-48-

3.5K 135 182
                                    

Medya: Çete, çete değil. Şampiyonlar ligi mübarek💥🔥
__________
Bundan aylar önce göklerde özgürce uçan bir kuştum. Mutluluk şarkıları söyleyerek dolanırdım etrafta. Sonra bir gün, bir fırtına koptu ve ben yere çakıldım.

Aldığım darbelerle uçamaz oldum. Kanadım kırıldı, canım yandı. Ama sonra iyileşmeye çalıştım. Ve tam da o anda karşıma o çıktı. Bazen yarattığı soğuk rüzgarlar üşüttü yaralı bedenimi. Bazen de... Kendi kanatlarının altına aldı ve tek tek sardı yaralarımı.

Sonra onunla tekrar uçmayı öğrendim ben. Güneşin ve ayın gökyüzüne yakıştığı kadar, o da benim kalbime yakıştı. Onun sayesinde güçlendim, ayağa kalktım. Şarkılarım o oldu; yolum, yönüm hepsi o oldu.

Lakin sonrasında... Bu sefer bir kasırga koptu. Yıktı, dağıttı ortalığı. Camdan kalbim tuzla buz olurken hayallerim bir enkaza dönüştü. Bana tekrardan uçmayı öğreten onun gidişiyle ben gökyüzüne küstüm.

Bir ev inşa ettim kendime. Ruhsuz bir ev. Ondan kalan parçama sığındım. Ama uçmadım hiç. Dedim ya, gökyüzüne küstüm ben. O günden sonra kara bulutlar kapladı gökyüzünü. Durmaksızın yağdı acının yağmurları. Gözyaşlarım gibi hiç dinmedi.

Direndim, direndim... Alıştım sandım. Gökyüzünü unuturum, yeryüzüne sığınırım sandım. Ancak öyle olmadı. O geldi. Ben onu kaybettiğimi düşünürken o bana geldi ve dedi ki: "Bir kuşun gökyüzünü unuttuğu nerede görülmüş."

Ve hemen ardından ekledi. "Gökyüzümsün sen benim. Eğer yeryüzüne sığınırsan, ağlar bulutlarım. Güneşim doğmaz, karanlıkta kalırım. Bu yüzden şimdi gökyüzüne kavuşma vakti."

Yüzümde gezinen parmaklarla gözlerimi açmadan gülümsedim. Özlediğim kokusunu tekrar tekrar kokladım. Her koklayışımda kalbimdeki bir çizik, mucizevi bir sihirle iyileşti sanki.

Dudaklarımdan anlamsız bir mırıldanma çıkarken Savaş'a doğru yaklaşıp başımı göğsüne yasladım. İyice büzülüp ona sokulduğumda kollarını bedenime sardı.

Mutluluktan ölecek kıvama gelmek buydu galiba. Ya da sevdiğin birini böyle içine sokma isteği.

"Sen aşk ile kutsanan güzel kadın Ne güzel şey varlığın, dilime duadır adın
Olduğun yer gönlümün mabedidir
Sanadır kalbimdeki her adım"

Duyduğum sesiyle gözlerimi açıp kafamı kaldırdım. Ses tınısı huzurlu bir yaz akşamı kadar güzeldi. Gözlerini benden ayırmadan şarkıya devam etti.

"Sevilmek ne çok yakışır sana Adının yanında ne güzel durur adım
Al cennetine kabul et sen beni
Seni çok seviyorum güzel kadın"

Dudaklarını alnıma bastırıp kokumu içine çekti. Geri çekildiğinde tek elimi yanağına yasladım. "Bu şarkı çok özel." Sesim titrek çıkmıştı. Gözlerim ise, çoktan dolmaya yüz tutmuştu.

Savaş kaşlarını çatarken "En az senin kadar özel. De, sen niye ağlıyorsun yine?" diye sordu. Çocuk gibi burnumu çekerken mızmızlanarak konuştum. "Hormonlardan hep ya. Ben de istemiyorum ama tutamıyorum kendimi Savaş."

Beni teselli etmesini beklerken yavaşça gülmeye başladı. Gülüşü daha çok alaycıydı. Bu halimle eğleniyor gibiydi.

Kaşlarımı anında çatılırken dudaklarımı büzdüm. Elimi kendime çekip uzaklaşacağım sıra belimden tutarak beni engelledi. Bir elini saçlarımda gezdirirken sakin sesiyle konuştu. "Kızma hemen."

"Kızdırıyorsun ama. Ben burada ne diyorum, sen ne tepki veriyorsun. Ben sanki keyfimden böyleyim."

Başlarda kızgın olan sesim sonlara doğru ağlamaklı bir sese dönüşmüştü. Aynı anda bu kadar duygu yaşaman biraz şov ama Masal Kayahan.

Siyaha TutkunWhere stories live. Discover now