BÖLÜM - 19

45 4 0
                                    

ZEYNEP ANLATIYOR:

"Benim dileğim de bir gün seni yenebilmek!"

"Yenemezsin."

"Yenerim! Göreceksin! Gerekirse kendi kendime oynayarak pratik yaparım!"

Bir şey demedi. Normalde gülmesi gerekirdi...

Ulaş'ın evindeki tavla çekişmelerinin sonu yoktu. Kaya'ya yenilgilerimin de...

En büyük yenilgiyi onu gördüğüm an yaşamışım aslında. Hayat boyu süreceğini bildiğim gönüllü bir yenilgi. Nasıl da seviyordum onu!

O da beni seviyordu, artık buna inanıyordum. Söylemesine de gerek yoktu, bakışlarından anlıyordum ben. Yine de her zamankinden farklıydı Kaya, uzak durmaya çalışıyordu sanki benden. Nasıl beni sevdiğini anlıyorsam bunu da hissediyordum. Yılbaşı gecesinden sonraki bir ay görüşmemiştik; evet, üniversitede eylemler, direnişler derken bana sıra gelmemişti ama son görüşmemizde de bir problem vardı. Eskiden özellikle yanıma otururken şimdi yanıma bile oturmuyordu, nerede sohbet etmek filan... Başkalarından mı çekiniyordu? Evde yalnızız işte şimdi, kimse yok, yine de konuşmuyor. Her şey normaldi de kafamda mı kuruyorum ben? Değil... Hissediyordum işte! Devrimci aşık olmaz derler ya, öyle mi düşünmüştü? Öyle değil ki ama gerçekte... Evlenenler bile var, hem de ne devrimciler! Ben onun için ayak bağı mıydım yoksa?

Off...

Hayır, benimki yenilgi değil, onun kalbine doğru yapılmış gönüllü bir sürgündü. Onunki yenilgiydi belki... Acaba ne düşünüyordu?

O tatlı çekişme sonrası sessiz sessiz otururken ben bunları düşünüyordum. O ne düşünüyordu?

Ulaş geldi.

"Ne o kukumav kuşları, ne düşünüyorsunuz öyle kara kara?" dedi.

Konusu da açılmıştı, şeytan diyor söyle ne düşündüğünü!..

"Hiç. Tavla oynadık, şimdi bitti." dedi Kaya.

"Bunlar İstanbul biletleri, buyrun!"

"Yine mi İstanbul?" Bendim bu.

"Evet, ama bu kez hep beraber gidiyoruz. Altıncı Filo teşrif etti ya..."

"Yine mi?" Bu kez sesim gerçekten de bıkkın çıkmıştı.

"Yine! Günler oldu geleli, ne olaylar yaşandı kızım, gazete okumadın mı hiç? Bu kez çok büyük çaplı bir yürüyüş düzenlenecek. Türkiye'nin dört bir yanından öğrenci örgütleri gidiyor, kimisi çoktan gitti."

'Kızım' lafından nefret ettiğimi bile bile 'kızım' demişti bana yine! Bunu tartışacak gücüm yoktu.

"Ben de sana bunun detaylarını soracaktım." dedi Kaya.

"Yürüyüş 16 Şubat Pazar günü olacak. Bir de neredeyse tüm sol örgütler destekleyecek."

"76 tane devrimci kuruluş diyorlar..."

"Doğrudur."

Gerçekten de İstanbul bayağı hareketliydi. 6. Filo geldiği gibi protesto gösterileri olmuş zaten. Ankara'da da Amerika bayrağı yakılmış. Bir öğrenci protesto için kendini yakacağını söylemiş, herkes toplanmış ama yalanmış. Bunun üzerine ortalık karışmış, bir sürü öğrenci gözaltına alınmış. Bunlar olurken ben ayakta uyuyordum herhalde! Kaptırdık kendimizi Kaya'ya...

13 Şubat'ta İstanbul'da kız öğrenciler "Ya İstiklal Ya Ölüm!" yazılı siyah bayraklarla 6. Filo'yu protesto yürüyüşü düzenlemişler. Üzüldüm ona katılamadığıma.

SEPYAWhere stories live. Discover now