-55-

1.9K 96 95
                                    

Medya: siyahincisii tarafından yapıldı♡
_____
Yazarın anlatımından:

"İyi misin lan?" diye sordu Alp, Buğra'ya. Tutuklu kalmış gibi kıza bakıyordu.

Pamir, Buğra'nın kolundan tutup çekerek dikkatinin dağılmasını sağladı. "Dikkat çekiyoruz geri zekalı!" Buğra kendine gelerek başını onaylarcasına salladı.

"Kızı tanıyor musun?" diye sordu Alp gözlerini kısarak. Buğra bir an ne diyeceğini bilemeyerek başıyla onayladı. "Hayda!" dedi Pamir bunun üzerine.

"O zaman senin konuşmaya çalışman daha kolay olur." Buğra bakışlarını Alp'e çevirdi. 'Beni öylece bırakıp gitmeseydi, evet kolay olabilirdi.' diye geçirdi içinden Buğra.

"Onun olduğundan emin miyiz?" Emin olmak istercesine sordu Buğra. Bu ihtimali pek istediği söylenemezdi. Bir önceki gelişinde benzetmişti ama üzerine düşmemişti.

"Bundan emin olmamız için onu götürmemiz gerek. Kolay kolay konuşmayacaktır."

Buğra, Pamir'in cümlesiyle sıkıntılı bir nefes aldı. Mecburiyetten başını sallarken omuzlarını dik tutmaya çalışarak manava ilerledi.

"Selamünaleyküm Şükrü amca." diyerek selam verdi manavın sahibine. Şükrü yerinden kalkıp Buğra'ya elini uzatırken neşeyle konuştu. "O-o Buğra oğlum. Hoş geldin!"

Buğra zoraki bir gülümseme eşliğinde "Hoş bulduk." dediğinde Şükrü, Kamil'e dönerek "Bak bu delikanlı Buğra. Ara sıra gelir buradan alışveriş yapar. Has çocuktur." diyerek Buğra'yı tanıttı.

Kamil gülümseyerek Buğra'yla selamlaştı. "Bizim Kamil'le içeride işimiz var evladım. Depoyu temizliyorduk da yarım kaldıydı. Bizim kızı göndeririz söylersin ne istediğini."

Şükrü'nün açıklamasıyla Buğra başını salladı. Fırsat ayağına gelmişti.

Şükrü ve Kamil içeri geçtiğinde Hilal dışarı çıktı. Buğra'ya doğru ilerlerken "Hoş geldiniz. Ne istemiştiniz?" diye sordu. "Seni."

Buğra'nın ağzından çıkan bir anlık sözle Hilal "Pardon?" dedi ters bir ifadeyle. Buğra kendini toparlarken "Yani seninle konuşmaya geldim." diyerek açıkladı kendini.

"Benimle ne konuşacaksınız?" diye sordu mesafeli bir sesle.

Buğra bunun üzerince acı bir gülümseme gönderirken "Beni tanıdığını biliyorum." dedi kendinden emin bir sesle.

Hilal kaşlarını çatarken konuştu. "Hay-" Buğra sözünü kestiğinde susmak zorunda kaldı. "Bazı insanlar var, ölsem de unutmayacağım. Buğra Ozansoy gibi..."

Ve ardından sözlerine ekledi Buğra. "Bunları sen söylemiştin. Hatırlamadığını söyleme bana Hilal Kutay."

Hilal yutkundu. Başını dikleştirerek "Tamam kabul." dedi ve ekledi. "Neden geldin peki? Hatırlamam hiçbir şeyi değiştirmiyor çünkü."

"Merak etme, bizimle alakalı bir mevzu değil. Sadece bir konuda yardımına ihtiyacımız var."

Hilal "Ne yardımı?" diye şüpheyle sorduğunda Buğra "Bunu burada konuşamayız. Ama hayati bir şey. Yaşadıklarımızın hatırına en azından bu kadarını çok görme. Eğer kararın olumlu olursa bu akşam saat 8'de her zamanki yerde ol." dedi.

Hilal tekrar bir şey diyeceği sıra Pamir'in yanlarına gelmesiyle sustu. Pamir, Hilal'i umursamadan Buğra'nın kolundan tuttu ve sadece "Gidiyoruz." diyerek arabaya sürükledi.

Buğra arabaya bindilerinde sinirle "Ne oluyor?" diye sordu. Pamir gözlerindeki korkuyla Buğra'ya bakarken sadece iki kelime söyledi.

"Kerem vurulmuş."
_____

Siyaha TutkunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin