-51-

2.8K 123 162
                                    

Allah rızası için iki şey isteyebilir miyiim sizden?

1- İnstagram hesabımı takip edin lütfen ama lütfen... (Hesap adı: papattyamsenn)

2- Diğer hikayem olan Fotoğraf Karesi: Aşk Korkağı'na bir şans verin, rica ediyorum️🙇🏻‍♀️🙏🏻

Medya: Masal Karaca Kayahan
____________

"Hiç mi ipucu alamıyoruz?"

Seher ablanın sorusuna karşılık otuz iki diş sırıtırken başımı olumsuz anlamda salladım. Minik Kayahanların cinsiyetini oldukça merak ediyordu. Tabii şu anlık bir Kayahan olduğunu düşünüyordu.

"Kızlar da çok ısrar etti ama söyleyemem. Hepiniz yemekte öğreneceksiniz. O yüzden boşuna nefesinizi tüketmeyin."

Bunları söylerken gülümsemeye devam ediyordum. İçim içime sığmıyordu. Dağa, taşa, ota, çiçeğe gülümseyesim vardı. Sokaklara çıkıp 'ben anne oluyorum' diye bağırasım vardı.

Seher abla tabakları ayarlarken "Oldukça kalabalık bir masada, herkes bir aradayken söyleyeceksin yani." dediğinde başımla onayladım. "İlk defa bu kadar kalabalık bir sofrada oturacağım için de heyecanlıyım. Çete, annemler, Duman babam, senin eşin Ali abi."

Duman abiye artık baba demek için hazırdım. Ama henüz bu kelimeyi ona karşı kullanamamıştım. Ona baba demesem bile benim için öz babam gibiydi.

Yemekte Seher ablanın eşi de olacaktı. Üç ay içinde onunla tanışmıştım. Ali abi, gerçekten içi dışı bir insandı. Bahçemizin işlerini o yapmaya başlamıştı. Şu anlık gönüllü olarak yapıyordu. Zamanında kaza yaptığında Savaş, Seher ablaya fazladan izin vermişti ama ek olarak bütün masrafları da karşılamış. Tabii ben bunu çok sonradan öğrendim. Ali abi de bu yüzden para almadan ara sıra bahçeyi elden geçiriyordu. Ama minik Kayahanlar geldiğinde sürekli bir bakım şart olacaktı.

Seher ablanın tezgaha koyduğu tabakları alacağım sıra sert bakışları bana döndü. "Sana hiçbir işe dokunmayacaksın demiştim Masal. Lütfen kenarda oturur musun? Yorulmaman lazım."

Suratımı asarken mahcup ve hüzünlü bir ifadeyle baktım. "Ama zaten çok fazla kişi için birçok çeşit yemek yaptın. Bugüne özel yardımcı getirmeme de izin vermedin. Annemi çağırayım dedim, ona da karşı çıktın. Sen de çok yoruldun."

Seher abla yüzündeki gururlu ifadeyle yumruk yaptığı elleri beline koyarak "Sen hiç düşünme bunları güzelim. Bizim köylerde bu ne ki? Biz bunların iki katını yapıyorduk. Alışkınım ben. Gücüm kuvvetim yerinde şükürler olsun." dediğinde güldüm.

Aklıma Savaş'ın gelmesiyle "Benim kocam olacak o şahıs nerede kaldı acaba?" diye söylendim. Tam o sıra Seher abla mutfak kapısına bakarken "Hoş geldiniz Savaş Bey." dediğinde dudağımı ısırarak kapıya döndüm.

Savaş gözlerini benden ayırmadan "Hoş bulduk." dedikten sonra "Kocan olacak o şahıs burada." diye ekledi söylediklerimi taklit ederek.

Yerimden kalkıp yanına gittiğimde "İçeri geçelim." diyerek içeri geçtim. Peşimden geldiğinde koltuklardan birine oturduk yan yana.

Beklemeden direkt göğsüne sığındığımda kokusunu içime çektim. Kollarımı bedenine sıkı sıkı dolarken gözlerimi kapattım. Savaş Kayahan'ın göğsü benim sığınağımdı.

Hasretimi dindirdikten sonra geri çekilerek "Neredeydin sen? İnsan hiç hamile karısını bırakıp saatlerce gelmemezlik yapar mı?" diyerek onu sorguya çektim.

Koltuğun başına dirseğini dayadığı sağ kolunu kaldırarak elini yanağıma koydu. Baş parmağı yanağımı hafifçe okşarken düşünür gibi yaptı. "Acaba hamile karım için hediye alıyor olmayayım?"

Siyaha TutkunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin