmiş apartman dairesine taşınmak, parasızlık içinde, yeni evini ellerinle yaratmak... Hayatı boyunca dolmuşa binmemiş, güneş altında terlememiş, kitaplarını dahi kendi taşımamış... Şimdi her gün sabah erkenden başlayarak akşamın bir saatine kadar kitapçıda çalışıyor, okul zamanı gelip ders çalışacak bir de bunun ardından. Tırnaklarıyla kazıyarak şekillendirdi yeni hayatını. Bir kez olsun yakınmadan hem de... Ulaş en başından görmüştü Levent'teki ışığı, bir an olsun bırakmamıştı onu. Nasıl da destek oluyordu ona... Arkadaşlık ne güzel şey, ne yüce, ne kutsal... Ben de çok şanslıyım, arkadaşlarım ailem adeta; en başta Ulaş, ardından Sevim, Levent, çok samimi olmasak da Vural, Selim, Hasan ve unutmam gereken, bence artık herkes gibi olan Kaya... Onu unutmalıydım. Bir zamanlar Meriç vardı bir de, nerelerde şimdi acaba? İzini kaybettirdi okul bitince ama şimdi görsem hiç ara vermemiş gibi devam ederdik...

Bu düşüncelerle Ulaşlara kadar yürümüştüm. Mutlulukla karşıladı beni Ulaş, uzun uzun sarıldık. Oysaki sadece bir haftadır görüşmüyorduk. Kardeşten öte can bu çocuk! Levent de evdeydi, şaşırmıştım onu evde görünce. Her zamanki kibar haliyle ayağa kalkarak ince elini tokalaşmak üzere uzatmıştı: "Hoş geldin, seni görmek ne güzel." Sarıldım ona da. Bir aydır görmüyordum onu, özlemişim. İşte benim gerçekten ait olduğum insanlar bunlar. Benim yaşadığım evden birkaç ay önce tanıştığım bu ev benim yuvam aslında, emek verdim ben bu eve, bu güzel insanlara.

SEPYAWhere stories live. Discover now